~Hatırlatma~"İyi geceler."
"İyi geceler."
Arabadan inip evimin kapına geldim. Çantamdan anahtarı çıkartıp kapıyı açtıktan sonra arkamı dönüp Poyraz bey ve Ali abiye el saklayıp içeri geçtim. Kapıyı kapatır kapatmaz arabanın motor sesini duydum. İçeri girmemi bekleyip öyle gitmişlerdi. Odama girip üstümü değiştirdim. Salona geçerken gelen mesaja bakmamla yönümü mutfağa çevirdim. Mesaj Poyraz beyden di ve ilaç saatimi hatırlatıyordu. Aynı zamanda da yemek yememi istiyordu. Kısa bir cevap yazıp gönder tuşuna bastım. Telefonu mutfak masasının üzerine bırakıp bir sandviç hazırlayıp yedim. İlaçlarımı da içtikten sonra çöken ağırlıkla birlikte yatağıma uzandım ve kendimi uykunun o eşsiz kollarına bıraktım.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Sabah çalan alarmın sesiyle gözlerimi açtım. Ama benim hala uykum vardı yaaaa.. Hem ne çabuk sabah oldu ki? Offff... Kendimi zorlukla yataktan çıkarıp banyoya girdim. Rutin işlerimi halledip çıktım. Yatağımı toplayıp dolabımın önüne geçip kıyafetlerimi seçtim. Pijamalarımı çıkarıp üzerimi değiştirdim. Çantama gerekli olan eşyaları ve ilaçlarımı alarak evden çıktım. Durağa kadar yürüyüp otobüsü beklemeye başladım. 5 dakika sonra gelen otobüse binip boş bir yere oturdum. İneceğim durağa kadar dışarıyı izlemeye başladım. 20 dakika sonra otobüsten inip yürümeye başladım. Poyraz beyin evinin önüne geldiğimde bende olan anahtarla kapıyı açıp içeri geçtim. Eşyalarımı bırakmak için salona geçerken gördüğüm görüntü ile duraksadım. Poyraz bey koltukta oturur vaziyette arkasına yaslanarak uyuyordu. Önünde de açık bir bilgisayar ve bir sürü kağıt vardı. Yavaş adımlarla ilerleyerek elimdekileri koltuğun üzerine bırakıp Poyraz beye yaklaştım. Gözüm önündeki kağıtlara takılırken bir iki tanesini alıp incelenmeye başladım. Beyin tümörü tedavisi, tümör belirtileri, tümör ameliyatları vb. birçok bilgileri içeriyordu. Kağıtlara baktıkça gözlerim doluyordu. Poyraz bey benim için araştırma mı yapıyordu? Benim için mi yapıyordu bunu? Ayaklarım beni tutmuyordu. Yavaşça Poyraz beyin uyuduğu koltuğa oturdum. Gözyaşlarım usul usul dökülürken ben Poyraz beye bakakalmıştım. Bütün bu araştırmaları benim için yapıyordu. Benim. Bana yanımda olacağına dair söz vermişti ve sözünü tutmaya başlamıştı. Kimsesi olmayan benim yanımda olacaktı. Hiçbir mecburiyeti yokken o benim yanımda olmayı seçmişti. Bulanıklaşan görüşümle Poyraz beyin gözlerini araladığını gördüm. Kendine gelmeye çalışırken beni fark etti. Fark etmesiyle doğrulması bir oldu.
"Toprak , neden ağlıyorsun? Bir şey mi oldu?"
Cevap vermedim. Veremedim. Poyraz bey bana dikkatle bakarken kendimi tutamadım ve Poyraz beye sarıldım. Kollarım belini sarmış , başım göğsünde hıçkırarak ağladım. Poyraz bey başta kasılsa da kollarını bana sardı. Bir eli sırtımdayken diğer eli saçlarımın üstüne okşuyordu.
"Şşş tamam Toprak. Ben buradayım."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Ne kadar geçti bilmiyorum ama hıçkırıklarım iç çekişlerine dönmüştü. Poyraz bey beni yavaşça kendisinden ayırdı. Elleriyle gözyaşlarımı sildi.
"Biraz daha iyi misin Toprak?"
Başımı aşağı yukarı sallayarak onayladım.
"Bana ne olduğunu anlatır mısın Toprak? Neden ağladın?"
Başımla açık bilgisayar ile kağıtları gösterdim.
"Onlar yüzünden ağladım."
Poyraz bey başını çevirip gösterdiklerime baktı. Kaşları çatılmıştı. Anlamaya çalışıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Mucizem
Teen FictionKimsesi olmayan bir kız. İşinde başarılı bir adam. Kız tek başına bu hastalığı yenebilecek mi? Adam kızın yanında olacak mı? Bu hastalık nelere yol açabilir? Bu Toprak ve Poyraz'ın hikayesi. Gelin bu hikayede onların yanında olalım. Toprak ve Poyraz...