7.BÖLÜM

2.7K 107 26
                                    


Derinden gelen sesle kendime gelmeye çalıştım. Bir melodi yankılandı kulağımda. Nereden geliyor bu ses? Ben bu sesi tanıyorum ama nereden? Aaa buldum, buldum. Evimin kapı ziline benziyor bu melodi. Melodi kesilince güm güm sesler gelmeye başladı. Biri bana mı seslendi az önce?

"Toprak! Toprak! İçeride misin? Aç şu kapıyı! Toprak!"

Kapı mı? İçeride mi? Neler oluyor? Nereden geliyor bu ses? Kim çağırıyor beni?

"Toprak!"

Bu ses? Poyraz bey? Bana seslenen Poyraz bey mi? Nerede? Biraz daha kendime geldikçe gözlerimi açıp odamda yatağımda olduğumu gördüm. Acaba rüya mı görmüştüm? Kulaklarıma gelen kapı zili ve Poyraz beyin sesi ile rüya değilde gerçek olduğunu anladım. Hızlı bir şekilde yataktan kalkıp kapıya koştum. Poyraz bey neden buradaydı ki? Kapıyı açtığımda kapıyı yumruklayan Poyraz bey hızını alamayıp tekrar vuracakken gözlerimi kapatıp o acı darbeyi bekledim. Birkaç saniye beklememe rağmen acı hissetmeyince yavaşça gözlerimi araladım. Tam önümde olan Poyraz beyin elini görünce son anda durduğunu anladım. Gözlerimi Poyraz beyin gözlerine çevirdiğimde baştan aşağıya beni incelediğini fark ettim. Ben de kendime bakınca üstümde olan pijamalarımı gördüm. Tekrar Poyraz beye döndüm.

"Poyraz bey?"

Poyraz bey gözlerini kısa bir süre kapatıp derin bir nefes verdi.

"Neredesin sen Toprak?"

"Şey ben uyuyordum. Siz neden gelmiştiniz?"

"Saat kaç Toprak?"

"Şey...ben yataktan kalkar kalkmaz buraya geldim. Saate bakamadım daha. Ama hemen bakıp geliyorum."

"Toprak!"

Poyraz beyin kapıda bana baktığını görünce adamı kapıda beklettiğim kafama dank etti.

"Kusura bakmayın Poyraz bey sizi de kapıda bekletiyorum. İçeriye geçin lütfen."

Poyraz bey içeriye salona geçtiğinde bende salondaki saate baktım. Ne? Ben işe geç kalmıştım. Şimdi ne yapacağımı ne diyeceğimi düşünürken Poyraz beye döndüm. Poyraz bey birkaç dakika bana bakıp konuşmaya başladı.

"Sen iyi misin Toprak? Bugün neden geç kalktın? Sen gelmeyince merak ettim. Kapıyı açmayınca başına bir şey geldi zannettim. Başın döner, düşersin, kafanı falan vurursun. Aklıma türlü türlü şeyler geldi. Biraz daha açmasaydın kıracaktım kapıyı."

"Lütfen kusura bakmayın Poyraz bey. Ben nasıl oldu anlamadım. Normalde alarm kurarım çalınca kalkarım ama bu sabah duymadım alarmı. Bir daha olmaz. Sizi de endişelendirdim. Özür dilerim."

"Toprak sorun değil. Sadece gelmeyince endişelendim. Hadi sen hazırlan da kahvaltı yapalım."

"Peki Poyraz bey. Ben hazırlanayım sonra size bir kahvaltı hazırlarım."

"Dışarıda da yeriz Toprak. Yorma kendini."

"Olmaz Poyraz bey ben hemen hazırlarım şimdi."

"İyi peki. Ben seni bekliyorum."

İlk önce banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkamak için lavabonun önüne gelince aynadan kendimi gördüm. Aman Allahım şu tipime bakın. Saçlarım birbirine girmiş. Gözler desen çapaktan geçilmiyor. Yüzümün bir tarafında yastık izi var. Ben Poyraz beyin karşısına böyle çıktım birde. Tam rezillik. Off. Aferin sana Toprak. Neyse. Kendimi düzeltip işlerimi hallettiğimde pijamalarımı çıkarıp kıyafetlerimi giydim. Aceleyle mutfağa girdiğimde Poyraz beyin mutfakta olduğunu gördüm. Mutfaktaki masanın üzerinde birkaç kahvaltılık vardı. Poyraz bey ise ocağın başındaydı. Ben şaşkınlıkla bakarken Poyraz bey bana döndü.

Benim MucizemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin