Arkadaşlar hikayemi okuyup oy veren herkese teşekkür ederim.💜 Hikayemi okuyup oy vermeyen arkadaşlar sizin de oylarınızı bekliyorum. 😊 Hepinizin oy ve yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar herkese. ❤😉
_______________________________________Çalan alarmın sesiyle gözlerimi açmaya çalıştım. Elimi rastgele savurduğumda amacım telefonumu bulup alarmı kapatmaktı. Komidinin üzerindeki telefonuma uzanmak için biraz daha ileriye kaydığımda ne olduğunu anlamadan kendimi yerde buldum. Ahhh! Acıdı be!
Ben kendi kendime söylenirken alarm çalmaya devam ediyordu. Dün yaşananlardan sonra artık bir değil beş tane falan alarm kurmuştum. Yine sesini duymayıp uyanamazsam diye.(ufak bir not yazarınız da en az on tane alarm kuran biri ne olur ne olmaz değil mi😉)
Hala yerde otururken telefonuma uzanıp alarmı kapattım. Yavaşça ayağa kalkıp bir hasar tespiti yaptım. O kadar sert düşmedim ama kontrol etmekte fayda var. Neyse ki birşey yoktu hala sağlamım yani.
Banyoda rutin işlerimi halledip üzerimi değiştirdim. Gerekli eşyalarımı çantama atıp evden çıktım. Kapıyı kilitleyip anahtarımı çantama atarken bir yandan da durağa doğru yürümeye başladım. İki adım atmamla çalan korna sesine döndüm. Ali abi arabada beni bekliyordu. Arabanın yanına gidip camdan arabanın içine göz atıp Ali abiye baktım. Arabada tekti.
"Ali abi?"
"Bende seni bekliyordum Toprak. Hadi bin bakalım."
"Ali abi sen beni almaya gelmezsin ki."
"Bundan sonra böyle. Sabahları seni ben alıp Poyraz beyin evine götüreceğim."
"Neden?"
"Poyraz bey öyle istedi. Sen otobüsdü dolmuştu falan derken yorulma diye. Hadi bin arabaya geç kalmayalım. "
Ali abinin yanına geçip emniyet kemerimi taktım. Ali abi de arabayı sürmeye başladı. Poyraz bey yine beni düşünmüştü. Bu benim hoşuma gitmişti. Birilerinin beni düşünmesi güzel şeydi. Çok trafik olmadığında kısa sürede Poyraz beyin evine gelmiştik. Ali abiye teşekkür edip eve geçtim.
Eşyalarımı bırakıp mutfağa geçtim. Buzdolabını açıp kahvaltılıkları çıkaracağım zaman dolabın üzerindeki notu gördüm. Poyraz bey yazmıştı. Beraber kahvaltı edeceğimizi ona göre kahvaltı hazırlamamı yazıp dolaba yapıştırmıştı. Sabah erkenden kalkıp Poyraz beyin evine geldiğimden kahvaltı yapmaz en fazla birkaç lokma ağzıma atar atıştırırdım. Şimdi ise kullandığım ilaçlarım ve gördüğüm kemoterapi tedavim vardı. Her zamankinden daha çabuk yorulacaktım. Güç kaybedecektim ve zayıflayacaktım. İstemesem bile kendime iyi bakıp güçlenmek için yemek yemek zorundaydım. Kahvaltı da en önemli öğün olarak başlangıç aşamasında yer alıyordu.
Kahvaltılıkları masaya koymakla işe başladım. Çay için ketıla şu koydum.Malzemeleri çıkarıp krep hamurunu hazırladım. Tavaya yağ sürüp hamurumdan bir kepçe tavaya döküp yaydım. Piştikten sonra diğer tarafını çevirip orayı da pişirdim. Pişen krepi servis tabağına aldım. Kaynayan suyla çayı demledim. Kalan hamurum bitene kadar hepsini yaptım. Ben elimdeki servis tabağını masaya bırakırken Poyraz bey merdivenden inmeye başladı. Masanın yanına gelince masayı süzdü ve bana bakıp gülümsedi.
"Ellerine sağlık Toprak. Masa güzel görünüyor. Ah... bu arada unuttum kusura bakma. Günaydın."
"Günaydın Poyraz bey."
"Hadi bakalım oturalım da kahvaltımızı yapalım ben çok acıktım."
Başımı sallayarak onayladım. Hemen iki bardak çıkarıp çay doldurdum. Birini Poyraz beyin önüne bırakırken diğerini kendim aldım. Ben ufak ufak bir şeyler ağzıma atarken Poyraz bey kreplerden birini tabağına aldı. Ortadan ikiye kesti. Birine çikolata sürerken diğerine labne sürüp reçel gezdirdi. İkisini de rulo haline getirdikten sonra kendisinin yiyeceğini düşünürken hazırladığı iki rulo krepi benim tabağıma bıraktı. Ben şaşkınlıkla bir Poyraz beye bir tabağıma bakarken Poyraz bey hiçbir şey olmamış gibi bir krep daha tabağına aldı ve onunla uğraşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Mucizem
Teen FictionKimsesi olmayan bir kız. İşinde başarılı bir adam. Kız tek başına bu hastalığı yenebilecek mi? Adam kızın yanında olacak mı? Bu hastalık nelere yol açabilir? Bu Toprak ve Poyraz'ın hikayesi. Gelin bu hikayede onların yanında olalım. Toprak ve Poyraz...