25 🌟 a YB.
⋇⋆✦⋆⋇
Bu smut dessert-w ye yani benim canadian boy'uma adanmıştır.
Yaklaşık bir buçuk saat önce Mabel'ın bedeni ele geçirilmiş,Will oyunu kazanmıştı.Bill artık yanındaydı ama canından bir parça yok olmuştu Dipper'ın.Buna üzülmek istiyordu ama onca şeyden sonra yorulmuştu.Üzülemeyecek kadar hemde.
Bill ormanda öylece durarak Mabel'ın gittiği yere bakan Dipper'ı kendine çevirdi ve onu tuttuğu gibi kucağına aldı.Küçük çocuğun gözünden iki damla yaş akarken kolları şeytanının boynunu ayakları ise belini doladı.Yaslandığı omuz gözyaşlarıyla ıslanırken aldırmadı.
Biraz olanları idrak etmeliydi.Kesinlikle beyninin bir köşede oturup olanları düşünmeye ihtiyacı vardı ama o bunun yerinde düşüncelerini susturarak sarışının dudaklarına uzanmayı seçmişti.Olabilecekler,planlar,üzüntüler,Mabel,
acizlikler,yıkımlar..O bunların hiçbirine yetişemiyordu.Sarışın bir anda duraksadı ve yürümekten vazgeçer gibi bir ağaca yaslandı ve yavaşça kayarak yere oturdu.Eh Dipper'da kucağında oturmuş oluyordu.Çocuğun gözyaşları kendi yanaklarını ıslattığında elinin altındaki kalçaları okşadı yavaşça.Dipper çocuğa bir inleme bahşettiğinde Bill'in dili tehtidkarca sıcak ağızla buluştu.Çocuğun tadını doyumsarken başı döndü,kafayı yiyecek gibi oldu.
Bir elini sarışının yanağına attı ve nefes almak için geri çekilirken "Sen mükemmelsin." diye fısıldadı çocuğa.Dipper yutkundu.Hafif aralık kırmızı dudaklar, ıslanmış yanaklar,kırmızı gözlerle çocuğa baktığında Bill tekrardan karşısındaki minik çam ağacına atılmamak için kendini zor tuttu.Son 10.000 yılın en şeytani sınavını yaşatıyordu bu çocuk ona.
Kendini tutmalıydı.Daha zamanı değildi.Yanlızca biraz beklemeliydi.Evet.Sadece biraz.
"Ş-şimdi ne olucak?" diye sordu kahverengi saçlı çocuk.Hayatında hiç bu kadar dağılmamış,hiç bu kadar yıkılmamıştı.
"Önce Gizemli Kulübe'ye gidelim.Sonra konuşuruz."
Dipper aniden kafasını hızla sıcak boyna gömdü ve biraz daha yaklaştı şeytanına.
"İstemiyorum." Nedense Mabel olmadan gitmek istemiyordu.Son birkaç gündür yüzüne bile bakmadığı ikizi olmadan yaşamak istemiyordu işte.
Bill usulca kahverengi saçlara uzandı.Yavaşça okşarken çocuğun bu anlarda minik bir tavşana benziyor oluşu geldi aklına.Böyle durumlarda bütün duvarlarını indiriyor, normalde zeki ve özgüvenli olan çocuk bir anda korunmaya muhtaç ve ilgi isteyen bir tavşana dönüşüyordu.Gerçi bu Dipper'da yeni bir özellikti ve doğrusu biraz kişiliğinin dışına çıkıyordu.
"Tamam.Ama hasta olmak istemessin çam ağacı." dedi sakin bir ses tonuyla.
Dipper'ın dudaklarının gerildiğini hisseden boynu gıdıklandı.Çocuk küçük bir gülümseme ile "Böyle demeni özlememeliydim Bill." dedi ama kollarını daha sıkı dolamıştı karşısındaki şeytana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• 𝙱𝙸𝙻𝙻𝙳𝙸𝙿 •
Fanfiction"Bill yapma! Böyle olmak zorunda değil! Y-yapma. Bizi bitirme.." Boğazı acıyordu bağırmaktan ama umursamadı. Ağlıyordu yine ve yine. Yanakları sırılsıklamdı artık. Kahverengi saçları dağılmıştı iki yana. Bill çocuğa baktı. Ona doğru gitti. Yere çöme...