Tutunabilmek

234 11 10
                                    


Multimedya: Asel Haznedaroğlu

İstanbul'a döndüğümüzden beri Aras'la konuşup olanları ona açıklamak için fırsat kolluyordum.

Birkaç gün önce evine gelip onu bulamasam da tekrar şansımı denemek için merdivenlerden çıkıp evinin kapısını çaldım.
İçeriden gelen ayak sesleriyle kapıya doğru yaklaştığını anladım.
Aras, abisiyle birlikte kalıp ona yalan söylediğimi öğrenirken bir yandan da bizim birlikte olduğumuzu fakat ondan gizlediğimizi sanıyordu.
Yani o gün yaptığımız telefon konuşmasından sonra böyle düşünmekte de haklıydı.
Ama ben yıllardır hiç küs kalmadığım arkadaşıma gerçekleri anlatacaktım.

"Kim o?" dediğinde karşılık vermeden elimi kapının deliğine koydum ve beni görüp açmama ihtimalini sildim.
Ayakkabılarımın bağcıklarını çözmeye çalışırken kapının açılmasıyla Aras ile göz göze geldik.
Derin bir nefes alıp gülümseyeceğim sırada kapıyı sertçe ittirdi.
Kapıyı kapatıp benimle konuşmayacaktı bile.

Kolumu uzatıp kapıyı tutarken o daha güçlü olduğu için çok başarılı olamamıştım.
Azıcık bir aralık kaldığında oraya ayağımı koyarak "Aras, ah! Ayağım sıkıştı," diye bağırdım ve hızlıca kapının arasından içeri girdim.

Ona konuşması için fırsat vermeden sıkıca sarıldım kollarımı boynuna dolayarak.
Bana kırgın olduğunu net bir şekilde biliyordum.
"Özür dilerim. Her şeyi çok yanlış anladın, evet buna ben fırsat verdim ama söz veriyorum hepsini açıklayacağım."
İçeriden gelip bize şaşkınlıkla bakan sarışın kız "Kimmiş sevgilim?" diye sordu.

Aras beni eliyle yavaşça ittirerek "Hiç kimse," dedi kızın yanına gidip elini beline koyarken.
Bana karşıdaki küçük odayı işaret ederken "Eşyalarını topladım, yerdeki çantayı alabilirsin," dedi acımasız bir tavırla.
Sert bir şekilde yutkunarak bir elimle diğer bileğimi tutup sıktım.
Kendimde bu anı düzeltmek için biraz güç aradım.
"Aras ben sana kötü hiçbir şey yapmadım, dinle beni."

Ben konuşurken kapı çaldı.
Karşımda Uras'ı görünce gözlerimi kocaman açarak şaşırdım.
Aras şuh bir gülüşle gözlerini yüzümün tüm detaylarında gezdirdi.
"Haa, geldi mi sevgilin peşinden?"
Sinirlenerek ona bağırdım beni hala anlamadığı için. "Uras benim sevgilim değil!"
Aras'a yaklaşıp kollarını tuttum ve bir şeyler anlatmaya çalıştım.
Uras "Sen ne arıyorsun burada?" dedi bana bakarken.

Aras "Defolun gidin lan evimden, görmek istemiyorum ikinizi de," diye bağırırken ona dokunduğum için ellerimi tutarak beni sertçe ittirdiğinde dengemi toparlayamadım ve ayaklarım birbirine dolanarak yere düştüm.
Uras başını yavaşça sağa doğru çevirerek derin bir nefes aldı ve eliyle dudağını sildi. "Ne yapıyorsun lan sen?"

Aras, Uras'ın gömleğinden tutarak onu duvara yasladı. "Ne oldu kıyamadın mı sevgiline?"
Aras'ın yanındaki kız onu tutmaya çalışırken ayağa kalkıp aralarına girmeye çalıştım.
Uras da onun tişörtünden tutarak karşıdaki duvara yasladı. "Oğlum bak kendine gel. Asel'le aramızda hiçbir şey olmadı, olamaz."
Kız Aras'a hayal kırıklığıyla bakarken "Benim yanımda başka bir kız için kavga ederken hala burda duracak kadar aptal değilim," dedi ve askılıktaki montunu alıp evden çıktı.

Uras sinirli ses tonuyla açıklama yapmaya devam etti. "O gün ben banyoya girerken havlu almayı unutmuşum. Asel'den istedim hepsi bu."
Benim varlığımdan habersiz gibi birbirleriyle yüzleşmeye başladılar.
Aras duvara sertçe vurarak "O zaman niye bana yan yana olduğunuzu söylemiyorsunuz sorduğumda?" dedi ve başını salladı acıyla.
"Nasıl yaptın be abi?"
Başını duvara vurdu.
"Nasıl bak delireceğim, nasıl?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 19, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SARSINTI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin