...

624 58 0
                                    

İçimde buruk bir his, sevinç çığlıkları..
Adeta Kudüs'ün bağrından kopup gelen sesler. Beni çağırıyor Aksâ..
sanki geç kaldın haydi bekletme beni diyordu. Bu içimdeki garip heyecanı bişey bozdu.Yahia'nın Kudüs'e gelecek olmasıydı hissiyatımı bozan. Tuhaf hissediyordum. Birkaç gün öncesinde dernekte görmüştüm en son. O günden sonra da derneğe uğramamıştım zaten. Halen o bakışları gözümün önünde.. Nasıl unuturum bilmiyorum. Nasıl unuturum seni bilmiyorum. Seni nasıl sevdiğimi de bilmiyorum. Bunu bana bildirecek sensin Yahia.
Bildir ki bileyim
Ey deniz bakışlı..
Yüreğimin Filistini..
Ey Yâr... Sen bana bakma hoş gör sevdamı.. bir bilsen sana neler söylediğini şu yüreğimin..

Hazırlıklarım halen devam ediyor, evimde beni bir o yana bir bu yana dolaştırıp duran neler olabilir? Tabi ki de üzerine Filistin bayrağı bezenmiş atkım, üzerinde Kubbetüs Sahra'nın bulunduğu bordo rengi kol saatim. Yine üzerinde Kudüs Palestine yazan bilekliklerim..
Ha birde Yahia'nın bana aldığı Filistin yazan bilekliğim.. Ah ah sen ne güzelsin sevda !

Bu saydıklarımı unutur muyum hiç.. Korumak için sakladığım yerlerden çıkarması bir hayli zor olsa da onları da çantama koydum. Valizimi çantamı alıp kapıya doğru sürükledim son kez kapının önünde vestiyerin aynasında kendimle yüzleşmekten alıkoyamadım.

Meryem'in bana sıcacık tebessümleri geliyor aklıma birden. Sonra Neden o gün sormadım ki diyorum Neden sormadım ki mektubu.. Okudunuz mu? diye niye sormadım ki. İstemsizce kendime kızmalarım dinmiyordu.

..

Feracemi giyip eşarbımı düzelttikten sonra eşyalarımı alıp çıktım kapının dışarısındaydım. Besmele ile kilitledim.
Yukarı kattan aşağı inen ayak sesleri Tansu ve Nihat abiye aitti. Hamile olduğu için eşinin elinden çantaları ısrarla almaya çalışıyordu Nihat abi.
Hafif olarak yaptıkları gırgır ara ara hoşuma gidiyordu.

- Haydi bakalım uçağı kaçıracağız Nur!
- Ben hazırım.

Tansu :
- Telefonun, şarj aletin, pasaportun, kimliğin hepsi tamam mı?

- Evet, hiç bir şey unutmadım Allahın izniyle. Peki siz ? Unuttuğunuz bişey yok değil mi?

- Yoktur inşaAllah değil mi Nihat?

- Olsa da artık dönemeyiz. o kadar merdiven indim. :))

Sağ kolu belinde olan Tansu Nihat abiye gülümseyerek arkadan geliyor yavaş ve tek adımlarla merdiven iniyordu.

Evin önüne indiğimizde şehrin gürültüsü yüzümüzü sıyırıp geçiyordu. Havaalanına gidebilmek için çağırdığımız taksi bizi bekliyordu.

Taksici kapının önünde görür görmez arabadan inip valizler için bagajı açmıştı. Biz Tansuyla arabanın arka koltuğuna otururken Nihat abi de ön koltukta yerini aldı. Taksici valizleri özenle yerleştirmişti. Nihayetinde yol alıyorduk. Kudüs'e ilk adımlarımdı bu.

Yola çıkmak demek tamam olmak demekti..

🌿

uzun süredir paylaşamadığım hikayeler var hepsini sıra sıra yeri gelince yayınlayacağım Allahın izniyle..
kitapla kalın. yorumlarınızı bekliyorum.
Sizce Nur Kudüs gezisinde nasıl bir gerçekle yüzleşecek..?

KUDÜS GELİNİ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin