Beyninizde bir tümör olduğunu düşünüyorum."
"Tümör mü?"
Az önce duyduklarım doğru muydu? Benim beynimde tümör mü vardı?
"Tümör mü? Bir yanlışlık olmalı. Ben bu aralar çok çalıştım ve yoruldum. Ben yorgunluktan bayıldım."
"Bakın Toprak hanım bende kesin olabileceğini söylemiyorum ama bir şüphemiz var ve tam olarak araştırmadan test yapmadan bunu bilemeyiz."
Ben hala böyle bir şey olamayacağını düşünüyordum. Düşüncelerimden Poyraz beyin sesiyle ayrıldım.
"Toprak bak ortada kesin bir şey yok. Birkaç test daha yapılsın. Tekrar konuşuruz. Tamam mı?"
"Ama benim bir şeyim yok ki?"
"Tamam bizde bunu kesinleştiririz tamam mı?"
"Ama ben korkuyorum. Hemde çok korkuyorum."
"Neden korkuyorsun?"
"Benim ailemden kimse yok ki. Tek başıma bunu öğrenmek istemiyorum."
Poyraz bey bana baktı ve ellerimi tuttu.
"Korkacak bir şey yok. Ben buradayım. Ben yanındayım."
"Ama ben..."
"Toprak ben burdayım. Korkmana gerek yok. Hem Ali abi de burada. İstersen yanında durur. Yada istediğin biri varsa onu da çağırabilirim."
Birkaç derin nefesten sonra bir karar verdim.
"Peki yapalım testleri."
"Bir hemşire göndericeğim. O size yardımcı olacaktır. Görüşmek üzere."
Doktor odadan çıkınca Poyraz beyle göz göze geldik.
"Korkma ben buradayım."
"Biliyorum. Teşekkür ederim Poyraz bey."
Kapı çalınıp içeriye tekerlekli sandalye ile hemşire girdi.
"Buyrun Toprak hanım sandalyeye oturun."
"Gerek var mı?"
"Siz daha fazla yorulmayın diye. Lütfen oturun."
Poyraz beye son bir bakış atıp yataktan kalktım. Sandalyeye oturduğum zaman hemşire sandalyeyi sürmeye başladı. Odadan çıktıktan sonra asansöre bindik.
"Hemşire hanım nereye gidiyoruz şimdi?"
"Doktor bey emar çekilmesini istedi. Şimdi emar çektirmeye gidiyoruz."
"Anladım."
İçimde hala korku vardı. Bir anda omzuna değen elle irkildim. Başımı çevirip baktığımda Poyraz beyi gördüm.
"Korkma"
"Korkmuyorum ki."
Hemen başımı önüme çevirdim. Ellerimle oynuyordum. Poyraz beye söylemesem de korkuyorum. Asansörden çıkıp ilerlemeye devam ettik. Bir kapının önünde durduğumuzda Poyraz bey konuşmaya başladı.
"Toprak ben buradayım. Korkmana gerek yok. Hiç bir şey olmayacak. Tamam mı?"
Kafamı sallayarak karşılık verdiğimde hemşire ile beraber içeriye girdik. İçeride iki oda daha vardı.Sağdaki odaya girdimizde içeride dolaplar vardı. Hemşire sandalyeyi durdurup önüme geçti.
"Toprak hanım içerde üzerinizi değiştirmeniz gerekiyor. Size verilen önlüğü giyeceksiniz. Sonra diğer odaya girip emar çekicez."
"Peki"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Mucizem
Novela JuvenilKimsesi olmayan bir kız. İşinde başarılı bir adam. Kız tek başına bu hastalığı yenebilecek mi? Adam kızın yanında olacak mı? Bu hastalık nelere yol açabilir? Bu Toprak ve Poyraz'ın hikayesi. Gelin bu hikayede onların yanında olalım. Toprak ve Poyraz...