20. Bölüm

3.7K 134 4
                                    

Nevra hazırlanıp çıkmıştı sevgilisinin attığı kafenin adresine doğru. Heyecanlıydı Nevra avuç içleri terliyor dizleri titriyor
Sevgilisinin yorgun olmasına rağmen kendisini görmek istemesi kalp atışını hızlandırıyordu. Doğru kişiyi seçtiğine
İnanıyordu kadın. Zira adamın sevgisini iliklerine kadar
Hissediyordu. Hissettiriyordu adam. Kadın şimdiden sevdiğinin adım atışına bile aşık olmuştu. Adam da öyleydi
Kadını onun dünyasının merkezi oluvermişti bir anda.

Kafeden içeriye giren kadınla tüm gözler dönmüştü nevrasına. Melekleri kıskandıracak kadar güzel olmuştu çünki. Bacaklarını saran kot pantolonu, üstüne tam oturan asker yeşili çeketi, boyunu uzatan ve fiziğini öne çıkaran topuklu ayakkabılarıyla afet-i devran olan sevgilisi girmişti
Kafeden içeriye. Nasıl koruyacağım bu güzelliğimi diye düşünüyordu adam. Sevgilisi öyle güzeldi ki; melekleri kıskandırırdı güzelliği.

Nevra bütün gözlerin kendisinin üzerinde gezinmesini umursamayarak sevgilisini görüp kendisine doğru ilerledi.
Karşı masada ki kızların sevgilisine baktığını gören Nevra
Sinirlenip utana sıkıla sevgilisinin sakağından öptü. Bu
Duruma şaşıran yavuz ona bakan kızları farkeden sevgilisinin kendisini öpmesine karşılık oda sevgilisini öptü.
Bu duruma içten içe gülmüştü yavuz, sevgilisi onu kıskanıyordu! Daha ne olsundu ? Kendisini kıskanması hoşuna gitmişti yavuzun. Belli belirsiz gülümsemişti.

Savaş lojmana vardığı gibi duş alıp yatağına yatmıştı.
Şüphesiz ki bugün çok yorulmuştu. Asena'yı düşündü bir an
Kendisinden çok daha zor karşıladığını düşünüyordu askerleri için. Zira Asena çok acımasız davranmıştı askerlerine ilk günden. Her seferinde "Eğitimde Merhamet, Vatana İhanettir." Demişti. Kesinlikle deliydi bu kız.
Bugün asena'nın ikinci kişiliğini görmüştü. Üniforması üstündeyken resmiyeti ensesinde taşıyordu resmen kadın.
Nefes alışverişlerinden bile ciddilik akıyordu. Kendisi de öyleydi aslında. Ama asena'yı kendinden çok daha sert ve
Ciddi buluyordu. Bir nevi haklıydı da! Keza Asena üniforması üstündeyken gözü kara bir kadından çok daha fazlasıydı..!

Asena'nın dayısı görevden döndüğü gibi aramıştı kendisini.
Allah'a şükür iyiydi dayısı. Zaaiyatsız bitirmişlerdi operasyonu. Başarıyla tamamlanmıştı operasyonları.
Asena tebrik etmiş daha sonra Rabbine bir kez daha şükretmişti. Dayısı ise askerlerin durumunu sormuştu meleğine. Yeğenine güveniyordu elbet! Ama asena'nın eğitimlerin de bir çok asker pes etmişti. Asena da bir çoğunu evine gülerek göndermişti! Vatanına ne kadar sahip çıkabilirler? Ne kadar dayanabilirler? O itlerle savaşacak kadar güçlüler mi ? Asena bunu öğrenmek için en dibi göstermekten çekinmezdi askerlerine!

Asena ise gülerek cevaplamıştı dayısını. Aklına gelmişti pes edenler. Üzülüyordu onlar için ama bu vatanı koruyacaklarsa canları çok yakılmalıydı. Sıkı bir eğitime eywallah eden herkes bu vatanın evlatlarıydı. Yoktu öyle onun lügatında iki kıytırık eğitimden geçip vatan evladı olmak. Bu vatan yar koynuna baş koymadan Karı, taşı
yastığı, yağmuru yorganı bilenlerindi! Yanılmadığını hissediyordu bu askerler için. Ama bilinemezdi daha 29 gün vardı. Daha 29 gün her biri birbirinden daha zor eğitimlerden geçeceklerdi daha! Asena dayısıyla biraz konuşup duşa girip yatmak için kapatmıştı telefonu.

