14.BÖLÜM

1.9K 81 25
                                    


Yüzümde hissettiğim ıslaklıkla yavaşça gözlerimi araladım. Fındık yüzümü yalıyordu. Onun kafasını okşamaya başlayınca oturup sevmeme izin verdi. Hatta keyiflendi.

İyice kendime gelmemle yatağımda yattığımı anladım. Dün ben koltukta uyuya kalmamış mıydım? Peki buraya nasıl geldim? Hiii! Poyraz bey? Dünkü rezilliğin üstüne bir de adamın yanında uyuya kaldım. Offf.

O zaman beni buraya Poyraz bey mi getirdi? O şimdi beni yatağıma kadar taşıdı mı yani?

Ben şimdi Poyraz beyin yüzüne nasıl bakacağım? Hangi patron çalışanını kucağına alıp yatağına taşır ki?

Daha fazla oyalanmadan yataktan kalkıp banyoya geçtim. İşlerimi halledip üzerimi değiştirdim ve Fındık'ın mamasını ve suyu koyup uslu durması için uyardım. Ben gelene kadar tek başına kalabilirdi inşallah. Daha fazla Ali abiye rahatsızlık vermek istemiyorum.

Kapıyı kilitleyip arkamı dönünce Ali abinin yine beni beklediğini gördüm. Hızlı adımlarla arabaya yürüyerek Ali abinin yanına oturdum.

"Günaydın Ali abi."

"Günaydın kızım. Nasılsın bugün bakalım?"

"İyiyim Ali abi merak etme. Dün sizi de telaşlandırdım kusura bakma."

"Olur mu öyle şey ne kusuru? Sen iyi ol da gerisi mühim değil."

Ona gülümsedim ve yola koyulduk. Trafik olmadığından kısa sürede Poyraz beyin evine geldik. Eve girip eşyalarımı bırakıp mutfağa geçtim. Hızlı bir şekilde kahvaltıyı hazırladım.

Son tabağı da masaya koyduğunda Poyraz bey mutfağa girdi.

"Günaydın Toprak."

"Günaydın Poyraz bey."

Yüzüne bakamıyordum. Utanıyordum.

"Toprak sen niye yine yüzüme bakmıyorsun?"

Al bakalım Toprak ne diyeceksin adama? Offf.

"Toprak?"

"Şşşey Poyraz bey ben özür dilerim. "

"Neden özür diliyorsun Toprak?"

"Dün ben yanınızda istemeden uyuya kalmışım. Galiba sizde beni yatağıma taşımışsınız. Yani hangi patron çalışanını taşır ki? Ama suç bende değil. Bütün suç o ilaçlarda gerçekten. Hemen uykumu getirdi. Ben yoksa uyumazdım. Dozları da fazla ya ondan galiba. Poyraz bey ben ..."

Gelen sesle kendime gelip kafamı çevirince bir adet kahkaha atan Poyraz beyi gördüm.

Bu adam niye kahkaha atıyordu şimdi? Ayy yoksa adamı delirttim mi? Tabi delirir Toprak. Adam kaç gündür seninle uğraşıyor. Delirmesin de ne yapsın. Off. Ama çok güzel gülüyor ya. Bir de inci gibi dişleri de yok mu? O güzel sesiyle birleşince de ......

Ay ne diyorum ben ya. Kızım patronun o senin kendine gel. Tekrar Poyraz beye baktığımda yüzündeki gülümseme ile bana bakıyordu.

"Bitti mi Toprak?"

"Eee bitti."

"Bak Toprak. Sana daha önce de söyledim şimdi de söylüyorum. Sağlık sorunu yaşıyorsun ve bir takım aksilikler olabilir. Bunların senin elinde olmadığını sende bende biliyoruz. Evet ilaçların değişti ve yeni ilaçlarının dozları fazla. Bunlar senin vücuduna fazla geliyor ve kendini dinlenmeye alıyor. Dün de o yüzden uyuya kaldın ve evet ben de seni yatağına taşıdım. Böyle bir durumda ne yapmamı isterdin. Koltuk rahat değildi ve ben de zorunda olmadığım halde seni yatağına taşıdım. Bundan şikayetçi değilim tamam mı? Senin de utanıp çekinmene gerek yok. Anlaştık mı?"

Benim MucizemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin