Gecenin ilerleyen saatlerinde Dawn'ın ateşi düşmüştü ama hala uyanmamıştı. Nat onun üstünü değiştirmişti o sırada Bucky Nat'ın dediği diğer şeyleri getiriyordu.
Bucky: Uyanmadı mı?
Nat: Hayır. Hala anne diyor. Sence ailelerine ne oldu?
Bucky: Kötü şeyler....
Nat genç kızın saçını okşadı.
Nat: Haklısın ama bir konuda. Cidden çocukluğu çalınmış gibi bakıyor.
Bucky durumu anlatmamak için kendini zor tutuyordu. O bizim kızımız Logan da bizim oğlumuz, onların çocukluğunu çaldılar, onları bizden çaldılar, Stark buldu onları o olmasaydı çocuklarımızdan haberimiz olmayacaktı.... Söylemek istediği o kadar fazla şey vardı ki zamanında tribe girip saklayayım demeyeydi şimdi söylemek daha kolay olacaktı. Bucky bunları düşünürken Dawn uyanır gibi oldu Nat da ona yaklaştı.
Nat: Dawn?
Dawn: Anne....
Nat: Hala sayıklıyor.
Bucky: Evet...
Dawn: Anne..
Dawn Nat'a sarılır Nat da şefkatle genç kıza sarılır.
Nat: Annen değilim Dawn. Ben Nat.
Dawn ona bakar.
Dawn: Aynı şey desem ne yapabilirsin ki?
Nat: Mal gibi bakarım ne yapıcam.
Dawn: Ben niye buradayım.
Nat: Ateşin çıktı.
Dawn: Doktor yok mu burada.
Nat: İzinde.
Dawn: Logan?
Nat: Gebersin köpek dedi ve Fallon ile sinemaya gitti.
Dawn: Cidden mi?
Nat: Yok be o iki malın birbirine açılacağı yok.
Bucky: Sohbete ne hızlı girdiniz be.
Dawn: Kan çekiyorsa demek ki.
Nat: O deyim akrabalar için kul....
Bucky: Dawn ve Logan bizim çocuklarımız!
Nat: WTF!
Dawn: Sen ne ara öğrendin?Bucky yine gaza geldi gmfkfkfk.