Müteşekkir - AzDen

1.2

Sesinde ne var biliyor musun? Söyleyemediğin sözcükler var.
————————————————————————
Azra'dan
" Off Azra nolur sanki çıksan şu evden? "
" İstemiyorum dedim Heves. "
" Ya ergenler gibi depresyona girdin kaç gündür çıkmıyorsun şu odadan. "
" Ne ergen gibisi ya? Hayatımda ilk defa bu kadar aşık oldum. "
" Ya kıyamam. "
" Kes sesini Heves ya. Dalga geçiyorsun birde. "
" İyi iyi ben gidiyorum. Deryayla buluşucaz. "
" İyi siktir git. "
Heves göz devirip odadan çıktı.

Telefonumun çalmasıyla gözlerimi zar zor açıl telefonu elime aldım. Arayan Hevesti.
" Ne var Heves bu saatte? "
" Kankaaa biz her zamanki bardayız gelsene sende. "
" Ne diyosun Heves gece gece? "
" Ya saat daha 11 gel işte. "
" Bu saatte babamdan izin alamam Heves. Ayrıca ben gelmek istemiyorum. Bi sal beni. "
O sırada birden kapı açıldı. Annem gelmişti.
" Kızım noluyor bu saatte? Neden bağırıyorsun? "
Telefonu kapatıp yatakta doğruldum.
" Ya Heves. Beni çağırıyor. Dışarıda takılıyorlarmışta. "
" E git sende. Ne zamandır çıkmıyorsun şu odadan. Git biraz kafanı dağıt. "
" Canım istemiyor. "
" İsteyip istemediğini sormadım Azra. Git kafanı dağıt dedim. "
" Babam? "
" Haberi bile olmaz. Bak sakın içip gazetecilere yakalanma. "
" Off tamam. "
Kafa sallayıp odadan çıktı. Hevesi tekrar aradım.
" İyi geliyorum ben. "
" Ayy ama çabuk gel. Koşa koşa gel. "
" Of Heves abartma. "

Taksiciye parasını uzatıp, taksiden indim. Bu kadar mutsuzken, böyle yerlere gelmek tam bir aptallıktı sanırım. Oflayıp bardan içeri girdim. İçki kokusu direk yüzüme çarpmıştı. Yavaş adımlarla yürümeye başladım. Hevesin deli gibi el salladığını görünce yanına gittim.
" Hoş geldin. "
" Hiç hoş bulmadım. Depresyonda buray- "
" Azra. "
Arkamdan gelen sesle yutkundum. Yavaşça arkamı döndüm. Denizi görmemle gözlerimi kapatıp açtım. Ciddi ciddi karşımda Deniz vardı.
" Noluyor burda? "
Hevese döndüğümde bakışlarını kaçırdı.
" Biraz konuşabilir miyiz? "
" Biz? İkimiz mi? "
" Hıhım. "
İstekli olduğumu belli etmemem gerekiyordu. Ama kimin umrunda?
" Konuşalım. "

" Dinliyorum? "
" Neyi? "
" Deniz konuşalım demedin mi? "
" Ha öyle mi dedim? "
Göz devirdim.
" Şey ya başka bi yere mi gitsek? "
" Gidelim. "
" Tamam o zaman şeye gidelim. Benim kaldığım otele. "
Sandalyeden çantasını alıp ayağa kalktı. Bende ayağa kalkıp Denizi takip etmeye başladım.

Asonsöre binince Denizin arkasına geçtim. Kokusunu çok özlemiştim. Büyük ihtimalle onu kokladığımı anlamıştı ki yavaşça öksürdü. Bende yanına geçtim. Asonsörün durmasıyla beraber çıktık. Denizin odasına girdik. Kendini yavaşça koltuğa bıraktı. Bende karşısına geçtim.
" Azra ben.. "
Derin bir nefes aldı.
" Özür dilerim. "
" Özür dilemek için mi buraya kadar geldik? "
" Hayır. Yani ben... Sana umut verdikten sonra böyle bir şey yapmam çok yanlıştı. "
" Bana umut vermedin Deniz. "
" Peki. "
Kısa bir sessizlik olunca Denizle göz göze geldik.
" Ben gidiyorum o zaman. Diyecek başka bir şeyin yoksa. "
Ayağa kalktım. O da ayağa kalktı.
" Dur. "
" Noldu? "
" Benimle çıkar mısın? "
" Ne? "
" Seni sevmek istiyorum. "
" Anlamıyorum Deniz? "
" Sen beni seviyorsun değil mi? "
" Evet.. "
" Ben artık mutlu olmak istiyorum Azra. Sevmek, sevilmek istiyorum. Seni sevmek istiyorum. "
" Ama beni sevmiyorsun? "
" Henüz hislerimden emin değilim. Ama ben seni sevmek istiyorum Azra. "
" Ya sevemezsen? "
" Denemek istiyorum. "
" Deniz ben deneme tahtası mıyım? "
" Hayır tabi ki değilsin. Sadece denemek istiyorum Azra. Seni sevmek istiyorum. "
Deniz dibime kadar gelip gözlerime bakmaya başladı. Gözleri o kadar güzeldiki.
" Öp beni. "
" Hı? "
" Öp dedim Azra. Yani istemiyors- "
Konuşmasını beklemeden dudaklarımı, dudaklarıyla kavuşturdum. Gerçekten çok özlemiştim, dudaklarını. Bana karşılık vermesini, aslında onu tamamen çok özlemiştim. Kollarımı beline dolayıp öpüşümü derinleştirdim. O da bana uymuştu. Ben Denize bağımlı olmuştum. Ve beni sevmesi için elimden geleni yapmaya hazırdım...