10. BÖLÜM

4.3K 186 4
                                    

Savaş'dan;

Eğitim yaptığımız sırada benimle beraber tüm tim ön bahçeye doğru koşmuştuk. Bahçeye gelmemizle murat Yüzbaşının bileğini tutmuş sinirli bir Asena hiç birimiz beklemiyorduk. Asena'nın bizden tarafa dönmesiyle 'ona neler oluyor?' bakışlarımı atmıştım. O ise sertçe bakarak 'Karışma' anlamına geliyordu bu önüne döndü. Murat üsteğmen asena'nın bizden tarafa dönmesinden faydalanmış bileğini sertçe geri çekmişti. Ben bu adamı cidden eşsek cennetine bir gün yollayacağım ama ne zaman ? Asena askeri kimliğini gösterdiği halde dayanamamış Nihat Albayın önünde Murat'a kafayı gömmüştü! Oha hadi lan kafa mı attı o ? Ulan baya da güzel atmıştı ! Durum iyice çığrından çıkarken kimsenin kendisine engel olmasına izin vermeyen asena'yı belinden tutup havaya kaldırdım. Murat yüzbaşının yüzünde gördüğüm görüntü içten içe beni hem gururlandırıp, hemde gülmemi sağlarken içimi de acıtmıştı. Keza bu mal'ın Şırnak'ta asılmadığı kız kalmamıştı. Benden kurtulup murat Yüzbaşının dibinde tıslarcasına konuşup karnına tekme atan Asena'ya herkes şaşkın şaşkın bakarken Nihat albay sinirle ve gururla bakıyordu. Asena'nın bu yaptığı ne kadar yanlış olsa da murat yüzbaşı bunu haketmiş ve Asena da doğru olanı yapmıştı.
Tabi üstlerinden alacağı ceza ve yiyeceği fırça bir hayli ağır olacaktı! Asena murat üsteğmenin tokat kaldırdığı askerin yanında yer alıp bizim duyamayamağımız bir şekilde gülümseyerek konuşurken murat yüzbaşıya bir kez daha ayar olmuştum. Asker kendini arkadaşlarına rezil olmuş bir şekilde mahcup hissediyordu! Ve bu durum hoş da bir durum değildi. Asena'nın karakolu ayağa kaldırırcasına bağırıp murat yüzbaşıya doğru koşmasıyla Nihat albay el işaretiyle askerleri önüne katmış engellemeye çalışmalarını sağlamıştı. Asena hepsini tabiri caizse fırlatmış murat yüzbaşının yakalarından tutup yine kafayı gömmüştü. "Sen o askeri hırsızlıkla mı suçladın ulannn" diye bas bas bağırıyordu. Duyduklarımız hepimizi bir hayli şaşırtmıştı! Zira burada bir askerinin hatasını da görsek ki çoğu kez görüyorduk! Yine de onları hiçbir silah arkadaşlarının içinde küçük düşürmez özenle konuşur hatalarını telafi etmelerini sağlar bir daha yapmamaları için uyarırdık. Taburun kapısının açılıp içeriye Ankara Özel araç plakalı bir araba girince Nihat Albayın kendinize gelin diye tekrar bağırmıştı! Üstler bu durumu gözle görürse Asena meslekten ihraç edilebilirdi. Bu da hiç hoş olmazdı.
Arabadan babamın inmesiyle dumur gibi kalmıştım!
Onu beklemiyordum. Ne için gelmişti ki ? Kahretsin babam dikdatör disiplinli bir adamdı bu manzarayı görmesi hiç hoş olmamıştı! Asenayı kesinlikle meslekten sürebilirdi. Babama rağmen hala vurmaya devam eden asenayı Nihat albay uyarsa da dinlemiyor hala daha Murat'ı ezmeye devam ediyordu. Tabiri caizse muratı ayakları altında çiğneliyordu! Babamın asenaya "Dur artık Asker" diye bağırmasıyla Asena murat yüzbaşıyı sertçe yere bırakmış hazır ola geçip tekbir vermişti. Babamın gözlerinde ki siniri görmem bütün vücudumu elektrik akımına uğratmaya yetmişti. Babam kesinlikle meslekten uzaklaştırılması için elinden geleni yapardı.
Babam "Rahat asker" demesiyle Asena rahata geçmiş dik bir şekilde babama bakmaya devam etmişti. Korkusunu gözlerinden görebiliyordum. Şüphesiz ki o üniforma aşığı bir kızdı ! Babam ise beklemediğim şeyi yapmış asena'nın omzuna elini koyarak "Neler oluyor burada Asena kızım?"
Diye sormuştu. Asena anlamsız ve meraklı bakışlarla babama bakarken bende aynı bakışları babama atıyordum. Babam asenayı nereden tanıyordu ki.
Babam tebessüm ederek fakat ciddi halinden ödün vermeyerek "Seni tanımadığımı mı sandın ? Baban annen silah arkadaşlarımdı böyle bir kız yetiştirdikleri için gurur duyuyorum onlarla annene çok benziyorsun güzel kızım."
Diye şevkatli sesiyle konuşmuştu! Nihat albay harekat merkezinde canlı yayın bağlantısından önce söylemişti Asena şehit kızıydı ama kimin ? Soy adıyla aklıma gelen isimlerle kanım donmuştu! Asena elzem ablanın kızıydı aynı zamanda da babamın kadim dostu aslan abinin.
Ben onları hiç görmesem de asena'nın varlığından bir haberdardım. Babam yoğunluktan dolayı gidememiş olsa da annem bir kaç kez asenayı ziyaret etmişti.
Asena tedirgin çıkan sesiyle "Komutanım yaptığım şey için özür dilemeyeceğim yine olsa yine yapardım yüzbaşı şu yanımda gördüğünüz askeri 30 tane er askerin içinde hırsızlıkla suçlamış üstelik gözüm önünde tokat atmaya kalkmıştı! Askeri kimliğimi gösterdiğim halde beni umursamayarak hadsizce davranmış askerini rencide etmekten çekinmemişti."
Babam ayağa kalkmış yüzü gözü kan içinde yanımıza
Gelen murat yüzbaşıya hızla bağırıp "Komutanının odasında beni bekle yüzbaşı" diye onun geri dönmesini sağlamıştı. Yüzbaşı Nihat albayın odasına giderken Nihat albay askerlere yemek haneye geçin ortalıktan kaybolmayın. Diye direktif vermişti. Nihat albayın direktifiyle herkes bahçeyi ışık hızıyla terk etmiş babam banada sarılarak "Hoşgeldin demek yokmu evlat" diye özlemli sesiyle konuşmuştu. "Hoşgeldin" baba diyerek erkekçe selamlaşmış Nihat albayın odasına doğru yol almıştık. Babam kolunun altına aldığı asenayla "Gurur duyduğunu belli eden sözler sarfederken bana da yeni kurulan time askerlerimi seçip seçmediğimi sormuştu. Hızla hayır anlamında kafamı sallayarak konuşurken babam bir askeri önereceğim sana timinde yer almasından gurur duyarım evlat. Diye konuşmuştu.
Onu başımla onaylayarak Nihat albayın odasından içeri girmiştik. Bakalım bundan sonra neler olacaktı ?

Merhabalar.🖐️
Bölüm geldi🙏🏻 umarım beğenirsiniz vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.🙏🏻
Görüş ve önerileriniz benim için önemli.💙
Birdaha ki bölümde görüşmek üzere sağlıcakla kalın Allah'a emanet olun.🖐️🖐️🇹🇷🇹🇷

CUMHURIYET'İM SENSİN!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin