"Anlamıyorsun Dipper. Böyle bir şeyi planlı yapmış olmalı."
"Kim bunu planlı yapabilir Mabel?"
"Bill tabiki Dipper. Aptal falan mısın?"
Dipper kaşlarını çattı. Mabel ile Bill uyuduktan sonra odada oturmuş konuşuyorlardı.
"Mabel kimse bilerek aşık olamaz. Davranışları çok... Bill gibi."
"Sana bağırdığını duydum Dipper."
"Evet Mabel ve bende ona seçenek sundum. Ruhum mu bedenim mi intikam mı?" diyerek göz devirdi Dipper.
Mabel onu aptal yerine koyuyordu ve bu hoşuna gitmemişti. Bill onu seviyordu. O Bill'i seviyor muydu? Sevmek neydi onun için? Özellikle Bill'e karşı. Birbirlerine verdikleri şey tek kelimeyle ifade edilirse bu "ZARAR" olurdu. Direkt olarak.
Ama karşı konulamaz bir çekim vardı aralarında. Bu da inkâr edilemezdi. Dipper kafasındaki düşüncelerinden cevapsız kalmış sorulardan seçeneklerden tahminlerinden kurtulamıyordu.
"Her şeyin düzelmesini istiyorum Mabel."
Mabel üzgünce kazağının kollarını parmak uçlarına çekti.
"Ben de Dipper. Ben de."
"Bana nasıl aşık olabilir Mabel! Ben ona aşık mıyım ki? Bana zarar veriyor. Sürekli bir şeyler için zorluyor. Bir şeyleri zorla dayatıyor ama ne düşündüğümü zerre umursamıyor. Sadece onun hisleri varmış gibi. Emirlerine uymamı ve sesimi çıkarmamamı istiyor. O benden milyon yıl yaşlı ve böyle konuları bilmesi gereken o. Buna rağmen onun arkasını toplayan hep ben oluyorum. Bu saçmalık. Nasıl bu kadar çabuk alışabiliriz. Daha 5 gün oluyor Mabel. Beş günde baş düşmanımın bana aşık olduğuna hangi kafayla inanabilirim?"
Mabel kardeşine baktı ve kollarını açtı.
"Gel buraya aptal. Ve bir süre hiçbir şey düşünme."
Dipper yavaşça kardeşinin kolları arasına girdi .Bu kız ona çok iyi geliyordu. 23 yıldır aralıksız olarak birbirlerini iyileştiriyorlar birbirlerinin acılarını paylaşıp birlikte gülüyor birlikte ağlıyorlardı. Dipper mutluydu çünkü bu kız ruhunun her bir parçasını biliyordu ve onu tek anlayan insandı belkide.
Mabel kardeşinin yorgun görüntüsüne baktı. Onu ikinci defa bu kadar yorgun görüyordu. İlki üniversitedeki ilk projesini yetiştirmek için gösterdiği çabaydı. Mabel basit bir üçgenin Dipper'ı bu kadar yorduğuna inanamıyordu. Ama inandığı bir şey vardı ki o da kardeşinin Bill'e karşı bir şeyler hissetmesiydi.
Bill onları kandırıyordu. Mabel ona asla güvenmiyordu. Ondan nefret ediyor muydu bilmiyordu ama hisleri o kadar gerçek gözüküyordu ki Mabel kafasındaki bu teoriyi bir köşeye atıp her an "Evet Bill kesinlikle Dipper'dan hoşlanıyor!" diyebilirdi.
Yanlızca denklemi doğrulaması için bir işaret lazımdı.
Dipper Mabel'dan ayrıldı ve ona minnetarca baktı.
Dipper dudaklarını yaladı ve konuşmaya başladı. Kızın gözlerine bakamıyordu. Yanlızca çarşafa bakıyordu.
"Mabel eğer Bill benim bedenimi isterse ne olacak?Ya bana aşık değilse ve tüm bunlar bizim bir uydurmamızsa?"
Mabel kardeşine gülümsedi. Elini onun omzuna koydu.
"Eğer öyle olsaydı seninle birlikte uyumazdı o gece Dipper. Ya da seni benden bile kıskanmazdı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• 𝙱𝙸𝙻𝙻𝙳𝙸𝙿 •
Fanfiction"Bill yapma! Böyle olmak zorunda değil! Y-yapma. Bizi bitirme.." Boğazı acıyordu bağırmaktan ama umursamadı. Ağlıyordu yine ve yine. Yanakları sırılsıklamdı artık. Kahverengi saçları dağılmıştı iki yana. Bill çocuğa baktı. Ona doğru gitti. Yere çöme...