Bölüm-19

6.4K 352 205
                                    

Kurt Timi ve Arslan Timi Irak'a geçiş yapmışlar ve köye yaklaşmışlardı. Olca, Talha'ya dönüp:

" Talha kadının adı neydi?"

" Seher, komutanım."

Olca onaylar bir şekilde başını salladı. Kısa süre sonra köye giriş yaptılar. Seher, köyün en yaşlı ve dolayısıyla sözü dinlenen kişisi olan Abar Ananın yanında kalıyordu. Bu köy Türk kökenli bir köy olduğundan köyde Türkmenler yaşıyordu. Abar Ana 103 yaşında, oldukça bilgili, tecrübeli, mantık ve vicdanını eşit kullanabilen ayrıca yaşına karşın oldukça dinç de olan bir kadındı. Ailesini yıllar önce trafik kazasında kaybetmiş bir daha evlenmemiş dul biri olan Abar Ana tüm köyün annesi sayılırdı. Keza başı sıkışan derdi olan herkes Abar Anaya gelirdi. Şimdide teröristlerden kaçan bir kadına evini açmıştı.

İki tim 6 araçla köy meydanında durdu. Köy oldukça küçük ve şirin bir görüntüye sahipti. Araçların etrafına köylüler toplanmış onlara hoşgeldiniz diyorlardı. Olca ve Mert araçlarından inip yan yana gelince köyün muhtarı yanlarına gelip kendisini tanıttı:

" Hoş geldiniz ben köy muhtarı Turgut."

Olca ve Mert aynı anda başlarını hoş bulduk dercesine salladı. Bunun üzerine Turgut muhtar:

"Buyurun bu taraftan. Seher bacı, Abar Ananın yanında kalıyor."

Mert, Olca'dan önce davranarak bir soru yöneltti muhtara:

" Abar Ana kim?"

" Abar Ana tüm köyün anası sayılır. Bilgili, kültürlü, tecrübeli, iyi yürekli bir kadındır. 103 yaşında ama hani derler ya 'zaman ona dokunmadan geçmiş' sanki. Senden benden daha sağlıklı. Allah Abar Anayı başımızdan eksik etmesin. Bir derdimiz olsa ona koşarız. O da bir hal çare bulur bize."

Muhtar Abar Anayı anlatmayı bitirdiğinde, Abar Ananın kapısına gelmişlerdi. Muhtar kapıyı tıklattı. Birkaç saniye sonra kapı açılmıştı. Kapıyı açan, 1.55 boyunda, baş örtülü, üzerinde uzun kadifeden dikilmiş bir entari ve güleç yüzüyle Abar Anadan başkası değildi.

"Hoşgelmişsiniz yiğitler, gelin girin içeri."

Abar Ananın buyuru üzerine Olca ve Mert aynı anda kendi timlerine dönüp orada kalmalarını ve etrafı kolaçan etmelerini söyleyerek içeri girdi.
O sırada ayağında siyah lastik ayakkabısıyla ve elindeki bir sürahi ayranla küçük bir kız göründü. Gülümseyerek ve hayran hayran bakarak askerlere yaklaşan küçük kız:

" Anam size ayran yaptı. " diyerek hemen arkasında duran, ondan sadece 2 yaş küçük erkek kardeşinin elinde tuttuğu, sinideki bardaklara ayranı doldurmaya başladı.

Köylü askerine düşkündü. Her Türk gibi. Dolayısıyla çocuklarını da vatan aşkıyla yetiştirmiş ve vatanı koruyan insanların kahramanlıklarını anlatmışlardı.

***

Küçük sayılamayacak ama fazla da büyük olmayan bir oda da; karşılıklı iki divan duruyordu. Bu divanın birinde sırasıyla Muhtar, Mert ve Olca oturuyordu. Karşı divan da ise Seher ve Abar Ana oturuyordu. Konuşan Abar Ana oldu:

"Size bir şeyler ikram edeyim. Aç mısınız?"
Cevap gecikmeden Mert'ten geldi:

" Yok Abar Ana sağ olasın. Çok zamanımız yok."

" Olur mu öyle şey. Yeni çay demlemiştim." Deyip kimsenin konuşmasına izin vermeyen Abar Ana, mutfağa geçti.

Abar Ananın arkasında bıraktığı sessizliği bozan Olca oldu.

"Merhaba Seher."

Seher usulca başını salladı merhaba dercesine. Olca devam etti:

" Nasılsın, iyi misin?"

Kurt Timi : Doğu'da HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin