...

620 50 0
                                    


Derneğin buğulu camlarından sakin sakin giren güneşin ışıklarına aldırış etmeden, Yahia'yı Meryem ile birlikte giriş kapısını aralarken görmüştüm. O arada Muhammed abinin odasında dekanlık bölümünde afişlerin çıktılarını almakla meşgul olduğumdan bakmak istemedim. Zarfı verdiğim andan itibaren istemsiz kaçmak ve kaybolmak göz mesafesine girmek istemiyordum Yahia'nın.
Nefis bu ya durmuyordu. Göz harama bakıyordu. Bana vicdan olarak geri dönen bu hissi bir türlü içimden atamıyordum.
Çıktıları bitirip Sümeyye ablaya teslim etmek üzere odasına doğru giden uzun koridordan ilerledim. Kapıya gelince içeride Meryemin sandalyeye oturmuş yere değmeyen ayaklarını istemsizce salladığını
gördüm. Şüphesiz içeride Yahia'nın da olacağından girmekten vazgeçtim.
Tahmin ettiğim kadarıyla Meryemi dernekteki kreşe vermek için gelmişti. Kahve içiyor ve konu üzerine konuşuyorlardı. Aralıklı kapının önünde hala bekliyordum. Sümeyye ablanın bana seslenmesi ile irkildim.
- İçeriye gelsene Nur. Misafirlerimiz var seni sordular. Afişler ile meşgul olduğunu söylemiştim. Sahi ne yaptın oldu mu?
Sümeyye ablanın bu sorusuna cevaben hafif kafa salladım yaptığımı işaret ettim ve
Yüzüm kızarık, bocalayarak istemsiz kapıyı iyice açarak içeri girmiştim. Bir yandan Yahia'nın bana hediye ettiği bilekliği görmemesi için feracemin kolunu çekip indiriyordum . Nasıl bir item bu.
Hem senden kaçmaya hem de seninle özgür olmaya niyetliydim gönül sızım ..

Meryem içeri adımımı atar atmaz, kucağıma atlamıştı. Pırıl pırıl kahverengi uzun saçlarını ortadan ikiye bölmüş, örülüydü.
Aynı şekilde bende ona sarılmıştım.
Onun yüzüne bakamamak gibi bir his kapladı yüreğimi..

Zarfın içinde bulunan dört kez katlanmış kağıttı halbuki günlerce beni bu denli çarpıntıya uğratan..

Sümeyye abla ile Yahia konuşurken, arada bir gözü kayıyor Meryeme bakıyordu.
bende Meryemi kucağıma alıp sarıldım. Sonra Parmaklarımızı Sümeyye ablanın odasında bulunan Mescidi Aksâ tablolarında gezdirdik. Özlemiş olacak ki, kucağımda zorlanarak ta olsa tabloya uzanarak minik bir öpücük konduruverdi

bu davranışını gören Sümeyye abla MaşaAllah derken biz Yahia ile aynı anda göz göze geldik. kahvesinden bir yudum alıp masaya bırakırken "çok özledi" dedi. Bunu istemiyordum. Evet işte tam da bunu istemiyordum. Göz göze gelmeyi istemiyordum. Hızlı bir hareketle Meryem'e döndüm, kucağımdan indirip ellerini tekrar kavradım. izin isteyip Meryem'i derneği gezdirmek için odadan çıktım.

....

seviyordum..

imkansızı, olmayacak bir kaderi seviyordum.. en başında bu davayı,
davamda yanımda olanları..
çok seviyordum!

KUDÜS GELİNİ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin