"Ve ben unutulsam ve yazdığım şiirler
Senin için yazdıklarım
Eski padişahlar gibi unutulsa birer birer
Ve ben seni unutsam hiç hatırlamasam hiç mi hiç
İhanetini hatırlamasam şehvetini hatırlamasam
Ellerim oldum olasıya seni unutsalar..."
Sunshine
26. Bölüm 2. Kısım
Burak, Burak'ın sevgilisi Deniz ve orkestradan birkaç kişi daha dans gecesi olduğunu duyunca Altan ve Buse'ye takılıp kulübe gelmişlerdi. Epey kalabalık bir grup olarak masa ayırmış onların dans eşleşmeleri için sıra bekliyorduk. Ben dansa katılmayacaktım ama kafamı dağıtmak için onların heyecanına ortak oluyordum. Altan birkaç defa Ege'nin konusunu açmaya çalışsa da onu pek dikkate almamış, hep demek istediği şeyi ağzına tıkıp başka şeylere yönelmiştim, o da en son pes etmiş gecenin tadını çıkarmaya karar vermişti.
Hareketlerimi kısıtlayabilsem de zihnim ve kalbim hala yoğun bir şekilde çalışıyordu. Buse telefonda Ege'nin de onlarla olduğunu söyleyince, pek ihtimal vermesem de, içimde bir nokta onun da geleceğini düşünmüştü ancak Altan'lar geleli bir saat olmasına rağmen Ege ortalıklarda yoktu. O geceki konuşmamızdan sonra hiç karşı karşıya gelmemiş, hiç konuşmamıştık. Altan'ların geldiğini gördüğümde gözlerim istemsizce onu da aramış ama bir kez daha hayal kırıklığına uğramış, bir kez daha onun tarafından tercih edilmeyen olmuştum.
Elimle gözlerimi ovuşturdum ve kendime gelmeye çalışarak, dikkatimi masaya verdim. Deniz ve Burak sosyal aktiviteler kulübünün yapacağı kamp gezisini anlatıyordu. Konu pek dikkatimi çekmeyince başımı yan tarafa, kulübün kapısına doğru çevirdim.
Gözlerimde büyük bir yenilgi belirirken, hafif loş ışığın aydınlattığı yolda, sarı dalgalı saçları, siyah elbisesi ve kırmızı rujuyla, o, bize doğru yürüyordu.
Başım çivilenmiş gibi yolda takılı kaldı. İlk gördüğüm andan şu ana kadarki tüm yürüyüşleri, tüm hareketleri hatırama gelirken, hepsinin ağırlıyla ben bir kez daha onu bir kamera gibi takip etmeye başlıyordum.
Bakışlarım onun bakışlarını çekmiş, gözlerimiz buluşmuş bilmem kaçıncı bakış düellosuna başlamışlardı.
Onun burda olmasını istemiyordum. Onu görmeyi, onun yanında olmayı istemiyordum.
Başımı öfkeli bir şekilde masaya çevirdim. Yüzüm düşmüş, suratım asılmıştı. Ellerimi alnıma koydum ve derin bir şekilde nefes almaya başladım. Her halimden bunaldığım ve rahatsız olduğum anlaşılıyordu. Altan ve Buse bunu fark edince az önce baktığım yöne doğru baktılar ve birkaç adım sonra masamızda olacak olan Ege'yi gördüler.
Herkesin başı Ege'ye doğruyken ben yüzümü elimle kapatmış saklanıyor gibiydim. Ona karşı savunmasız veya hazırlıksız görünmek istemiyordum ama o ben ne kadar güçlenirsem güçleneyim, sanki bunu öngörürcesine gücünü artırıyor ve yine alt ediyordu.
Ama bu kez öyle olmayacaktı.
"Bu nasıl bir giriş yahu?" dedi Altan ayağa kalkıp Ege'yi öperken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sunshine (GirlxGirl)
Romance"Senin evinde yatağın içindeydik, yaklaşmaya korkuyordun. Tek bir gece vardı elinde ama bakışlarıma yakalandıkça saçlarını geriye itip gözlerini kaçırıyordun. Yataktan kalktın ve salondaki gitarını alıp tekrar geldin. Cam açık, rüzgar çılgın, sen de...