Stan gaz pedalına asılarak arabayı hareket ettirdiğinde ön koltukta oturan Ford hızla bedenini arka koltuğa geçirdi ve çocuğun yarasına bakmaya başladı.
Bu sırada Mabel'da sessizce olanları izliyordu. Aslında bu kadar hasarsız atlatmaları son derece iyiydi. Bu da bir nevi yaptıkları -yanıltma planı- ndan kaynaklanıyordu.
Mabel Dipper ve Bill destekleri bilerek o kısıma toplamışlardı ki Stan ve Ford rahatça kendi karargahında saklanan çete başkanınını haklayabilsin diye.
Ford Dipper'ın kolundaki bezi araladığında merminin derinlere girdiğini gördü. Hemşire ya da doktor sayılmazdı ama mermiyi çıkartmayı deneyebilirdi.
"Stan hızlı ol 15 dakikadan fazla dayanmaz." dediğinde Dipper acıyla yüzünü buruşturarak bir nevi onu onaylamış oldu.
Stan biraz daha gaza bastı. Dakikalar ortamdaki sessizlikle birlik olup dev bir boşluk oluşturdu. Neyse ki eve çabuk vardılar da boşluk fazla uzun sürmedi.
Bill bir yandan artık gözleri kapandı kapanacak olan çocuğun bilincini kelimelerle açık tutmaya çalışıyor bir yandan da çocuğu kucağına almış hızla eve adımlıyordu.
"Dipper en sevdiğin renk ne?"
Dipper'ın gözleri geri gitti. Gülümsemeye çalıştı ama ağzı daha çok bir balığa benzedi.
"S-sarı"
Bill dudaklarını yalayıp sırıttı. Üstündeki koyu yeşil tişörtü kanlarla kaplanmıştı ama umrunda değildi. Kapıyı hızla açan Stan mutfağın ortasındaki dev masayı sıkıca kavradı ve salona taşıyarak "Buraya yatır." dedi Bill'e doğru.
Bill elleriyle sıkıca onun tişörtünü sıkan Dipper'ın elinden tutarak onu yavaşça masaya yatırdı.
Ford Dipper'ın sağ omzuna dikti bakışlarını ve dikkatle incelemeye başladı. Mabel'a dönüp "Yukarıdaki banyodaki dolapta büyük siyah bir bavul var.Onu bana getirir misin?" dedi.
Mabel hızla kafasını sallayarak merdivenleri koşar adım çıktı. Elindeki siyah bavulu kaptığı gibi tahta merdivenlere vuran bavulun çıkardığı gümbürtülü sesle aşağıya doğru inmeye başladı.
Odaya ulaştığında Ford onun elinden bavulu kaptı ve hızla fermuarını açarak içindeki sağlık ıvır zıvırlarını çıkartmaya başladı. Dipper bu sırada sıkıca Bill'in elini tutuyor bir yandan da bir şeyler mırıldanıyordu.
Ford elindeki deodorant şişesine benzer şeyin kapağını açtı ve onu beyaz bir beze sıktı.
"Dipper beni dinle. Şimdi sakin olmalısın. Bu gazlı bez uyumanı sağlayacak. Böylece acısız atlatacaksın."
Dipper onaylayan bir mırıltı çıkardığında Ford hemen Dipper'ın ağzına gazlı bezi kapattı ve bayılmasını sağladı.
Ford yarayı saran bandı bir makasla kesti ve yarayı temizleyerek birkaç aletini hazırladı. Bir yandan da içinden "bunu yapabilirim" diye defalarca sayıklıyordu.
Elinin titrememesine özen gösterek ince uçlu makasıyla mermiyi yerinden çıkarmaya başladı. Yara gittikçe kanamaya başlamıştı bu arada. Mermiyi yerinden çıkartarak masanın başka bir köşesine attı ve temiz bandajla yarayı sıkı ama çok sıkı olmayacak şekilde doladı.
"Tamamdır. Bundan sonrası uyanmasını beklemede. 6 saatten fazla uyanmassa hastahaneye götürmemiz lazım."
Stan'e bakarak herkese ithafen konuşmuştu aslında. Stan kafasını salladı ve telaşlı gözleriyle Ford'a bakarak ona sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• 𝙱𝙸𝙻𝙻𝙳𝙸𝙿 •
Fanfiction"Bill yapma! Böyle olmak zorunda değil! Y-yapma. Bizi bitirme.." Boğazı acıyordu bağırmaktan ama umursamadı. Ağlıyordu yine ve yine. Yanakları sırılsıklamdı artık. Kahverengi saçları dağılmıştı iki yana. Bill çocuğa baktı. Ona doğru gitti. Yere çöme...