0.2

1.9K 89 34
                                    

Muhakkak ki birgün seninle ben, aynı anda birbirimizi düşüneceğiz...
————————————————————————
Kıvırcık saçlarımı karıştırıp derin bir nefes aldım. Ama aldığım nefes yetmiyordu bana. Dünyada'ki tüm oksijeni alsam da yetmeyecekti sanki.
" Ben kendimi hazır hissetmiyorum Büşra. "
Büşra da benim gibi bir nefes aldı. Yanıma yaklaşıp beni kendine çevirdi. Yüzümü ellerinin arasına aldı.
" Seni zorlamıyorum güzelim. Kendini ne zaman hazır hissedersen o zaman çıkarsın babanın karşısına. Ama neden çıkmak zorunda olduğunu sakın unutma. O kadın ve kızı evde kendi krallığını kurmuşlar resmen. Sende o krallığı yıkmak için gideceksin. O kızın sana ettiği imaları
yedireceksin. "
O kızılın ettiği imalar hala dün gibi aklımdaydı. İçimden bir türlü çıkmayınca Büşraya anlatmıştım.
" Bilmiyorum Büşra... Tam iki yıl oldu. Koskoca 2 yıl. Babam zaten beni bir süre sonra aramayı bıraktı. Şimdi karşısına geçip 'ben geldim baba' diyecek halim yok ya? "
" Tam da öyle diyeceksin güzelim. Ben geldim diyeceksin. "
Gülümsedim. Büşra yanağımdan öpüp geri çekildi. Kollarımı Büşra'ya sarıp sıkıca sarıldım. Onun bana karşı olan hislerini anlayalı çok olmuştu. Büşra beni seviyordu hemde çok seviyordu. Bunu dile getirmese de ben anlamıştım. O da anladığımı biliyordu. Ama ikimizde konuşmamıştık bu konuyu. Evet Büşrayı seviyordum, şu hayatta ki tek destekçimdi o. Ama ona olan hislerimden emin değildim. O çok anlayışlı bir insandı. Neler yaşadığımı, nasıl iyileştiğimi bilen tek insan. Beni iyileştirmek için kendi hayatını mahvetmişti.








Kahvemden büyük bir yudum alıp telefonumu elime aldım. Magazin sitesinden haberlere bakıyordum. Bu artık günlük bir rutin haline gelmişti. Evdeki olayları bu siteden takip ediyordum. O kızıl kafanın ne kadar asi olduğunu bu sayede anlamıştım. Ama bu benim işime gelmişti, sürekli babamın başını belaya sokuyordu.
" Var mı bir şeyler? "
Kısa bir anlık kafamı kaldırıp Büşraya baktım. Yanımda ki koltuğa oturup telefona baktı.
" Hayır yok gibi. "
"Deniz biliyorum kendini henüz hazır hissetmiyorsun ama sencede artık babana kendini göstermenin vakti gelmedi mi? "
" Geldi, ama kendimde o cesareti bulamıyorum Büşra. "
" Canım, sen sadece evine geri döneceksin. Zaten senin yaşadığın eve. "
" Binbir türlü şeyle uğraşıcam Büşra. Sen demedin mi babanın karısı şeytan diye. Kızı da ona benzemiş zaten. Evde iki şeytan, ve beni öldü zannedip aramaya bile tenezzül etmeyen bir babam var. Kendimi hiç hazır hissetmiyorum. "
" Haklısın canım o zaman sen ne zaman istersen o zaman gidersin. "
Kafa salladım. Büşra gerçekten çok anlayışlı bir insandı. O olmasaydı ben ne yapardım acaba?






Üstüme siyah kabanımı giyip şapkasını kafama geçirdim. Kaküllerimi düzeltip, Büşranın yanına gittim.
" Canım nereye böyle? "
" Annemi ziyaret edicem, yarım saate gelirim. "
" Tamam canım dikkat et, kimseye yakalanma. "
Kafa sallayıp evden çıktım.




Annemin mezarını görmemle buruk bir şekilde gülümsedim. Yavaş adımlarla yaklaşıp yanına oturdum.
" Ben geldim. "
Toprağını avuçlayıp sıktım. Derin bir nefes alıp göz yaşlarımı serbest bıraktım. Artık ağlamak bana bir ödül gibi geliyordu. Yaşadığım onca şeyden sonra bu bana ödüldü resmen.
" Artık tamamen iyileştim anne. Büşra kendini hazır hissettiğinde o eve geri dön dedi. Dönmeli miyim? Evet. Meydan o iki şeytana kalmamalı. Hem daha da önemli bir konu var. "
Göz yaşlarımı elimin tersiyle sildim. Yüzümün çamur oluşunu önemsemedim.
" Senin nasıl ve neden intihar ettiğini öğrenmeliyim. Daha önemlisi, gerçekten intihar mı ettin? Beni bilerek mi bırakıp gittin? "
Sona doğru sesim titremişti. Asla inanamıyordum annemin beni bilerek bırakıp gitmesine. Bu işin içinde bir şey vardı. Ve ben bunu öğrenecektim.





" Deniz geldin mi canım? "
Ayakkabılarımı, ayakkabılığa koyup kapıyı kapattım.
" Geldim, geldim. "
Kabanımı çıkarıp bir kenara attım. Büşra yanıma geldi.
" Ağladın mı sen yine? "
Burnumu çekip Büşraya sarıldım. Ve hıçkırarak ağlamaya başladım.
" Benim annem intihar etmedi değil mi Büşra? Beni bilerek bırakıp gitmedi değil mi? "
" Deniz ne saçmalıyorsun tabi ki intihar etmedi. Seni bilerek bırakıp gitmedi. "
Büşradan ayrılıp göz yaşlarımı sildim.
" Yüzün çamur olmuş. "
Kıkırdamaya başladık.
" Bunları atlattığımızı düşünüyordum Deniz. Yeniden aynı şeyleri yaşamanı istemiyorum. "
" Özür dilerim çabalarını boşa çıkarmak yapacağım en son şey. "
" Çabalarımdan daha önemli bir şey var. O da sensin Deniz. "
Sessiz kaldım. Ne desem bilememiştim.
" Her neyse hadi yemek hazır. "
Büşra önüme geçip mutfağa ilerlemeye başladı. Bende arkasından gittim.





" Kumandayı versene Büşra. "
Kanalları gezmeye başladım. Babamı görmemle duraksadım. Yine ne olmuştu da televizyonlara çıkmıştı acaba?
" Efendim bir açıklama yapmayacak mısınız? "
Babam bir şey söylemeden muhabirlerin arasından geçmeye çalışıyordu.
" Öldü zannedilen kızınız mezarlıkta görülmüş, ölmediğini biliyor muydunuz? "
" Hayır haberim yoktu. Şu an tüm yetkililere haber verildi kızımı bulacağım. "
Ben duyduklarımı idrak etmeye çalışıyordum Büşra benden önce idrak etmiş olmalıydı ki elinde ki kaşığı yere düşürdü.
" Siktir. " diyebilmiştim sadece.

Müteşekkir - AzDenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin