Asena'dan;
İçimde ki heycanla arabayı sürüyor yolda çalan hüzünlü bir şarkıyla son hızla ilerliyordum. Dayım ise cama dirseğini yaslamış elini yanağına koymuş derin düşüncelere kapılarak yolu seyrediyordu. Şarkının son satırlarıyla gözlerimin dolmasına engel olamamış bir kaç damla benden izinsiz gözlerimden firar etmişti. "Sen gideli yıllar oldu, ben ise hala yaralı.." o kadar çok anlamlı gelmişti ki bu söz.. Annem babam ? Onlar gelmişti aklıma. Velhasıl kelam onlar gideli yıllar olmuştu ama ben hala yaralı..
Dayımın aklına ise sanırım yıllar önce kaybettiği nişanlısı gelmişti. Oda kahpe bir pusu da şehit düşmüştü. Annesiyle gittiği bir alışveriş merkezin de el yapımı bombanın patlaması sonucu şehit düşmüştü. O öldüğün de sanırım ben 9 yaşlarında filandım. Çok zor atlatmıştı dayım! Hatta öyle zor ki gecelerce içi boş olan sadece adı yazılı olan mezarda uyuduğunu bilirim. O zamanlarda dayımın komutanı düzelmişti dayımı da. O saatten sonrada hayata hiçbir kız girmemişti dayımın. Benim mi ?
Tek bir kişiyi bile hayatıma almamış hiçbir erkeğin bana yanaşmasına izin vermemiştim. Tek hayalim annem gibi babam gibi dayım gibi ve daha nice yiğitler gibi asker olup milletimi devletimi korumak sehitlerim için intikam almaktı. Harp okulunu 1. Bitirmiş gururlu bir şekilde mezun olmuş teğmen olarak başlamıştım görevime şimdi ise üsteğmendim. 4' yılımı bitirmiş 5 yılıma girmiştim görevim de. 4 saat'in sonunda durdurmuştum aracı Şanlıurfa 20. Zırhlı Tugay komutanlığının önünde.
Görevliye askeri kimliğimi göstermiş aracı park etmiştim.
Dayım ise "Ben burdayım sen git üstünü değiştireceğin bir yer bul kamuflajsız girmek olmaz şimdi" demişti. Haklıydı.
Allah'tan temiz kamuflajlarımı tugaydan almıştım.
Hemen geri çıkıp arabayı merkeze doğru sürdüm. Bir mağazanın önünde durup içeriye adımladım. Mağazanın görevlisiyle konuşmuş izinleriyle kabinleri kullanmış çıkmıştım. Rütbem de ise üsteğmen değil yüzbaşı rütbesi vardı artık. Emek vardı o rütbe de. Emeklerimi ilmek ilmek işlemiş bu mertebeye gelebilmiştim.
Annemin doğduğum da dediği gibi .. "Vatana Millete hayırlı bir evlat olmuştum." Özenle üstüme bakıp gururla çıktım kabinden. Arkamı döndüğümde gururlu gözlerle bakan insanlarla karşılaşmak göğsümü kabartmıştı.
Gözleri dolu dolu bana bakan kızı farketmemle hemen önüne ilerleyip önünde boyuna gelmek için diz çöktüm.
Çok güzel bir kızdı bu kız.. Elimi uzatıp "Ben yüzbaşı Asena Elzem Gökay" "Senin adın ne bakalım meleğim?" Diye soru yöneltmiştim. Gözlerini parklarıyla ovuşturarak annesine baktı sanki izin ister gibi. Annesi başıyla onaylamış daha sonra bana dönüp elimi sıkmış "Bende şehit kızı Aysu demir." O an gururlanmıştım. Bu kız Astsubay Servet Demir'in kızıydı. Hani şu korkmadan bombanın üzerine atlamış siviller için canından vazgeçen astsubay Servet demir. Yüreğime birşey oturdu o an.
"Vurulmuş alnından tertemiz yatıyor. Bir Hilal uğruna Yârab ne güneşler batıyor." Eşi olarak anladığım kadın dolu ve duygulu en önemlisi de gururlu gözlerle bana bakıyordu. Düşünmeden sarıldım kucağıma aldım çocuğu kadına da sarılıp "eşini tanırdım benim eski timimdendi gurur duy eşinle o gerçek bir yiğitti!" Diyerek düşüncelerimi dile getirmiş onu da daha fazla mutlu olmasını sağlamıştım.. "Benim şimdi gitmem gerekiyor." Diyip kızı alnından öpüp "Babanla gurur duy olur mu küçük kız öyle ki baban bu vatanda tarih yazan bir yiğitti.."
Kızın verdiği cevapla donup kalmıştım. Tahminen 4 yada 5 yaşındaydı ama öyle ki akıllı ve olgun bir kızdı.. "Sen askersin asker demek herşey demektir babam hep öyle derdi ben doktor'um doktor demek umut demektir.."
Haklıydı. Bizler askerdik asker demek herşey demekti.
Doktor demek umut demekti.. o an kendime kızdım kalkıp Şanlıurfa'ya bu küçük kızın yanına gelip eşine destek olamadığım için kendime kızdım.. kızın alnından öpüp adının selma olduğunu öğrendiğim kadına doğru kalktım "Bu benim numaram herne olursa olsun birşey olursa beni ara Aysu'nun okul masrafları ihtiyaçları benden. Sakın itiraz etme bunu arkadaşıma borç bilirim bu zamana kadar yanınıza gelemedigim için affet kardeşim." Diyip sarılmıştım. Servet'in durumlarını az çok biliyordum kıt kanat geçiniyorlardı.. Kasaya gidip cebimden çıkardığım kartı kadına uzattım orada ki hanfendinin bin liralık ihtiyaçlarını karşılamasına yardımcı olun." Demiş kadının karttan bin lirayı çekmesini bekleyip arkamı dönmüş kıza ve selmaya asker selamı verip çıkmıştım mağazadan.
Gurur doluydu bu an bu yaşananlar. Öyle ki üstümde ki forma büyük bir gururdu ve ben bu formaya sahip olabildigim için daha da gururluydum..
Hızla araca binip tabura doğru sürdüm.
Taburun önüne geldiğimde az önce geldiğim için kapı açılmış direk içeriye geçmiştim. Araçtan inip aracı kitleyip yeni aldığım telefonumu ve anahtarımı cebime attım. Bütün askeriye donmuş gibi bana bakarken askerlerin yanına doğru ilerlemiş hepsi beni görünce hazır ola geçmişlerdi.. "Rahat asker" diyip onların rahata geçmesini bekledim. 1 saniye sonra rahata geçtiklerinde "Beni Albayınızın odasına götürün bakalım." İçlerinden en rütbeli olan üsteğmen "Emredersiniz Komutanım" demiş. Albayın odasına doğru beraber ilerlemiştik.
Odanın kapısının önüne geldiğimizde tamam sen git mevzine dön asker' demiş. Onu göndermiştim.
Odanın kapısını tıklatıp gel komutuyla içeriye girdim."Yüzbaşı Asena elzem Gökay emredin Komutanım."
"Geç otur kızım."
Gösterdiği dayımın karşısında ki koltuğa geçip oturdum.
"Bizim hergeleyi istemişsin kızım?"
"Evet komutanım kurulacak olan tim de üsteğmen yavuz karasu'yu istiyorum komutanım."
Anlıyorum bak Asena yavuz gurur kaynağımızdır fakat böylesine önemli bir tim de yer almasını istediğine emin misin ? Yavuz tam bir deli . Defalarca kez benim bile emirlerime karşı geldi. Timi tehlikeye atabilir."
"Dosyasını okudum komutanım çocuk herşey de haklı timi tehlikeye atacağını sanmıyorum hele de böylesine bir askerin. Üstelik keskin nişancı ustelik bir bordo bereli üstelik ne kadar adını duyanın yüreği hoplasa da sevilen bir asker. Ben bu askerin timimde olmasından gurur duyarım komutanım."
"Peki kızım."
Albay yardımcısını çağırıp Yavuz'u çağırmasını emretmesiyle yardımcısı emredersiniz komutanım diyip gitmişti. 2 dk sonra kapının tıklatılıp gel komutuyla iceri giren bir askerin "Üsteğmen yavuz karasu Muğla beni emretmişsiniz komutanım." Demesiyle olduğum yerde donup kalmıştım. Ama bu nasıl olur ? Bu .. bu asker ama nasıl olur ya ?Evet bir bölümün daha sonuna geldik.
Sizce nasıl ilerliyorum arkadaşlar ?
Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.
Fikirleriniz ve önerileriniz benim için önemli.❤️Sizce o asker kim ?
Asena onu nerden tanıyor ?
Sizce Asena neden bu kadar şaşırdı ?Yorumlara beklemiyordu uz!❤️
Bir daha ki bölüm de görüşmek üzere .. Kendinize iyi bakın Allah'a emanet olun sağlıcakla kalın..🙏🏻❤️❤️🇹🇷🇹🇷
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CUMHURIYET'İM SENSİN!
ActionYüzbaşı Savaş Akıncı Sert Bir Yüzbaşı Tim Komutanı Üsteğmen Asena Elzem Gökay Kadın Güçlü, Savaşcı, Sabırlı, Dirayetli, Asi Bir Kadın. Hadi gelin bu iki deli aşığın hikayesine bizler de şahitlik edelim. 🌷 Bu hikaye'de sadece 1 aşka değil, Bir çok...