Nevra sevgilisiyle 1 saat oturup vedalaşıp taksiye binip evine dönmüştü. Sevgilisi onu bırakmayı teklif etse de yorgunluğu gözlerinden okunan sevgilisini bir de kendisi yormak istememişti. Gurur duyuyordu sevdiğiyle! Asker yareniydi oda artık. Şüphesiz ki Nevra vatanını sevenlerdendi. Öyle bir aileden de vatanını sevmeyen çıkamazdı zaten. Milliyetçi Ana'nın, Baba'nın evlatlarıydı onlar. Nevra sevgilisine ve diğer tüm mehmetciklere bir dua edip evinin önünde duran taksinin ücretini ödeyip indi taksiden. Gece nöbeti vardı yine. Nevra 3 günlük gece nöbetine kendisini yazdırmıştı bugün. Şehit annesinin ameliyatına girecekti bu gece. Ameliyatı hatırlayıp hızla evin kapısını anahtarıyla açarak dolabının karşısına geçti.
Üstünü değiştirip hastaneye gitmesi gerek hastalarını kontrol edip ameliyata girmesi gerekti daha. Hem şehit hem asker annesi olan kadının mangal gibi yüreği olan astsubay kızı, ve asteğmen olan oğlu bekliyordu onu. Tedbir ondan, Takdir Allah'tandı. O kadını kurtarmak için herşeyi yapacak evlatlarına bağışlamak için canını dişine takacaktı herzaman ki gibi. Seviyordu Nevra mesleğini! Şüphesiz ki aşkla yapıyordu işini. Her bir hayat kurtardığın da kendisini dünyanın en mutlu insanı hissediyordu. Tabi bir de zor yanı vardı bu işin! Elinden gelenin fazlasını yapıp canını dişine takmasına rağmen kurtaramadığı hastaların yakınlara "Kaybettik" demek zordu. Ölüm saatini söylemek zordu Nevra için.

Dolabının karşısına geçen Nevra sevgilisinin uyarısıyla daha dikkatli giyinmeye çalışıyordu. Bu yüzden eşyalarına biraz göz gezdirerek en usturuplu olan kıyafetlerinden seçti.

Üstünü giyinip çantasını da alıp odasından çıktı Nevra.
Telefonundan taksi numarasını arayıp evinin adresini verdi.
O sırada sevgilisinin uyuduğunu düşünerek uyanmasın diye aramayıp mesaj atmayı tercih etti Nevra. "Canımın içi iyi geceler tatlı rüyalar. Ben hastaneye geçiyorum beni merak etme." Diye mesaj yazıp gönderdi. Yüzüne diyemiyordu Nevra "canımın içi" diye. Ama canının içi olmuştu Yavuz'u.
Ona böyle hitap etmeyi seviyordu kadın.
Yavuz duştan çıktığın da görmüştü sevdiğinin mesajını.
Hızla arama tuşuna basarak açılmasını bekledi telefonun.
Çantasında telefonu çalan Nevra çantasını açıp arayan kişiyle gülümsemişti. Daha fazla bekletmeden hızla açtı telefonu.
"Efendim Canım"
"Güzelim mesaj atmışsın duştaydım."
"Uyuduğunu düşünüp aramadım canım saatler olsun."
"Sağol canım neredesin ne yapıyorsun?"
"Taksideyim 2 dakika için de hastaneye giriş yapacağım canım."
"Anladım güzelim dikkat et kendine o adam sıkıntı çıkarırsa ara hemen beni."
"Merak etme canım hastanenin güvenlikleriyle bugün konuştum. Herhangi bir sorun çıkacağını sanmıyorum."
"Pekala bakalım güzelim ben yatacağım biliyorsun sabah eğitim var Asena komutan bugün imanımızı gevredi."
"Hahaha gözlerinden belli oluyordu canım hadi uyu sen iyi geceler Allah rahatlık versin"
"Tamam güzelim görüşürüz dikkat et kendine."
"Merak etme canım iyi geceler görüşürüz."
"İyi geceler kolay gelsin görüşürüz bitanem."
Diyip kapatmıştı yavuz telefonu. İlk defa birtanem diyordu bana. Ne de çok yakışmıştı ağzına o kelime.

Ben geldim.🖐️
Nasılsınız ? İyisinizdir inşallah.🙏🏻
Bölümleri her gün yayınlandığım için kısa tutuyorum ballarım.❤️
Fikir ve önerilerinizi, yorumlarda belirtiniz muhappet edelim.🙏🏻
Sizleri seviyorum.❤️ Allah'a emanet olun iyi bakın kendinize birdaha ki bölümde görüşmek üzere.💙
Diğer kitabıma da bekliyorum canlarım.🙏🏻
"KIRIK HAYATLAR" isimli Hikayeme de bir göz atın.💙

CUMHURIYET'İM SENSİN!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin