Çok sevgili Araf okuyucularım herkese merhaba...
Uzunca bir bölüm ile karşınızdayım bir kez daha, normalden biraz fazla olan bölüm aralarını yine size çok şey anlatarak telafi etmeye çalıştım, çabam gayeme ulaşır umarım.
Herkese keyifli okumalar diliyorum. Umarım bölümü beğenir, yorumlarınızla ve oylarınızla yanımda olursunuz. Gelin birlikte gıybetini yapalım Vefa'nın, Mehmet Efe'nin burada veya isterseniz #Araf tagiyle twitterda.
Bir sonraki bölüme kadar hoşçakalın ve konuşmak için sizi beklediğim unutmayın. Sevgiyle...
.................................................................................
"Sevgili dost, eğer yeryüzündeki bütün elleri bir masanın üzerine koysalar, elini bulabilirim onların içinden."
Ali URAL
Pera'yı herkesten saklamak Aylin ile Utku'nun ortak fikriydi. Aylin'in çekirdek ailesi, ben ve Utku'dan başka kimse bilmeyecekti Pera'nın varlığını, Atakan bizi bırakıp gittiğinde Aylin'in iki aylık hamile olduğu, Atakan'ın bir oğlu olduğunu kimse bilmeyecekti. En azından ikisi böyle planlamıştı. Atakan'ın taziyesinin üçüncü gününde Utku'yu karşısına almış ve ağabeyinden sonra bir tek sana söylüyorum demiş Aylin, en azından sonrasında, kafam bir şeyleri idrak edebilecek kadar iyi olduğunda böyle anlatmışlardı bana. Mantıklı düşünmek zorundaydık demişlerdi. Başlarda anlamamış ve anlamadığım gibi içten içe kızmıştım onlara, belki biraz da sadakatsizlik ile suçlamıştım. Öyle ya daha Atakan'ın yedisi dolmadan oturup ne planlar yapmışlardı, hiç mi değeri yoktu Atakan'ın, nasıl kendilerini bu kadar kısa sürede toplayabilmişlerdi? Anlamak zordu, anlamlandırmak zordu, kabullenmek daha da zordu. Ama Aylin pes etmemişti, birlikte son bayram yemeğini yediğimiz o evde, Pera'nın varlığını saklamak adına, aylarca dış dünyaya bütünüyle kapalı bir hayat yaşarken hiç bıkmadan sebeplerini anlatmıştı bana. Pera'yı saklamayı neden istedikleri, cinsiyeti ne olursa olsun isminin Pera olacağını bildiğimiz ufaklığın neden Şahzade soyadını alamayacağını... Yinede kabul edemediğim bu değildi ki. Atakan öleli üç gün olmuştu, diye patlamıştım en sonunda. Siz nasıl kendisinizi o kadar hızlı toparlayabildiniz, siz daha Atakan'ın toprağı ıslakken Pera'yı saklamaya nasıl karar verdiniz, diye inletmiştim evi. Gülümsemişti Aylin, bir abla ve hatta bir anne gibi şefkatle. Günlerdir bu soruyu sormamı bekliyormuşçasına rahat bir nefes koy vermişti.
"Güçlü olmak zorundaydık." demişti yanıma çöküp göz yaşlarımı kurularken oysa benim gibi oda ağlıyordu, Aylin'in gözyaşlarını silen kimse yoktu."Sevdiğim adamı kaybetmiştim Vefa, bebeğimi korumak zorundaydım, anne olmak zorundaydım, güçlü olmak zorundaydım." diye devam etmişti. "Ama korkuyordum, çaresizdim, ne yapacağımı bilmiyordum. Utku'dan başka kimseye gidemezdim, Utku'dan başka kimseye güvenemezdim, kimse Pera'yı Utku'dan daha iyi koruyamazdı. Utku'da güçlü olmak zorundaydı."
Öyle çok ağlamıştık ki, sızarcasına kalmıştık çöktüğümüz halının üzerinde. O gün telefonlarımıza ulaşamadığı için endişeden, korkudan ne yapacağını bilemeyip ortalığı ayağa kaldıran Utku sayesinde Müjde Teyzem öğrenmişti Pera'yı. Yirmi gün sonra, Aylin hamileliğin beşinci ayının henüz başındayken Nil ve Seçkin... Üç ay sonra Aylin, Ayvalık'a yerleşme kararı aldığında Hikmet Dede ve Süheyla Anne... Ve seneler sonra artık içimizden biri olduğunda, artık içim olduğunda ve ben aramızda bir sır kalsın istemediğimde Alparslan öğrenmişti. Bu dünyada Atakan'ın bir oğlu olduğunu bilen başka kimse yoktu. Ne babam, ne amcam, ne Aylin'in akrabaları... Bilmeyi belki de herkesten fazla hak eden Mürvet Teyze'nin bile haberi yoktu. Albümlerimizde Pera'nın fotoğrafları, Pera'nın adının yanında soyadımız yoktu. Ama saatler süren tüm o görüntülü konuşmalarımızda Pera her "hala" dediğinde içimi saran sevgiyi, şefkati, özlemi boğan bir suçluluk duygusu vardı, mahcubiyet vardı, ben Atakan'a nasıl açıklayacağım sorusu vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF
General FictionHer ikisi de çok uzun zamandır ölüydü. Bedenlerindeki kusursuzluğun aksine her ikisi de ruhlarının çürüdüğünü biliyordu. Ruhlarından yükselen bu kokuyu saklayabilmek için pahalı parfümleri; bedenleri için yüksek tavanlı mezarları ve kaliteli kumaşla...