Zamanım tükeniyormuş gibi hissediyorum...
————————————————————————
Deniz'den;
" Ne o Azra? Bu adam yüzünden mi açmadın telefonlarımı? " dediğimde Azra hala tepkisiz bir şekilde bana bakıyordu. Bu duruma kaşlarımı çatarak Azra'ya bakmaya devam ettim.
" Sinan iyi misin? " dediğinde göz devirdim. Ben buraya onun için gelmiştim. Üstelik ona çok kırgınken. Ama o arkamdaki adama 'nasıl' olduğunu soruyordu. Sinir katsayım artarken arkamı dönüp o adama bir yumruk daha geçirmemek için kendimi zor tutuyordum.
" Siktirtme şimdi Sinanını sana yazıklar olsun
Azra. " diyerek arkamı dönüp kapıya ilerledim." O benim kuzenim Deniz. " dediğinde aniden duraksadım. Hassiktir ben tam bir aptaldım. Dudağımı dişleyip alnıma vurdum. Tekrar arkamı döndüğümde Azra bana sırıtarak bakıyordu. Sinan da kalkmış koltukta oturup gözünü tutuyordu.
" Hassiktir ya. " diye mırıldandım.
" Neden telefonlarımı açmıyorsun Azra? "
" Ben İzmir'e Sinan'ın yanına gelmiştim. Bana konum attı işte evine geldim. Hatta Sinan bana pencereden bakıyordu. O sırada piçin biri gelip arabayı üstüme sürdü. O kargaşada telefon nerde onu bile bilmiyorum. " dedi.
" Ulan telefonunu ben almıştım o sırada şimdi aklıma geldi. " dedi Sinan cebinden telefonu çıkartırken.
" Ne sende miydi? Bende kayboldu sanıp üstüne düşmemiştim. " diyip bana döndü. Bense o sırada yerin dibine girmekle meşguldüm." Telefon bende olsa seni aramaz mıyım Deniz? " dedi. Ne diyeceğimi bilememiştim.
" O-o zaman... Telefon sesini nasıl duymadınız acaba? "
" Telefon sessizdeydi demek ki. " dedi Sinan omuz silkerek.
" Her neyse Deniz sen bizi nasıl buldun? "
" Babamın polis arkadaşı varmış da telefonundan buldum. " dediğimde Azra kafa salladı." Sen iyi misin? " dedim.
" İyiyim ben sadece ayağım biraz incinmiş işte. " dediğinde yutkundum. Ona bir şey olmasına dayanamıyordum.
" O zaman ben gideyim takside aşağıda bekliyor. Bir otele yerleşip tekrardan gelirim buraya. " dediğimde Azra kaşlarını çattı.
" Olmaz öyle şey Sinan'da kalırız bugün de Boncuk sen neden valiz getirdin? "
" Anlatırım bir ara. " dediğimde kafa salladı.
" O zaman ben taksiden valizlerini alayım da geleyim Deniz. "
" Zahmet etmeseydin ben alırdım. " cevap vermeden dışarı çıktı. Bende koltuklardan birine oturdum." Yalnız korktu senden baya. " dedi Azra sırıtarak.
" Çok kötü vurdum ya gelince özür dilemem gerek. " dedim oflayarak.
" Deniz ben ne diyeceğimi bilemiyorum. Benden soğumandan o kadar korktum ki... Söyleyemedim sana hiçbir şey. Öğrenince de yüzüne bakamazdım. Mallığım tuttu işte geldim buraya. " dediğinde yutkundum. Azra'ya gerçekten çok kırgındım. Ama onu o kadar seviyordum ki... Sadece görmezden gelmek istiyordum.
" Bunları konuşmayalım artık olur mu? " dediğimde dolan gözlerini silip kafa salladı. Kalkıp yatağın kenarına oturdum. Yüzünü okşayıp gülümsedim. Kolumdan çektiğini fark edince ne yapmak istediğini anlayıp yaklaştım. Kapının birden açılmasıyla aniden uzaklaştım." Lan çok pardon ben valizleri bırakıp çıkayım isterseniz. Sizde devam edin yani şaapın. Hay sikiyim. " diyerek valizleri koydu. Birden kahkaha atmam üzerine Azra da kahkaha atmaya başladı.
" Gel Sinan sorun yok. Hem ben senden özür ilerim anlamadan dinlemeden çaktım yüzüne yumruğu. "
" Sıkıntı yok yenge gerçi biraz elin ağırmış ama neyse artık. " dediğinde kaşlarımı çattım. Yenge neydi be?
" Yenge ne be? " dedim istemsizce.
" Öyle ağzımdan kaçtı. " dediğinde güldüm." Azra hanım ayağınızda biraz incinme var. Sargının 1 hafta durması gerekiyor. Ayrıca istediğiniz zaman taburcu olabilirsiniz. " dedi hemşire. Azra kafa sallayıp;
" Ben şimdi taburcu olmak istiyorum. "
" Tamam işlemlerinizi başlatıyorum o zaman. " diyerek kapıdan çıktı. Azra yavaşça doğrulup ayağa kalkmaya çalıştığında hızlıca yanına gidip kolunu boynuma attım.
" Taşıyabilir misin Deniz? İstersen yardım
edeyim. "
" Sinan az önce sana nasıl yumruk attı farkında mısın? Sence taşıyabilir mi? " diyen Azraya bakıp gülümsedim.
" Taşır sanırım. " diyerek valizleri aldı Sinan.Sinanın evine geldiğimizde arabadan hızlıca inip Azra'nın kapısını açtım. Azra dudağını dişleyip kolunu boynuma doladı tekrar. Fark ettirmemeye çalışıyordu ama canı çok yanıyordu sanırım. Yavaş bir şekilde onu eve doğru götürmeye başladım. O sırada kokusunu çok özlediğimi fark ettim. Çaktırmadan burnumu saçlarına götürdüm.
" Ne yapmaya çalıştığını anladım boncuk ama önüne dön yoksa düşeriz. Bi ara gideririz hasret. " diyerek göz kırptığında hemen önüme döndüm.
" Ne alaka? Ne yapmaya çalışıyormuşum ben? "
" Eve bi geçelim ben sana uygulamalı olarak gösteririm yapmaya çalıştığın şeyi. " deyince göz devirdim.
" Kuduruk. "
" Ne var boncuk ben sadece sarılacağımı kastettim. Sen kendin fesatsın. " dediğinde tekrar göz devirdim.Bakın bu saatte yb attım mal gibi bu bölüme 35 oy istemeyeyim mi yani? 35 oy'a yb atarım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müteşekkir - AzDen
ChickLit" Sen duygusuz aptalın tekisin, senden nefret ediyorum... "