Bölüm-5

12.7K 572 51
                                    

" Komutanım karargaha yaklaştık."

" Tamam Talha." deyip çocuklara döndüm:

" Hazır mısınız?" diye sordum hep bir ağızdan

" Hazırız Komutanım." dediler.
Telsizden diğerlerine de aynı soruyu sorduğumda yine aynı cevabı almıştım. Sonunda Hakkari'deydik ve karakola yaklaşmıştık yola iki araçla çıktık benim olduğum aracı yine Talha kullanıyordu. Açıkçası mutluydum harika bir timle Hakkari'deydim daha ne isteyebilirim ki? Başımdaki askeri yeşil şalımı düzenleyip (arkadaşlar başında da Olca BAYRAKTAR'ın baş örtülü olduğunu belirmiştim ama çok anlaşılmadığını düşündüğüm için bu detayı tekrar hatırlatmak istedim.)silahımı iki elimle sıkıca kavrayıp aracın biran önce karargaha varmasını istiyordum.

Kısa bir süre sonra araç durdu ve tekrar hareket etti muhtemelen kapıyı açmışlardı ikinci bir kez durduğumuzda ise artık karargahın bahçesindeydik. Kapıları açıp araçlardan çıktık. Şöyle bir time göz attığımda herkes araçlardan inmiş ve çevreyi süzüyordu. O sırada aceleyle bir asker ve bir sivilin karargahtan çıkıp bize doğru koştuğunu fark etmemizle onlara odaklandık. Kaşlarım çatılmıştı çünkü bu acele pekte hoşgeldiniz acelesine benzemiyordu. İkisi yaklaşınca rütbesinden yüzbaşı olduğunu anladığım asker konuştu:

" YÜZBAŞI FUAT YILMAZ ERZURUM .HOŞGELDİNİZ KOMUTANIM."

" Hoş bulduk Fuat. Hayırdır ne bu acele?"

Fuat endişeli bir ifadeyle;

" Komutanım bir sorun var."

Kaşlarımı çatabildiğince çatarak

" Ne sorunu?  N'oldu?"

Hepimiz pür dikkat Fuat'ın söyleyeceklerini duymayı bekliyorduk.

" Komutanım Arslan Timi tuzağa düşürüldü iki gündür haber alamıyoruz bizde sizin gelmenizi bekliyorduk."

Cevap veren kişi Ali olmuştu.

" Nasıl tuzağa düştüler komutanım nerde oldu?"

Fuat bu kez  Ali'ye dönerek;

 " İki gün önce bir ihbar aldık hat güvenilirdi yani öyle sanıyorduk Arslan Timi hazırlanıp teröristlere baskın yapmak için yola çıkmıştı  fakat Çoban onların tuzağa düşürüldüğünü görmüş iki gündür onlara ulaşmaya çalışıyoruz en son gelirken gördüğünüz karşı dağın eteğinden Arslan Timi'nin komutanı Binbaşı Mert Akay'ın telsiz sinyallerine ulaşmıştık ama sinyal geri kayboldu ve bir daha sinyale ulaşamadık."

Fuat'ın sözlerinden sonra yanındaki adamı başımla işaret edip

" Çoban bu mu?"

Cevap veren Çoban olmuştu.

" He Çoban benum kamitanum."

" Peki niye sana güvenelim Çoban o tarafta koyun otlatacak yer yok ne işin vardı orda."

Çoban ve Fuat gülümsedi. Konuşan Çoban oldu.

" Yanluş anladin komitanum ben koyun çobanı değulum ben çakal çobaniyum. "

Benden önce davranan Yüzbaşı Mehmet olmuştu

" O ne demek, o?"

Cevap Fuat'tan gelmişti.

" Çoban bu dağların her yerini bilir saklanacak yerler, mağaralar, dereler, tuzak kurulabilecek yerler aklınıza ne gelirse ona koyun otlattığı için değil çakalların nerden gideceğini çok iyi bildiği için böyle deriz ve merak etmeyin çoban 30 yıldır askere yardım ediyor güvenilir yani."

Kurt Timi : Doğu'da HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin