3 gün sonra
"Bu elimde gördüğün C tipi bir silah. Sıktığın anda 3 saniye içinde öldürür."
Ford gözünü kıstı ve ellerini sabitleyerek tetiğe bastı. Kurşun yayından çıkıp arka bahçenin çimenlerine gömülürken Ford elindeki silahı indirip "Aynı zamanda susturuculu." dedi.
Dipper yutkunarak kafasını salladı. Ford silahı Dipper'ın eline tutuşturdu ve atış yapmayı denemesini söyledi.
Dipper ellerinin titremesine engel olmaya çalışarak silahı aldı. Diğer 2 tip silahtaki atışları öğrenmesi zor olmuştu ama başarmıştı. Planda yanında 3 tip silah bulunduracaktı. A tipi silah elektroşokluydu.
B tipi silahın süngüsü ve bıçak atma modu vardı.
C tipi silahsa kolay öldürme yöntemiydi bir nevi.Herkeste 3 tip silah bulunacaktı ve orası büyü geçirmez bir yer olduğu için Bill'in güçleri her ne kadar şeytan da olsa minimuma inecekti. Bu da Bill'in de silah kullanmayı bilmesi gerek demekti.
Dipper hedefe konsantre oldu. Tetiğe bastığında karavana gitmesine şaşırmamıştı. Bakmamıştı bile. Ford tekrar denemesini söylediğinde hedefe baktı. Hala bir insan öldürebileceğine emin değildi. Ford ve Stan Amca her ne kadar bunun savunma için olduğunu söylese de Dipper telaş yapmaktan alıkoyamıyordu kendini.
Tetiğe bastı. Hedefi tam ortasından vururken derin bir nefes aldı ve anlına yapışmış terli saçlarını geriye yatırdı.
Ford alkışlarken gülümsemeye çalıştı. Hemen yanındaki Mabel'a baktı. Ona da Stan öğretiyordu. Bill ise sessizce bir köşede çimenlere oturmuş izliyordu. Dipper öğrendiklerini sonradan ona anlatıyor Bill de hemen uyguluyor ve hedefi bulması 5 saniyeden fazla almıyordu. Dipper her ne kadar Bill in dışlanmış hissetmesini istemese de çocuğun buna pek takıldığı söylenemezdi.
Mabel tetiği ard arda 3 kez çekti. Onun ki insan hedefiydi. Saman adamı ilk önce omzundan sonra kalbinden en sonda kafasından vurdu. Dipper yutkundu. Kardeşinin içinden bir savaş kadını çıkmıştı ve bu onu ürkütüyordu.
Mabel sırıttı. Ölmeye niyeti yoktu ve onları alt etmek için elinden ne geliyorsa yapacaktı. Dipper ortamda daha fazla kalmak istemediğine karar verdi ve yavaş adımlarla evin içine girerek odasına çıktı. Yarın planı uygulayacaklardı ve kim ölür kim kalır belli değildi. Dipper yutkundu ve yatağına oturdu.
Kapı aralandı ve Dipper sarı saçlardan gelenin kim olduğunu anladı. Bill çocuğun düşüncelerini bildiği için neler hissettiğini de anlayabiliyordu. Bill çocuğun karşısına oturdu ve çocuğun kahverengi saçlarına elini attı.
"Korkuyor musun?"
Dipper yavaşça kafasını iki yana salladı.
Bill alayla sırıttı.
"Hadi ordan."
Bu seferde Dipper sırıttı.
Bill ciddileşti.
"Eğer orda sana bir şey olursa Dipper yemin ederim ki hepsini binlerce parçaya ayırırım."
Dipper yutkundu.
"Kendini savunmayı öğren. Savaş."
Dipper kafasını salladığında Bill tekrardan ellerini kahverengi saçlara attı.
Dipper kedi gibi mayışarak çocuğun kollarını tuttu ve kendine doğru çekti. Bill çocuğun yanına oturdu ve Dipper'ı kollarının arasına aldı. Dipper birkaç saniye öylece kaldı. Burada olmaktan mutluydu. Yanlışlar ya da doğrular artık umrunda değildi. Bundan sonra tek umrunda olan kalbiydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• 𝙱𝙸𝙻𝙻𝙳𝙸𝙿 •
Fanfiction"Bill yapma! Böyle olmak zorunda değil! Y-yapma. Bizi bitirme.." Boğazı acıyordu bağırmaktan ama umursamadı. Ağlıyordu yine ve yine. Yanakları sırılsıklamdı artık. Kahverengi saçları dağılmıştı iki yana. Bill çocuğa baktı. Ona doğru gitti. Yere çöme...