Bitmiş hissediyordu.Evet tükenmişti Dipper.Ondan geriye hiçbirşey kalmamıştı.Esrarengiz Kasabaya geri dönmüşlerdi.Dipper kimseyle konuşmuyor yanlızca Mabel'la günlük cümlelerden birkaçını konuşuyordu.Oda yataktan çıkmamak için kurduğu "Su getirir misin?" yada "İyiyim,aç değilim." gibi sözlerdi.
Mabel söylemese Dipper yemek yemeği bile hatırlamıyordu.Zamanın çoğunu yatağında geçiriyordu.Mabel arada onun ağladığını duyuyordu.Odaya girip konuşmaya çalışıyordu ama nafile.
Mabel odanın kapısını yavaşça kapattı.Gözlerinden akan iki yaş elinde tuttuğu yemek dolu tepsiye düştü.Elleri titriyordu ve görüşü bulanıktı.Merdivenleri çıkan bir çift ayak sesi duydu.Kafasını kaldırdı ama gözleri dolduğundan kimin geldiğini göremiyordu.
Kareli yeşil gömleği zayıf ve biçimli vücudu dar kot pantalonu ile Wendy'den başkası değildi gelen.İkilinin bir anda Kaliforniya ya neden gittiğine anlam verememiş onlar geri gelince de onları görmek için ziyaret etmek istemişti.
Ancak şimdi karşısındaki kızın ağlamasını gördüğü gibi yanına koşmuştu.
"Mabel sen iyi misin?"
Mabel kafasını iki yana salladı.Sesinden Wendy olduğunu anlamıştı.Wendy kızın elindeki tepsiyi aldı ve kızın sırtına destek verir bir şekilde elini koyup onu mutfağa yönlendirdi.Mutfağa vardıklarında tepsiyi tezgaha bıraktı ve hızla karşısındaki kıza sarılarak saçlarını okşadı bir abla gibi.
Mabel daha derin ağladı.Birkaç dakika sessizce hıçkırıklarının dinmesini beklediler.Sonra ise Wendy "Çok mu kötü şeyler oldu?" dedi tereddütle.
Biliyordu.Ama sadece Dipper ile Bill'in sevgili olduğunu.
"W-wendy ben n-ne yapacağımı bilmiyorum.B-bill gitti ve Dipper odasından çıkmıyor.Y-yemek bile yemiyor,sadece uyuyor ve ben a-anlamıyorum.Ben böyle olsun istemedim ki."
Mabel ağlamamak için dudaklarını ısırıyordu.Kardeşinin durumu onu çok yıpratmıştı ve hiçbirşey yapamıyordu.
"Bak Mabel ben konuyu bilmiyorum.Pek yorum yapamam ama sen onun ikizisin ve birbirinizi en iyi anlayanlar sizsiniz. Onunla konuşmayı denedin mi?"
Mabel kafasını aşağı yukarı salladı.
"Hiçbir işe yaramıyor.Ya basit cümleler söyleyerek uzaklaştırıyor yada konuşmuyor."
Wendy üst dudağını dişleri arasına sıkıştırdı.Sorunu bilmediğinden çözüm üretemiyordu ama yinede orada kalarak kıza moral vermeye çalışacaktı.
Üst kattaki odada Dipper yatağında ordan oraya dönüyor henüz sabah olmasına rağmen uyumaya çalışıyordu.Karışık hissediyordu.Hala avcunun içinde duran notu gözlerinin hizasına getirdi ve okudu tekrardan.Ne işe yarayacaktı bu?Bu adımları yaparak Bill'i geri getirmişti.Şimdide geri getirebilir miydi?Getirse bile ne değişecekti ki?Belkide başka bir amacı vardı bu notun.Yada adımları uygulayınca zamanda geriye gidecekti?Hiçbirşey olmayada bilirdi.Bill geri gelebilir miydi?Geri gelse bile eski Bill mi olucaktı?
Dipper beynini yeterince meşgul eden soruların dipsiz bir kuyu olduğunu çoktan anlamıştı.Giderek dipsiz kuyuya çekilmemek için savaşıyordu ama başı hiç olmadığı kadar zonkluyor zihni sürekli yeni kapılar açarak yeni sorular soruyordu.Örneğin belkide Mabella konuşmalı, rahatlamalıydı.Ama bir yanıda deli gibi bütün olanları unutmak istiyordu.Nasıl unutabilirdi ki bütün olanları?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• 𝙱𝙸𝙻𝙻𝙳𝙸𝙿 •
Fanfiction"Bill yapma! Böyle olmak zorunda değil! Y-yapma. Bizi bitirme.." Boğazı acıyordu bağırmaktan ama umursamadı. Ağlıyordu yine ve yine. Yanakları sırılsıklamdı artık. Kahverengi saçları dağılmıştı iki yana. Bill çocuğa baktı. Ona doğru gitti. Yere çöme...