Benim Mucizem

1.BÖLÜM

Herkes başladığı tarihi buraya bırakabilir mi ?

Sabah pencereden sızan güneş ışıklarıyla uyandım.Bunu dememi bekliyorsunuz değil mi? Maalesef iğrenç alarmın sesiyle uyandım.Zaten gece geç yatmıştım.Daha yeni yatmamış mıydım?Ne ara sabah oldu?Bu aralar çok yoruluyordum. Patronum Poyraz bey bir ihale almak için çalışıyor.Tabii özel asistanı olarak ben de.Poyraz bey bu ihale için çok çalıştı.Bugün ihale var.Poyraz bey bütün emeklerinin karşılığını alacak. Yorgunluktan ölen bedenimi yataktan kaldırarak banyoya girdim.Rutin işlerimi halledip dolabın karşısına geçtim.Asker yeşili bir tulum giydim.Saçlarımı dalgalandırıp hafif maşa yaptım.Makyaj yapmayı sevmediğim için gerekli eşyalarımı alıp odadan çıktım.Son günlerde olduğu gibi iştahsızlığım yine iş başındaydı.Evden çıkıp durağa doğru yürümeye başladım.10 dakikalık yürüyüşten sonra durağa vardım.Durağa yeni gelen dolmuşa binip yola koyuldum.Dolmuş adını gerçekten hak ediyordu.Ağzına kadar dolmuştu.Birde şoförün arkaya ilerleyin demesi yok mu? Boş yer varda biz mi ilerlemiyorduk? İçimden şoföre saydırırken birden gözüm karardı.Bacaklarım beni taşıyamadı ve sendeledim.Bir çift kolun beni tuttuğunu hissediyordum.Birileri konuşuyordu ama sesleri bir uğultudan farksızdı.Bir yere oturtulduğumu hissettim.Uğultular yavaş yavaş netleşmeye başladı.Kendime gelmeye çalıştım.Kendime geldiğimde ne zaman olduğunu bilmediğim bir zamanda dolmuş durmuş, koltuklardan birine oturmuşum ve insanlar etrafına doluşmuş bana endişeli bakıyorlardı.

-İyiyim,teşekkür ederim.

-Şu suyu içte kendine gel kızım yüzün sapsarı oldu.

Uzatılan sudan birkaç yudum su içtim.

-İstersen hastaneye gidelim.Belki ciddi bir şeydir kızım.

-Teşekkür ederim.Gerek yok.Sabah kahvaltı yapmadan çıktım.Ondan olmuş olmalı.

-Kızım hiç kahvaltı yapmadan çıkılır mı? Kahvaltı en önemli öğündür.Ya burada değil de yolun ortasında olsaydın da araba çarpsaydı.Ya yüksek bir yerde olsaydın da aşağıya düşseydin.Ya bayılıp kafanı çarpsaydın da beyin kanaması geçirseydin.Ya....

-Tamam teyze tamam.Anladım ben seni.Bir daha kahvaltı yapmadan çıkmam.

Teyze felaket tellalı gibi mübarek. İçim karardı.Niyeyse hepsinde kötü bir şey oluyor. Belki bir kahramanım çıkacak. Beni kurtaracak. Şöyle boylu,poslu, yakışıklı ayhhh

Sus kız yine ne hayallere daldın.Yok yakışıklıymış da yok boylu posluymuş da.Ağzına çakarım bir tane görürsün kahramanı.

Tamam ya bir şey demedim.Sende bu şanssızlık olduktan sonra sende haklısın.

İç sesimle girdiğim münasebetten sonra insanlara iyi olduğuma ikna ettim ve yola devam ettik.İnmem gereken durakta inip yürümeye başladım.
Poyraz beyin evine geldiğimde bana verdiği anahtarla kapıyı açtım ve içeri girdim.Ali abi yoktu daha gelmemiş sanırım.Ali abi Poyraz beyin şoförü olur.Orta yaşlı hafif kilolu biriydi.Çok iyimser,sevecen,baba şefkatli biriydi.Beni kızı gibi sever.Ben de onu olamayan babam yerine koyardım. Eşyalarımı koltuğun üstüne bırakıp mutfağa geçtim.Her sabah Poyraz beyin evine gelip kahvaltısını hazırlarım.Poyraz bey kahvaltısını yaparken günlük programını hatırlatırım.Daha sonra birlikte evden çıkar şirkete geçerdik.Poyraz beyin kahvaltısını hazırlamaya başladım.
İki dilim peynir,biraz zeytin,iki dilim ekmek,birer tane dilimlenmiş domates,salatalık, bir tane dilimlenmiş haşlanmış yumurta...

Bu ne kardeşim?Adam diyet yapan kızlar gibi iki dilim peynir,biraz zeytin....Bu adam bu kadar az yiyorsa bütün gün nasıl fişek gibi çalışıyor.Onun yedikleri benim dişimin kovuğuna bile yetmez.

Sen sussana biraz.Sanane adamın ne yediğinden.Bak beni oyaladın yumurtayı fazla kaynatıyordum. Kapat çeneni.

Şu iç ses yüzünden az daha yumurtayı fazla kaynatıyordum.Yumurtanın kabuğunu soyup dilimleme işlemine geçmiştim ki yumurtanın kokusuna dayanamayıp elimi ağzımda tutarak alt kattaki banyoya doğru koştum. Koşarken bir silüet gördüm ama kendimi durdurmadan banyodaki klozetin başında buldum.Bir yandan içim dışına çıkarken bir yandan da önüme gelen saçlarımı arkada toplamaya çalışıyorum.Daha sonra ellerinin üstünde başka bir el hissettim.Bir el saçlarımı arkada toplarken diğeri rahatlamam için sırtını sıvazlıyordu.Midem boş olduğu için sadece öğürüyordum.Öğürmelerim bittiğinde kendimi bitkin hissediyordum. Arkamdaki kişinin yardımıyla lavabonun önüne gidip elimi yüzümü yıkadım.Ağzımdaki acı tat gitsin diye suyla ağzımı çalkaladım.Aynadan kendime baktığımda bana yardım edenin Poyraz bey olduğunu gördüm. Yüzündeki ifadeden endişe kendini belli ediyordu.

-İyi misin Toprak?Ne oldu böyle?

-İyiyim Poyraz bey.Yumurtanın kokusu midemi bulandırdı sadece.

-Hastaysan bugün izin verebilirim.Hastaneye gidersin.

-Gerek yok Poyraz bey.Ben iyiyim.Sadece ihalenin yorgunluğu var üstümde o kadar.

-Peki,eğer kendini kötü hissedersen bilgim olsun izin veririm.Tamam mı?

-Peki Poyraz bey.Ben sizin kahvaltınızı hazırlayayım.

-Tamam yumurtayı hazırlamak zorunda değilsin.Bu günlük yumurta yemem olur biter.Daha fazla rahatsız olma.

-Teşekkür ederim ama benim için kahvaltınızı eksik yemenizi istemem. Siz hazırlanın ben kalan şeyleri ekleyip kahvaltınızı hazırlarım.

-Pekala 10 dakikaya kadar gelirim ben.

-Tamam Poyraz bey.

Banyodan çıkıp işinin başına döndüm.Poyraz bey de yukarıya odasına gitti.

~30 dakika sonra~

Poyraz beyin evinden dışarı çıkıp arabaya bindik.Poyraz bey arka tarafta otururken ben Ali abinin yanına oturmuştum.Günaydın faslından sonra araba hareket etmişti.Akıp giden yolu izlerken görüntüler bulanıklaşmaya başladı.Gözlerimi yumup açtım,ovaladım ama bulanıklık geçmemişti.Derinden bir ses duydum kulaklarım uğuldamaya başlamıştı.Kendime gelmeye çalışırken koluna değen elle irkildim.Birden kulaklarımda ki uğuldamada gözlerindeki bulanıklık da geçti.Dönüp koluma dokunana baktığımda da Poyraz beyin olduğunu gördüm.İyi olup olmadığımı sordu.İyi olduğumu söyleyip konuyu kapattım. Bana ne oluyordu Allah aşkına? Çok yorulduğum için olabilir mi acaba?Ondandır canım başla ne olacak?
Sonunda şirkete geldik.Poyraz bey toplantı odasına giderken ben dosyayı almak için odama geçtim.Tam dosyamı almıştım ki ayaklarımdaki hisler bir anda çekildi ve ben ayakta kalamayıp yere düştüm.Düşerken de başımı masanın kenarına çarpmıştım.Çarpmanın etkisiyle başımda bir ağrı oluştu.Kulaklarım yine uğuldamaya başladı.Ayağa kalkmaya çalıştığımda bacaklarımı hareket ettiremedim.Sanki hissedemiyordum.Yardım isteyecekken başımdaki ağrı kat ve kat artmaya başladı.Dayanılmaz raddeye gelmişti.Gözlerimden gelen yaşlarla yerde kıvranmaya başladım. Bacaklarım tutmuyordu,kulaklarım uğulduyordu ve başımdaki ağrı beni mahvediyordu.Ellerimi başımın iki yanına koyup ağrıyı dindirmek istedim.Gram azalmıyordu.Çok korkuyordum.Bana ne oluyordu böyle?Birisi bana yardım etsin lütfen!