Karşımda duran yavuz bana dönerek oldukça şaşırmış daha sonra "Özür dilerim komutanım kendimi belli edemezdim." Demişti. Hızla hasan albaya dönmüş.
"Bu nasıl olur ama bu adam teröristti komutanım bana işkence yapmalarına yardımcı bile oldu hatta!" Yavuz hızla sesini yükselterek "Sakın komutanım sakın o itlerle beni bir tutmayın o an gizli bir görevdeydim görevimi yaptım üzgünüm fakat bu benim görevim bana verilen emir gerekirse ölmemse ölürüm yaşatmamsa yaşatırım. Evet size işkence yapmalarını ben istedim! Çünkü başka bir seçeneğim yoktu. Sizi öldüreceklerdi ! Bende onlara zaman kazanmak için işkence yapalım belki konuşur dedim! Üzgünüm ama yapmam gereken buydu başka çarem yoktu." Demişti. İnanmıştım ona! Bir an annesinin intikamını almamış bizlere düşman olup o dağda bizlerle savaştığını sanmıştım. Kızmıştım aslında kendime. Dayım ise öylece yavuza bakıyordu.Çok değiştiğini düşünüyordu yavuzun ben dayımın gözlerinden anlardım ne düşündüğünü. Dayım ise ayağa kalkıp yavuza doğru döndü.
"Beni tanıdın mı asker ?"
Bu sahne beni üzmüştü açıkçası. Dayımı da üzdüğünü biliyordum. Yavuza tekrar yaşadıkları o anı hatırlatacak ve aklına gelen anılarla komutanına karşı annesini koruyamadığı için mahcup hissedecekti kendini.
Yavuz dayımın gözlerinin en derinlerine kadar girmeye çalışıyordu. O an farkettim ki yavuz dayımı hatırlamış sadece kabullenmeye çalışıyordu.
Yavuzun omuzlarının düştüğünü buradan bile anlarken boğazıma bir yumru şimdiden oturmuştu bile.
Öyle ki düşünsenize! Başkasının, başkalarının canı için kendi canını feda eden bir adam bir evlat, bir asker annesini koruyamamıştı. Canıyla, bir sürü insanın rahat uyumasının sebebi olan bu yiğidin canı annesini koruyamaya yetmemişti....
Zor durumdu vesselâm hele bir de bunun bilincinde olmak daha da zordu!
Allah yardımcısı olsundu. Başka ne diyebilirdi ki ? Hangi söz yeterdi ? Kelimelerin hepsi kıyafetsizdi şu durumda...
Yavuz gözlerine dolan yaşları itelemek için gözlerini bir kaç kez kırpıştırırken atilla beklemeden sarıldı ona.
"Sözünün eriymişsin aslanım.."
Dedi. Yavuz hatırladı bu abisinin yanında o itlere verdiği sözü..
"Beni Allah yarattı! Canımı da ancak Allah alır. Türkün gücünü bir gün göreceksiniz..!"
Evet oda Türkün gücünü görmeleri için savaşan askerlerin yanında olmak oda bu vatanda emeği olan ellerden olmak istiyordu. Ve bu karşısında ki adama bunun sözünü vermişti o itlerin karşısında. Şüphesiz ki didinmiş çabalamış sözünü tutmuştu. Zor olmuştu ama olmuştu işte..
Hiçbir şey imkansız değildi vesselam...Beklemeden ona sarılan adama sarılarak karşılık vermiş "Tuttum abi sanada anneme de verdiğim sözü tuttum o şehit oldu ben şahit şahit öldüm intikam aldım abi.. kanı yerde kalmadı abi!"
Hasan albay anlamıştı olayı. Annesinin şehit olduğunu ve o an yanında ki adama söz verdiğini anlatmıştı bu koca yürekli adam babası gibi gördüğü hasan albaya.
Hasan albay ilk geldiklerinde atilla'nın o kişi olduğunu anlamasa bile şimdi anlamıştı durumu. Masadan kalkarak "Ben sizi yanlız bırakayım çocuklar." Demiş. Oğlu gibi gördüğü yavuzun kulağına yaklaşarak "Annen seninle gurur duyuyor evlat!" Demiş.
Onun ağlayacaksa mutluluktan ağlamasını dilemiş dua etmişti. Evet ipe sapa gelmez delinin tekiydi bu delikanlı. Ama adam gibi adamdı işte..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CUMHURIYET'İM SENSİN!
AcciónYüzbaşı Savaş Akıncı Sert Bir Yüzbaşı Tim Komutanı Üsteğmen Asena Elzem Gökay Kadın Güçlü, Savaşcı, Sabırlı, Dirayetli, Asi Bir Kadın. Hadi gelin bu iki deli aşığın hikayesine bizler de şahitlik edelim. 🌷 Bu hikaye'de sadece 1 aşka değil, Bir çok...