1.9

1K 65 6
                                    

İyi de sen bana bakıyorsun da, beni görmüyorsun ki?
————————————————————————
Deniz'den;
"Çok mu seviyorsun onu? " Büşra'nın sorduğu soruyla kafamı yerden kaldırıp Büşra'ya baktım.
"Ben.. "
" Seviyorsun belli. Sakın üzüldüğümü düşünme Deniz. Senin mutlu olmanı her şeyden çok isterim. "
Ne diyeceğimi bilememiştim. Büşra böyle yaparak daha çok vicdan azabı çekmemi sağlıyordu. Ama o bunun farkında değildi.
" Eğer seviyorsan yanında ol Azranın. Çünkü şu hayatta kimsenim bir garantisi yok. Pişman olmamak için, bekleme. " Büşranın söylediği şeyler yüzüme tokat gibi çarpmıştı. Ama Azra'ya gerçekten çok kırgındım. Son söylediği şeyler çok ağırdı ama belki de doğruydu. Bunları Azra'yla konuşarak halletmek istiyordum. Ve ona, onu sevdiğimi söyleyecektim.



Kapıyı tıklayarak derin bir nefes aldım. Azra'nın 'gel' sesiyle içeri girdim. Beni gördüğüne şaşırmış gibiydi. Yanına gidip oturdum.
" Boncuk? "
" Bence ayrı kalmak bize hiç iyi gelmiyor. " dedim yüzüne bakmadan.
" Boncuk ben özür dilerim söylediklerim için. Sinirle söyledim ve haksız olduğumu biliyorum. " sözünü bitirdikten sonra dayanamayarak sarıldım. O da kollarını bana doladı.
" Seni seviyorum... " diye fısıldadım.
" Sana aşığım. " diye karşılık verdi. Kıkırdadım.


Azra yavaşça geri çekilip yüzümü elleri arasına aldı. Bakışları dudağıma kayıca ondan önce davranıp dudaklarımızı birleştirdim. Bu tadı gerçekten çok özlemiştim. Öpüşümüz derinleşince Azra tişörtümün içinden belimi okşamaya başladı. Azrayı kendime daha çok çekip elimi saçlarında gezdirmeye başladım. Azra dudaklarımdan kurtulup boynuma yöneldi. Tırnaklarım Azra'nın sırtındaki yerini alırken, Azra beni yatağa yatırıp üstüme çıktı. Tekrar boynuma yönelmeden önce tişörtümü tutup birden çıkarttım. Azra şok olmuş gözlerle bana bakıp gülümsedi. Tekrar boynumdaki yerini aldı. Boynumdan da kurtulup aşağıya indiğinde, sütyenimi biraz aşağı indirip emmeye başladı. Dişlerini de tenimde hissettiğimde tırnaklarımı sırtına geçirmiştim. Ama o bunu umursamıyor gibiydi. Birden kapının tıklanmasıyla, Azra'yı üstümden attım. Azra söverken hemen tişörtümü alıp kafama geçirdim. Azra bana kötü bi bakış atıp yerden kalktı.
"Gel. "


Babam içeri girip ikimizi süzdü.
" Deniz, napıyorsunuz burda? "
" Eğleniyorduk işte sen gelmeden önce. " diye mırıldanan Azra'ya bakıp 'sus' bakışı attım.
" Bir şey yapmıyoruz. Ben bi ayakkabı çizmiştim de onu Azra'ya göstermeye gelmiştim. "
" Hmm bakayım ne çizdin? "
Azrayla birbirimize bakıp güldük. İşte şimdi sıçmıştık. Hayır yani neden yalan söylemiştim ki?
" İşte sonra odamda kaldığını fark ettim. Unutmuşum yani. Gösteremedim. "
Babam bi kere daha bizi süzüp odadan çıktı. Nefesimi tuttuğumu yeni fark etmiştim. Azra da derin bir nefes verip kendini yatağa attı.
" Tam zamanında geldi. " dedi.
" Az kalsın yakalanıyorduk Azra. Senin yüzünden. "
" Aa ben ne yaptım? "
" Üstüme gelmeseydin o kadar... " diye saçma bir şey attım ortaya.
" Az önce tişörtünü çıkarırken öyle demiyordun ama boncuğum. "
" Ya Azra ya. " gülüşmeye başladık.
" Ben gideyim artık. "
" Ya nereye boncuk. Hadi devam edelim. " diye kolumdan çekiştirmeye başladı.
" Gidiyimde ayakkabı falan çiziyim. Sorar şimdi yalan söylediğimi anlar. "
" Ya boşver boncuk alt tarafı odamda gördü seni. Hem aramızdaki şeyi hayatta anlamaz. "
Dediği şey mantıklı gelince tekrar tişörtümü çıkartıp bu sefer Azra'nın üstüne ben çıktım.

Smut yazıcağımı falan düşündüyseniz yanıldınız. Gerisi sizin hayal gücünüzü kalmış artık zhsundjwme

Müteşekkir - AzDenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin