"Ben geldim kardeşş!" diyerek neşeyle şakıdı Mabel.
Dipper ona sarıldı ve "Küçük tatilin nasıldı bakalım?" diye sordu.
Mabel gözündeki güneş gözlüğünü çıkardı.
"Harikaydı!"
Dipper kafasını salladı ve tatilini anlatan Mabel'ı dinlemeye başladı. Aklı bir yandan da odadaki Bill'deydi.
Çocuk öpüştüklerinin ertesi sabahı adeta başka birine dönüşmüştü. Ayağa kalkabiliyordu ve istediği şeyleri yapabiliyordu. Dipper onu odasından çıkarmak istediğinde ise onu sihirle kelepçeleyip burda ne kadar istersem o kadar kalırım demişti. Bir de öpmüştü tabi. Anlamsızdı.
Dipper o anı hatırladığında gerildi. Çocuk artık kontrol altına alınamazdı çünkü güçleri eski haline dönmeye başlamıştı.
FLASHBACK•
Bill erken kalkmıştı. Hala o öpücüğü düşünüyordu. Bu cidden hoşuna gitmişti ve daha fazlasını istiyordu. Çocuğa baktı. Uyuyordu. Yorganı itledi eliyle. Artık bir şeyleri tutabiliyordu.
Ayağını yatağının dışına çıkarmayı denedi ve başardı. Gücü tamamen yerine gelmişti ama vücudundaki kasları oynatması zaman alıyordu.
İki ayağının üzerinde kalkmayı denediğinde başardığını farketti. Bir adım attı ileri doğru. Bunu da kolayca başarmıştı. Üst üste adımlar attığında başarabildiğini farketti ve sevindi. Ama bu evden çıkmamalıydı. Düşmanına ne kadar yakın o kadar iyi. Bunu çam ağacına söylememeye karar verdi ve arkasını dönerek çocuğa baktı.
Ama Dipper'da ona bakıyordu. Kaşları çatılmıştı. Bill artık yürüyebiliyordu ve güçleri de yerine gelmişti. Onu yok etmeden bu evden atmalıydı.
Bill sırıttı. Güçleri yerine geldiği için zihin okuyabiliyordu.
"Ah hayır seni yok etmeyeceğim. Ve beni evden atamassın."
Dipper çocuğun sarı gözlerine baktı. Aklını okumuştu. Bu onun için tehlikeliydi, onu burdan göndermeliydi.
Bill duyduklarıyla kaşlarını öfkeyle çattı. Çatmasıyla yatağında oturan Dipper'ın elleri önden kelepçelenmişti. Ayaklarıysa düz bir şekilde yatağa bağlanmıştı. Dipper debelenmeye başladı.
Bu şeytan üçgen kim bilir ona neler yapacaktı?
"Ah yanlış tahmin çam ağacı. Artık üçgen değilim."
Bill öfkeyle çocuğun üzerine atladı ve iki bileğinden tutarak kafasının üstünde birleştirdi. Bir büyü ile Dipper'ın elleri hem kelepçelenmiş hem de kafasının üzerinde birbirine bağlıydı şimdi. Bir de Bill onun tam orasının üzerinde oturuyordu."Bırak beni! Yeterince kaldın burada! Git burdan hemen!"
Bill konuşan çocukla gözlerini kıstı hızla. Hiç bu kadar öfkelendiğini hatırlamıyordu.
"Beni dinle aptal çam ağacı!" diyerek sarı gözleriyle tehtidkarca baktı. Çocuğun yüzüne doğru eğildi.
"Ben burda ne kadar istersem kalırım! Ve buna sen karar veremezsin!"
Dipper kafasını iki yana salladı.
"Kalamassın!"
"Kalırım!"
"Kalamassın!"
Bill öfkeyle çocuğun suratına baktı. Haddini çoktan aşmıştı. Hızla önünde duran pembe dudakları sömürmeye başladı. Dipper anın şokuyla ne olduğunu anlamaya çalıştı. Bill ise onun dudaklarını emiyor ve dilini çocuğun ağzına zorla sokmaya çalışıyordu. Dipper kurtulmaya çalıştığında Bill hızlıca Dipper'ın alt dudağına dişlerini geçirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• 𝙱𝙸𝙻𝙻𝙳𝙸𝙿 •
Fanfiction"Bill yapma! Böyle olmak zorunda değil! Y-yapma. Bizi bitirme.." Boğazı acıyordu bağırmaktan ama umursamadı. Ağlıyordu yine ve yine. Yanakları sırılsıklamdı artık. Kahverengi saçları dağılmıştı iki yana. Bill çocuğa baktı. Ona doğru gitti. Yere çöme...