0.4

1.3K 81 34
                                    

Seni görmek, bir insan gözünün yapacağı en güzel iş.
————————————————————————
Bir hafta sonra
Çantamı da aldıktan sonra kendime son kez bakıp odamdan çıktım. Yavaş adımlarla aşağı kata indim. Her zaman ki gibi Azra ve arkadaşları aşağıda oturuyorlardı.
" Vaay prensesimiz sonunda odasından
çıkabilmiş. " diyen Azraya göz devirdim.
Cevap vermeyerek yanlarından geçiyordum ki;
" Selam ben Heves. " diyen kıza döndüm.
Kısa saçlı, saçının arkasında uzun örgüsü olan bir kızdı.
" Deniz ben. " deyip diğerlerini sallamadan dışarı çıktım.
Bugün Büşrayı ziyarete gidecektim. Kaç gündür arayıp, mesaj atıyordu. Ama cevap vermemiştim. Biraz yalnız kalıp, düşünmek istemiştim.





Kapıyı çalıp beklemeye başladım. Büşra anında kapıyı açmıştı. Büyük ihtimalle kaç gündür gelmemi bekliyordu. Beni görünce gülümseyip kenara çekildi. İçeri girmemle kapıyı kapattı. Hemen boynuma atlayıp sarıldı.
" Çok merak ettim seni güzelim. "
Kafasını boynuma gömmüştü. Bu ürpermeme sebep olurken yavaşça kollarımı doladım. Bir süre daha sarıldıktan sonra ilk geri çekilen ben olmuştum.
" Gel içeri geçelim. "
Büşranın arkasından ilerlemeye başladım. Salonda ki koltuklara oturduk.
" Niye aramalarıma, mesajlarıma cevap vermiyorsun canım? "
" Özür dilerim Büşra sadece biraz kafamı dinlemek istedim. "
" Önemli değil. Neyse boşver şimdi nasılsın sen? Neler oluyor evde? "
" İyiyim. Yani ne kadar iyi olabilirsem. İlk gün dışında odamdan hiç çıkmadım. Yemeklerimi de odamda yiyorum. "
" Anladım canım. Ama kendini kapatma bu kadar odalara. "
Kafa salladım.
" Asudemidir nedir o bir şey yapmıyor değil mi? "
" Hayır. Zaten bir kaç kere anca gördüm. Tik tik bakmaktan başka bişey yapmadı. Ama ben daha kendimi göstermedim. Kendimi göstereyim o zaman başlayacak asıl savaşımız. "
" Dikkat et kendine. O kadın çok şeytan biri Deniz. O sana bir şey yapmadıkça sende fazla bulaşma. Eee Azra nasıl biri? "
" Bilmem gıcığın teki işte. "
" Anladım canım. Ben kahve yapayım ikimize. "






" Kalsaydın burda. "
Büşranın yüzünde ki isteği görebiliyordum ama burda kalmak istemiyordum. Sadece biraz kafa dinlemek istiyordum. Yalnız kalmak istiyordum.
" Gitmem gerekiyor Büşra. "
" Peki. " kırgınlığı sesinden anlaşılmıştı.
Kısa bir şekilde sarılıp evden çıktım. Arabama binip eve doğru sürmeye başladım.





Salonda kimse yoktu. Herkesin odasında olduğunu düşünerek bende odama çıkmaya başladım. Odama girip kendimi yatağa attım. Şu sıralar her şey şaka gibi geliyordu. Onca seneden sonra bu eve geri gelmem... Acaba rüya mı diye düşündüğüm de oluyordu. Ama değildi işte. Ben buradaydım. Ben bunları düşünürken odamda ki banyonun kapısı hızlı bir şekilde açıldı. Korkudan kendimi yataktan attım. Yatağın kenarı kafama gelmişti. Kafamı ovalamaya başladım. Gözlerimi açtığım da karşımda yarı çıplak duran kızıl kafayı görmeyi beklemiyordum tabi ki. Hızlıca yerden kalktım. Hızlıca Azrayı süzüp sanki yarı çıplak olduğunu yeni fark etmiş gibi arkamı döndüm. Ne yani süzmesemiydim? Saçları ıslakken daha bir şeydi sanki. Azra o müthiş kahkahasını bana sunarken gülümsedim. Bir anda kendimi duvara yapışık bulmamla yüzümde ki gülümseme soldu. Azra beni duvara yapıştırmıştı.
" Utandın mı sen bon-cuk. Odamda ki banyodan sıcak su gelmiyordu da. Burayı kullanmak zorunda kaldım. "
" N-ne utanması? "
Azra tekrar kahkaha attı.
" Ama sen kekeledin şimdi de, aa yanaklarında kızardı. "
Gözlerime dikkatlice bakıp geri çekildi. 
" Birgün odama beklerim boncuk. "
Azra odamdan çıkınca derin bir nefes verdim. Nefesimi tuttuğumu yeni fark etmiştim. Bu kız tam bir deliydi. Kalpten gidiyordum az kalsın. Kendimi tekrar yatağıma attım. Ama sen bekle bakalım Kızıl kafa. Ben sana neler yapacağım.







" Efendim yemeğinizi getirdim. "
" Geri götür, bugün aşağıda yicem. "
" Peki efendim. "
Saçlarımı geriye attım. Odamdan çıkıp aşağıya inmeye başladım. Herkes yemeğe başlamıştı bile. Azra kafasını kaldırıp bana baktı. Beni baştan aşağı süzdü. Baya süzdü. Çünkü altımda kısa bir şort, üstümde de askılı vardı. Asla bilerek giymedim. Havalar sıcak bir kere.
" Kızım? Hoş geldin. "
Cevap vermeyerek Azranın tam karşısına geçtim. Kafasını hafif yana eymiş bana bakıyordu. Ona bakmamaya çalışarak yemeğimi yemeye başladım. Bacağımda hissettiğim ayakla, aniden öksürmeye başladım. Azra hala ayağıyla bacağımı okşuyordu.
" Deniz? Safiye su getir hemen! "
Babam sırtıma vurmaya başlamıştı. Bir hışımla yerimden kalktım. Safiye ablanın getirdiği suyu kafama diktim. Sıcak basmıştı beni.
" Bi bardak odama getirir misin? Buz gibi olsun. "  deyip hızlıca odama çıkmaya başladım. Azrayı kudurtayım derken... Neyse.

Müteşekkir - AzDenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin