0.3

1.5K 88 43
                                    

Ve lütfen inkar etme, sana en çok ben yakıştım.
————————————————————————
" Deniz! Nereye gidiyorsun? Deniz saçmalama! "
Büşrayı önemsemeden kabanımı giydim.
" Sana sesleniyorum Deniz. Bana cevap ver. "
" Ben gidiyorum Büşra. Ait olduğum yere gidiyorum. Şu saatten sonra saklanıpta senin de başını belaya sokmak istemiyorum. "
" Bu kadar çabuk mu Deniz? Hani hazır değildin? "
" Evet değilim. Ama yapacak bir şey kalmadı. Aptal gibi yakalandım işte. Daha da saklanmanın anlamı yok. Videoları görmeden mi? Yüzüm çok net görünüyor. Artık yapacak bir şey kalmadı. "
Büşra sıkıntıyla ofladı. Bende vakit kaybetmeden ayakkabılarımı giydim.
" Bana bak, gidince haber ver. Neler oldu hepsini anlatacaksın. Ve unutma ben burdayım ne zaman istersen gelebilirsin. "
" Büşra, canım tabi ki sana uğrayacağım. Bir daha birbirimizi göremeyecekmişiz gibi konuşma. "
Büşranın gözleri dolmuştu. Hızlıca yanağından öpüp evden çıktım. Bekle beni sevgili babacım. Ben geliyorum.







" Buyrun siz kimsiniz? "
Kafamı yavaşça kaldırıp kapıdaki kadının suratına baktım.
" D-deniz hanım siz misiniz? "
" Sence? "
Kadın yutkundu.
" Kim gelmiş safoş Heves mi gelmiş? "
Kızıl kafayla göz göze gelmemizle duraksadı.
" Ben geldim kızıl kafa sana uyar mı? "
Kapıdaki kadını yavaşça iterek içeri girdim. Ne o kızıl kafa ne de safoş dediği kadın tepki veremiyordu.
" Baba! "
Sesimi olabildiğince yükselttim.
" D-deniz hanım Taha bey evde değil-ler efendim. "
Sırıttım. Kadının bu kadar kekelemesi beni cesaretlendirmişti. Sırıtmaya devam ederek kendimi koltuklardan birine attım.
" İyi, bekleyelim bakalım Taha beyi. "
Kızıl kafa bana hala şok olmuş gözlerle bakıyordu.
" Aa noldu sevgili üvey kardeşim? Çok mu sevindin geldiğime? "
" Ne sevinicem be? "
Deyip merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı. Onu sadece bir kere görsem bile çok iyi tanıyordum. Tam bir aptaldı. Sağ olsun sürekli manşet olduğu için nasıl biri olduğunu çok iyi anlamıştım. Annesi ne kadar zekiyse kızı da o kadar aptal ve cesurdu. Oflayıp kendimi topladım. Şu an konumuz ne o kızıl kafa ne de annesiydi. Babam beni görünce ne tepki verecekti?







" Kızım! "
Babamı görmemle hiç bir tepki vermeden koltukta oturmaya devam ettim. Hızlı adımlarla yanıma gelmeye başladı. Ayağa kalktım. Bana sarılmasıyla göz devirdim. O bana sarılırken ben ona karşılık vermedim. Geri çekilip suratıma baktı.
" Nerdeydin sen? Bana her şeyi anlatacaksın. "
" Canım isterse anlatırım. "
" Deniz sen tamamen iyileşmişsin. "
" Hadi ya? Öyle mi olmuş? "
" Gel, gel oturalım şöyle. "
Beraber koltuğa oturduk. Bana o kadar sahte bakıyordu ki, o anlamadığımı zannetse bile ben anlıyordum. Gelmeme, yaşamama hiç sevinmemişti . Onun sevinmemesi de beni mutlu etmişti. Babamı hep böyle üzgün görmek isterdim.
" Nerdeydin Deniz bunca yıl? "
" Iı nerdeydim iyileşmeye çalışıyordum. Sen beni yurt dışına atmak istemiştin bende oraya gitmek istemedim. Ve bak iyileştim. "
" Deniz ben senin iyiliğin için... "
" İyiliğim için hıhım biliyorum. "
" Yapma böyle.. "
" Yorgunum ben uyumak istiyorum. "
Ayağa kalktım.
" Safiye! Deniz hanımı odasına götür. "
Safiye denen kadın yanıma gelince onu takip etmeye başladım. Odama girdiğim de hala eskisi gibi durduğunu fark ettim.
" Şu yatak örtüleri bi değişsin. "
" Hemen efendim. "






Kapının tıklanmasıyla gözlerimi açtım. Bir anlık bulunduğum yeri sorgulasam da nerde olduğumu hatırladım.
" Gel! "
" Efendim akşam yemeği hazır sizi aşağıda bekliyorlar. "
" Tamam git sen, geliyorum bende. "
Kadın kapıyı kapatıp gitti. Aynadan kendime baktım keşke yanımda bir kaç kıyafet getirseydim diye düşündüm. Saçlarımı toplayıp kaküllerimi düzelttim. Derin bir nefes alıp kapıdan çıktım. Karşımda kızıl kafayı görmemle duraksadım. Demek odalarımız karşılıklıydı. En sevdiğim.
" Selam Azra. "
Cevap vermeden aşağıya inmeye başladı. Sırıtıp bende aşağıya indim. Asude denen o kadın ve babam masaya oturmuşlardı.
" Hoş geldin kızım. "
Bana bakarak söylemişti. Ama ben asude hanımla bakışmakla meşguldüm. Benim gelmeme o kadar sinirleri bozulmuştu ki her halinden belliydi.
" Hoş buldum. "
" Merhaba Denizcim ben Asude. "
" Deniz bende zaten tanıyorsun. "
Deyip bir sandalyeye oturdum.
" Bak kızım bu Azra. Asudenin kızı. Sizin iyi anlaşacağınıza eminim. "
" Dimi ya çok iyi anlaşırız bence de. " diyen Azraya. Bakıp gülümsedim.
Yemeklerimizi yemeye başladık. Herkes çok sessizdi. Babam ara sıra bana bakıyordu. Onun dışında fazla gerilmemiştim. Ama kendimi çok yalnız hissetmiştim bu evde. Büşranın yokluğu hemen belli olmuştu. Bir an için ona aşık mıyım diye düşünmüştüm ve sonra kızıl kafayla göz göze geldik. Bana göz kırpıp sırıttı. Hayır ben Büşraya aşık değildim...

Müteşekkir - AzDenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin