Ey Türk kızı, kitap oku!
Bugün kendini geliştirirsin,
Yarın neslini yetiştirirsin.
Düzenlenen saldırının üstünden bir hafta geçmişti yaralımız vardı ama hiçbiri ağır değildi benim omzum biraz kötü durumdaydı ama şuan daha iyiydi.
Kerem'in hayatını kurtarışım ise timin beni kabullenmeye başlamasına neden olmuştu. Kerem'i gerçekten çok seviyorlardı aslında birbirlerini çok seviyorlar desem daha doğru olacak ki bu tam da benim bir timde aradığım en önemli özellikti çünkü eğer birlik olmazsa tim de olmazdı. Hepsi övüldükleri kadar vardı hatta daha fazlasıydı yakında onlarla Hakkari'ye gidecektim bundan sonra orda devam edecektik o şerefsizlerin inlerini tek tek başlarına yıkacaktık.
Aklıma gelen şeyle yattığım yerden doğruldum sahi ben time Hakkari'den hiç bahsetmemiştim gerçi biliyor olmalılar daha önce bilgi vermişlerdir ama yine de bu konuyu konuşup düşüncelerini dinlemem lazım. Bunu aklımın bir köşesine not ederek tekrar uzandım bu konuşmayı yarınki devriye gezisinden sonraya bırakmanın daha mantıklı olacağını düşünerek göz kapaklarımın usulca kapanmasına izin verdim.Eğitimden sonra hazırda bekleyen 3 araca binip köye doğru yola çıktık. Köye girdiğimizde davul seslerinden köyde düğün ya da şenlik olduğu belliydi. Benim olduğum aracı Talha kullanıyordu.
" Talha dur."
" Emredersiniz komutanım."
Araç durunca kapıyı açıp dışarıya çıktım. 5-6 metre uzağımdaki küçük bakkala girdim. Masanın arkasındaki sandalyede yayılarak oturan bakkal sahibine seslendim :
" Selamünaleyküm. "
Başını -muhtemelen hesap yapmakta olduğu- veresiye defterinden kaldırmadan
" Ve Aleykümselam bacım ne istedin?" dedi.Onun bu tavrı istemsizce tek kaşımı kaldırıp adama dik dik bakmama neden olsa da istifimi bozmadan aklımdaki soruyu yönelttim.
" Köyde düğün mü var?"
Sorum üzerine sonunda defterden başını kaldırarak bana baktı. Karşısında beni görünce şaşkınlık ve çekimserlikle hızlıca oturduğu yerden kalkıp kendine çeki düzen vererek konuştu :" Affedesin asker bacım ben seni köyden sandıydım."
Asker bacım?? Her neyse.
" Tamam sorun değil. Sen benim soruma cevap ver."
" Bizim köyün Cemo Ağası oğlan everiydir asker bacım onun düğünüdür bu."
" Nerde bu düğün? "
Sorduğum soruya cevabı veren kapıda bekleyen iki askerimden birisi olan Yılmaz oldu.
" Biz evi biliyoruz komutanım."
Ona başımı onaylar şekilde sallayıp tekrar adama döndüm ve
" Hayırlı işler." deyip çıktım. Bizimkiler araçlardan inmiş beni bekliyordu bizde yanlarına gitmeye başladık. O sırada peşimden gelen kapıdaki bir diğer askerim Burak
" Düğüne mi gidiyoruz komutanım?" diye sordu. ona
" Evet." cevabını verdiğimde ise bu kez Yılmaz bir soru yöneltti.
" Neden? "
Yılmaz'ın sorusuyla durdum zaten bizimkilerin yanına da gelmiştik Yılmaz'a dönüp.
" Belki sana kız buluruz diye bir bakınalım istedim. " deyip güldüm. Tabi gülen sadece ben değildim. Ama kısa süre sonra sadece ben oldum bunu fark ettiğimde gülüşüm tebessüme dönüşüyordu bizimkiler ise bana biraz şaşırmış bir şekilde bakıyorlardı. Hayır n'oldu ki şimdi?
![](https://img.wattpad.com/cover/189800238-288-k85155.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurt Timi : Doğu'da Hayat
ActionRuhu olmayan... Acıyı hissetmeyen... Donuk bakışlı... Kalbinde sadece VATAN aşkı olan... Askerlerine değer veren bir kadın ve hiç bitmeyen görevler ve tuzaklar... (Kitabın tanıtım vidyosuna biomdan ulaşabilirsiniz:))