Aklımda birşeyler vardı ama toparlamam gerekiyordu. Kerem ve Ali teröristleri gözetlerken diğerleri ise beni izliyor ne düşündüğümü anlamaya çalışıyorlardı. Onları biraz beklettikten sonra dürbünüyle teröristlere bakan Ali'ye seslendim.
" Bir hareketlilik var mı Ali?"
" Hayır komutanım. Bir kaç nöbetçi dışında kendilerini salmış haldeler zaten."
Bir anda yerinden kalkıp söze atlayan kişi Demir olmuştu.
" Komutanım bu durumda saldırabiliriz, şuan savunmasızlar."
" Ama bizden daha dinçler kendilerini hemen toparlayabilirler."
" Ama komutanım her halükarda bizden dinçler zaten hem bence dinlendik çökelim işte tepelerine."
Başımı olumsuz bir şekilde iki yana salladım bu hareketim Demir'in sıkıntıyla nefes vererek kalktığı gibi oturmasına neden olmuştu. Demir aralarında en öfkeli ve saldırıya açık olanıydı bu yüzden onu anlayabiliyordum fakat bu timi tehlikeye atamazdım olayı bizim lehimize döndürecek bir plan yapmalıydım.
Geldiğimiz yol zorluydu teröristlerinde buraya aynı yoldan geldiğini göz önüne aldığımızda bizim kadar olmasa da yorgun olmalıydılar.
Dürbünümü elime alıp teröristleri bir kez daha gözetledikten sonra" Toplanın planı anlatacağım." dedim.
Herkes başıma toplanmış bana dikkat kesilmiş bir şekilde beklemeye başladılar. Bende elimdeki haritayı ortaya koyup cebimden çıkardığım siyah keçeli kalemle haritadaki bulunduğumuz yeri ve mağaraları işaretleyip anlatmaya başladım;" Şimdi (bizim bulunduğumuz kısmı göstererek) biz buradayız ve bu taraf ( teröristlerin ve mağaraların karşısındaki kayalıkları gösterip) bizim şaşırtıcı hedefimiz olacak."
Sözümü kesen meraklı Melahatimiz Cenk oldu.
" Nasıl yani komutanım?"
Cenk'e dönüp
" Sözümü kesmezsen açıklama yapacağım Cenk." dedim." Pardon komutanım."
Tekrar haritaya dönüp devam ettim.
" Dediğim gibi burası şaşırtıcı hedef, burası ise ( 5. mağaranın arka girişini göstererek) bizim asıl saldıracağımız yer."
Başımı kaldırıp baktığımda kimsenin bir şey anlamadığını fark ederek devam ettim.
" Ali , Kerem ve Polat siz şaşırtıcı hedefimize gidecek ve pusuya yatacaksınız o sırada Çoban bizi 5. mağaranın arka girişine götürecek mağaraya girmek için kayalıklara tırmanmamız lazım o yüzden siz üçünüz benden haber bekleyeceksiniz. Mağaraya girdiğimizde yerimizi alıp size ateş emri vereceğim mağarada bir iki nöbetçi dışında hepsi çatışmak için dışarıda yerlerini alacaklardır. O sırada biz devreye gireceğiz. "
Bir kez daha başımı kaldırıp yüzlerine baktığımda olay anlaşılmışa benziyordu ama sormakta fayda vardı.
" Anlaşıldı mı?"
Hepsi evet anlamında başını sallamıştı ki bir kişinin sesiyle oraya döndüm konuşan Ozandı;
" Peki ama komutanım Ali, Polat komutanım ve Kerem karşı tarafa geçerken fark edilmezler mi?"
" Evet Ozan haklısın işte bu yüzden saldırıyı akşam gerçekleştireceğiz böylece onlarda uykulu olacaklar bu da bize strateji sağlayacak hem unutmayın kurtlar gece ortaya çıkarlar."
Ozan cevabımdan tatmin olmuşçasına başını salladı şimdi sadece karanlığın bastırmasını beklemek kalmıştı.
Aradan iki saat geçti ya da geçmedi bilmiyorum. Çocuklar sırayla gözetmenlik yapıyordu tam tekrar değişecekleri zaman gür bir ses yükseldi. Tabi bu ses bizimde aniden ayağa fırlayıp savunmaya geçmemize neden oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurt Timi : Doğu'da Hayat
ActionRuhu olmayan... Acıyı hissetmeyen... Donuk bakışlı... Kalbinde sadece VATAN aşkı olan... Askerlerine değer veren bir kadın ve hiç bitmeyen görevler ve tuzaklar... (Kitabın tanıtım vidyosuna biomdan ulaşabilirsiniz:))