Sunshine 26. Bölüm 1. Kısım

2K 137 14
                                    

Sunshine

26.Bölüm 1. Kısım

"İsmini unutmak için balıklara fısılda. Sana dokunduğu yerlerini defalarca sil, yıka. İstersen kulaklarına değen seni seviyorumları bir başkasına sayıkla. Ne kadar koşarsan koş bu yolu, ne kadar geçersen geç sınırları. Kalbin rüzgarda kalan bir çiçek gibi. Ellerin dokunmak istediği yeri bir türlü bulamayan sinir atakları." durdu ve sigarasından bir nefes aldı. Dumanı dışarıya verirken bana döndü ve ekledi "Bir insan belki her şeyini değiştirebilir ama tutkularını asla. Bu yüzden ona doğru çekilecek, onunla tamamlanacaksın... Her zaman..."

Sunshine 26. Bölüm 1. Kısım

Kısa bir sessizlikten sonra gözlerinin tam içine bakıp, "Sana inanmıyorum." dedim keskin bir sesle. Aşka dair anlatılan şeyler artık bana gerçekçi gelmiyordu. "Hissettiğimiz bütün güçlü duygular bizim zayıf yönlerimizden besleniyor. Yani birisini çok seviyorken, aslında kendi içimizdeki bir zayıflığı kapatıyoruz... Güya tabi. Aşk diye bir şey yok inan bana." diye ekledim, sarhoş olmanın kıyılarındaydım. Hala böyle cümleler kurabildiğime kendim bile inanamazken, ne ara Ege'yi anlattığımı hatırlamadığım elli yaşlarında saçları, sakalı uzun tanımadığım biri yanımdaki bar taburesine oturmuş bana tavsiyeler veriyordu.

İkimiz de bitkin, halsiz görünüyorduk. Konuşurken birbirimize bakmıyorduk bile, aramızda sosyal kibarlık denen bir şey yoktu, aklımıza gelen ilk şeyleri söylüyor, ne dediğimizi düşünmeden, hatta anlamadan saçmalıyorduk.

"Ege'yle alakası yok muydu senin hissettiklerinin?" dedi.

Kafamı ona doğru çevirdim, elim önümdeki bar standının üstünde duran bardağımdaydı. Bardağı elime aldım ve ona doğru tutarak, "Bu bardak gibi boş içim."

"Şurda gördüğün minik sıvı var ya..." parmağımla bardakta kalan son alkolü göstererek, "Bu benim ona olan hislerim." ve bardağı tek dikişte ağzıma götürüp içindeki son kısmı içtim. Bardağı tekrar ona göstererek, "İşte bu kadar."

Tekrar önüme döndüm ve bardağı standa bırakırken ekledim "Bundan sonra bana dair hiçbir şeyin onla alakası yok."

Dediğim üzerine önce sessizce bana baktı, sonra çok içten bir kahkaha attı, hatta dengesini kaybetti ve tabureden düşmek üzereyken bar standına tutundu.

Sesi hala kıkırdarken, "Sen gerçekten komiksin." dedi.

"Artık Ege kalmadı diyorum, eskidi, demode oldu anlamıyor musun?" dediğim şeyler o kadar saçmaydı ki, ama aklıma doğru düzgün fiyakalı cümleler gelmiyor, düz yoldan saçmalıyordum.

"Ben anlıyorum da..." elini kafama koydu ve hafifçe vurarak, "bu anlamıyor"

Yüzüne doğru düz bir şekilde baktım. Artık insanların, Ege'yi ne kadar sevdiğime dair yaptıkları yorumlar benim sadece canımı sıkıyor, sinirlendiriyordu.

Elini başımdan hızla çektim, "Hiçbir şey bilmiyorsun." dedim ters bir şekilde.

"Doğru." dedi düz bir sesle önüne doğru dönerken. Ben hala ters ters ona bakıyordum. Bana Ege'yle alakalı bir şey diyecek olan herkese bir çocuk gibi kendimi kanıtlamak, artık onu sevmediğime onları inandırmak istiyordum.

Sunshine (GirlxGirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin