8.BÖLÜM

2.6K 95 8
                                    

Merhaba arkadaşlar! Umarım hikayemi beğenerek okuyorsunuzdur. Hikayem ile ilgili fikirlerinizi yazarsanız çok sevinirim. Sizi bekletiğimin farkındayım ama bir anda yazıp yeni bölüm atamıyorum. Neyse sizi yeni bölümle başbaşa bırakıyorum. İyi okumalar!😉
_______________________________________

Yavaşça gözlerimi aralamam ile ilk olarak beyaz bir tavanla karşılaştım. Gözlerimi birkaç kez açıp kapatarak iyice kendime gelmeye çalıştım. Neredeydim ben? Ne olmuştu bana? Kendimi yorgun hissediyorum. Biraz da midem bulanıyordu. Gözlerim bulunduğum odayı gezdiğinde bir hastane odasında olduğumu anlamam zamanımı almadı. En son bana verilen ilacı hatırlıyordum. Uyuya mı kalmıştım? Poyraz bey neredeydi? Gitmiş miydi yoksa? Gözlerim pencereye takıldığında gördüğüm şeyle kocaman açıldılar. Hava kararmış. Ne kadar uyudum ki ben? Akşam olmuş. Poyraz bey de evine gitmiştir herhalde. Adam bu kadar saat beni bekleyecek değil ya. Boğazımda kurudu. Su var mıdır acaba? Odada su olup olmadığına bakarken kapı açıldı. Kimin geldiğine baktığımda Poyraz beyi gördüm. Poyraz bey buradaydı. Gitmemişti. Beni mi beklemişti akşama kadar? Poyraz bey kafasını kaldırıp bana baktı ve kapıyı kapatıp yanıma geldi.

"Uyanmışsın Toprak. İyi misin? Nasıl hissediyorsun kendini?"

"Ben iyiyim Poyraz bey. Biraz yorgun hissediyorum o kadar. Siz bu saate kadar beni mi beklediniz?"

"Evet Toprak seni bekledim. Ne var bunda?"

"Evinize gitseydiniz keşke. Akşama kadar burada beklemeseydiniz. Ben nasıl oldu anlayamadım. Bu saate kadar uyumuşum. Özür dilerim Poyraz bey."

"Özür dilemene gerek yok Toprak. Evet isteseydim eve gidebilirdim. Ama ben burada durmayı seçtim. Bununla ilgili bir rahatsızlığım da yok. Ayrıca sana verilen ilaçlar ağır olduğundan vücudun kendini uykuya verdi. Yani sen keyfi olarak uyuyup beni burada bekletmedin. Kendini suçlamana gerek yok. Anladın mı?"

"Anladım Poyraz bey."

"Güzel. İstediğin bir şey var mı peki?"

"Su verebilir misiniz?"

"Tamam. Uyanınca içmen için almıştım. Kendin içebilecek misin?"

Poyraz bey elindeki almış olduğu su şişesinin kapağını açarken onu başımı sallayarak onayladım. Şişeyi ayak ucumdaki tekerlekli masanın üzerine bırakıp biraz doğrulmama yardım etti. Sırtıma yastık koyup elime su şişesini verince yavaşça içmeye başladım. Çok susamışım. Şişeyi yarılayıp ağzımdan çekince Poyraz bey elimden alıp kenara koydu. Yanı başımdaki koltuğa oturdu.

"Poyraz bey saat kaç?"

"22.30"

"Suat bey bir şey dedi mi?"

"Sadece ilaçların seni çok yorduğunu ve dinlenmeye ihtiyacın olduğunu söyledi."

"Ne zaman çıkabilirim?"

"Uyanınca durumuna göre karar vereceğini söyledi. İlaçlar vücuduna çok ağır gelirse biraz daha yatabilirsin."

"Anladım."

Cevap vermemle kapının açılması bir oldu. Gelen Suat beydi.

"Uyanmışsınız Toprak hanım. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"

"Yorgun ve biraz midem bulanıyor."

"Anlıyorum. Vücudunuz ilaca karşı tepki veriyor. Korkacak bir şey yok. Zamanla alışırsınız. İlk zamanlar biraz zorlanırsınız. Başka bir şikayetiniz var mı?"

"Hayır. Şimdilik yok. Ne zaman çıkabilirim peki?"

"İsterseniz şimdi çıkabilirsiniz ya da sizi yarına kadar misafir edelim burada ne dersiniz?"

Benim MucizemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin