Sudaki Kırmızılık

190 11 5
                                    

Multimedya: Asel Haznedaroğlu

Vücudum ani bir şok dalgasıyla kasılırken olduğu yerde kilitlendi tüm kelimelerim.
Uras bana bakarken gözlerinden geçen binlerce düşünce yüzünden okunmamak için yemin etmişlerdi sanki.
Birçok şey düşünüyordu ama ne düşündüğünü zerre kadar kestiremiyordum.
Başını başka bir tarafa çevirip gözlerini gözlerimden çekti.
Ellerimi birbirine bastırıp sertçe yutkundum.
Arabasını bu hale getirdiğim kişi Uras'tı.
Serkan büyük bir dikkatle beni incelerken usta öfkeyle beni işaret etti.
"Bu çarpmış arabanı.
Ben ne bileyim be kardeşim, iyi kızdır yardıma muhtaçtır diye işe aldım. Başıma açtığı iş mahvetti beni.
Ama sen merak etme, arabanın masrafı neyse ödeyeceğiz. O da ömrünün sonuna kadar burada çalışıp parasını bana ödeyecek."
Başımı sallarken Buse'nin babası tüm ipleri koparmıştı.
Kurtuluşa doğru gittiğimi sanarken buraya mühürlemiştim ömrümü.
Yüzümde avare bir gülüş dolandığında saçlarımla gülüşümü gölgelemeye çalıştım.
Uras uzun bir süre susup elini çenesinde gezdirdi.
Gözlerimi onun yüzünden ayırmıyordum.
Ağzından çıkacak ilk kelimeyi merak ediyordu tüm bedenim.

Gözleri gözlerime birkaç saniyeliğine değdiğinde hızlıca başını çevirdi.
Yutkunduğunu adem elmasının sertçe hareket etmesinden anlamıştım.
Arabanın kapısını açıp elini havaya kaldırdı.
"Gerek yok, tutmayın daha fazla yanınızda."
Beni kastederek arabaya binip hızlıca buradan çıktığında bana iyilik mi kötülük mü yaptığını anlayamamıştım.
Uras çıkınca herkesin gözleri üzerime çevrildi.
Buse'nin babası kollarını iki yanına açıp "Ne dedi bu şimdi?" diye şaşkınca kaldığında odaya girip derin bir nefes aldım.
Kapı arkamdan açılıp odaya biri daha girdiğinde yüzümdeki ellerimi çekip ona baktım.
Serkan dik bakışlarını üzerime sapladığında başımı sallayıp ona baktım.

"Sen ondan rahattın böyle," dedi samimiyetsiz bir gülüşle. 
Tüm sinirimi ondan çıkarırcasına gözlerine baktım. "Ne diyorsun sen ya?"
Şuh bir gülüş araladı dudaklarını yakıcı kelimeleri yüzümdeki tüm gerginliğe sirayet etmeden önce.
"Alırım arabayla gezerim, çarpsam da bir şey olmaz nasıl olsa sahibi benim manita kafasındaydın."
Tüm bedenim kaldıramayacağım kadar büyük bir sinir dalgasıyla sarsılırken ayağa kalkıp kapıya doğru yöneldim ve çıkmaya çalıştım.
Serkan önüme geçip kapıdan geçişimi engellerken yüzünü yüzüme doğru eğdi.
"Kızım sen ne ayaksın ben harbiden çözemedim."
Gözlerimi kapatıp sertçe yutkundum sakinleşmeye çalışırken.
"Adama ne yaptın da hiçbir şey yapmadan gitti?"
Yüzünde alaycı bir gülüş belirdiğinde elimi havaya kaldırıp sertçe tokat atacağım anda bileğimi kan akışımı engelleyecek güçte tuttu ve kolumu duvara yasladı.
Elim acıyla soğurken "Bırak!" diye bağırdım öfkeyle.
Saçımın bir buklesi onun yanağına değerken tiksinerek nefes verdim.
"Güzelliğine mi kandı?"
Tüm gücümü toplayıp sert bir tekmeyi dizimle karnının altına geçirdiğimde acıyla bağırdı.
"Bana bak, kimseyi hiçbir şeyle kandırmadım. Uras'la aramda hiçbir şey yok.
Ama benim canımı bu saçma sapan imalarınla sıkmaya devam edersen aramızda çok şey olacak.
Sandığın kadar sakin değilim."
Hızla odadan çıkarken Serkan yüzündeki yarı hoşnut ifadeyle gülerek bana bakıyordu.

Bir süre daha burada çalışıp en uygun zamanda kendimi buradan kurtaracaktım.
Başka bir iş bulup bir ev kiralayana kadar buradaki tüm pisliklere göz yumup bir daha ardıma bile bakmayacaktım.
Dükkandan çıktığımda hızla bu bölgeden ayrılıp sahilde yürümeye başladım.
Soğuk hava yüzümü bir bıçak gibi kesip gözlerimi yaşartırken ellerimi cebime sokup çaresizliğimle yürümeye devam ettim.
Yalnız kalmak istemiyordum artık. Kendimle baş başa olmak değil, kendimden bile ayrılmak istiyordum.
Bir uçurum ağlar bazen, kimse duymaz.
Bir kelebek çığlık atar, sadece tırtıl duyar.
Ben kendimi kaybediyorum.
Kimsesizliğin kollarında.
Bedenine yabancılaşırken ruhum, kendimi tanıyamıyordum.
Güneşe gülümsemek istemiyordum artık.
Aya sarılmak istiyordum.
Gözlerimi kapatıp bir deniz kenarında ayaklarımı suda özgür bırakmak.
Yanımda sadece kendim.
Sudaki sese ruhum iyice karışsın istiyorum.
Dalgalarla arkadaş olmak.

SARSINTI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin