19

881 59 8
                                    

2 gün sonra.

Deniz'den.

Telefonumun çalmasıyla yeni uykuya dalmaya çalışıyordum ki uyandım.

Söve söve telefonumu elime aldım.

Beni yenice uyuyacağım uykumdan uyandıran kimse 7 sülalesine ebesine sövecektim.

Ama içimde sövdüm bunu o kişinin yüzüne söyleyemezdim.

Çünkü müzik öğretmenim arıyordu.

Telefonu açıp hızlıca kulağıma götürdüm.

Acaba benimle ne işi vardıda beni arıyordu.

-Günaydın Deniz.

-Günaydın Hocam.

-Hemen gitarınıda alıp okula geliyorsun.

-Ama hocam ben bu gün izinliyim. Gelemem ki.

-Ama gelmen gerek. Peki şarkı festivali var ve yarış yapılacak desem gelir misin?

-Bak buna hayır demem. Tamam hocam 20 dakikaya okuldayım.

-Güzel. O zaman gel ve güzel sesini her kese tanıtmak için provalara başlayalım.

-Tamam hocam. Hoşçakalın.

Sevinçten yatakta zıplamaya başladım.

Hayatımda en sevdiyim şeylerden biri şarkı söylemekti.

Ve bende bunu elimden bırakmazdım.

Okul için giyindim ve aynanın karşısına geçtim.

Saçımı tarakla hafif bir şekilde taradım.

Toplamadan saçlarımı yana düşen tutamlarını kulağımın arkasına sıkıştırdım.

Ağlamaktan kızaran ve şişen gözlerimi ve uyumamaktan moraran göz altlarımı önemsemeden çantamı ve gitarımı aldım.

Aşağı indiyimde annemi gördüm.

"Deniz nereye gidiyorsun?"

"Kaan hoca okulda müzik festivali olduğunu söyledi hem de yarış olacakmış. Ben bunu kaçırırmıyım sence?"

"Tabi ki de kaçırmazsın. Peki kendini iyi hiss ediyor musun?"

"Evet anne. Beni merak etme."

"Tamam. İyi şanslar."

"Teşekkür ederim annem. Hadi bye. Öptüm."

Annemin iki yanaklarında öptükten sonra evden koşarak çıktım.

Bahçenin arkasındaki garaja geçtim.

Bu gün okula arabayla gitsem bir şey olmazdı.

Ne kadar babam izin vermezse o kadar da bahanem vardı.

Yalan konuşmakta master yaptım ya.

Helal bana.

Arabamı uzun zaman sonra çalıştırdım ve bunun verdiyi sevinçle tam gaza bastım.

5 dakika geçmeden akula varmıştım.

Gitarımı ve çantamı alıp koşarak sınıfa çıktım.

Daha ders başlamamıştı.

Sınıfa girer girmez kızların bana şaşkın bakışlarına maruz kaldım.

"Deniz. Sen neden şimdi geldin? Daha yarın gelmeyecek miydin?"

"Bende seni görmeme sevindim Leylacığım. Beni görmenize hiç sevinmediniz gibi geldi."

"Kızım deli misin? Leyla öyle demek istemedi. Sadece seni bir anlık gitarla görmeyi açıkcası ben bile beklemiyordum."

"Anladım Aylinciğim merak etme. Sadece şaka yaptım. Gitara gelecek olursak aslında bu gün gelmeyecektim. Çünkü gece uyuyamadım. Tam uyuyacaktım ki Kaan hoca sağ olsun aradı. Ve uyumama izin vermedi. Festival varmış ve bende o festivalde olucam hemde yarışmada yarışacağım. Zil çalsın gidicem."

"Morarmış göz altlarından uyumadığın, kızaran ve şişen gözlerinden ise ağlamaktan uyuyamadığın gayet iyi anlaşılıyor. Kızım bir kapatıcı falan sürseydin yüzüne. Zombiye benziyorsun. Hele Furkanın önüne böyle çıkmayı nasıl kabul ediyorsun onu anlamadım."

"Öyle mi görünüyorum kızlar?"

"Aynen kanki."

"Hadi gel seni bir top model yapayım sende bak."

Selin beni kolumdan tutarak sürüklemeye başladı.

Lavaboya girdiğimizde ne zaman aldığını bilmediğim makyaj çantasını açtı.

"Biraz makyajdan bir zarar gelmez değil mi?"

Aradan 10 dakika geçmişti ve zilin çalmasıyla birlikte Selinin makyajıda bitmişti.

"Şimdi bir prenses gibi güzelsin bro."

"Teşekkür ederim bro."

Gitarımı aldım ve koşarak Kaan hocanın odasına gittim.

Odada neredeyse 20 kişi vardı.

Bu kadar öğrenciyi ne yapıyordu ya?

"Merhaba hocam."

"Deniz. Sonunda geldin. Bizde seni bekliyorduk."

"Hocam. Çok az kişi seçmişsiniz bütün okulu toplasaydınız."

"Biliyorum. Ama böyle yapmamın nedeni var tabi ki. Düet olacak."

"İkişer ikişer mi gruplar olacak?"

"Aynen öyle."

Bir boş masa bulup oturdum.

"Evet çocuklar. Şimdi her kes bir kişiyle eşleşecek."

Dönüp sınıfa baktığımda burdakilerin hepsi neredeyse tanıdığım kişilerdi.

Akın yani Aylinin sevgili Umut eniştemin abisi.

Furkan.

Ve mısır yağı Ayşede buradaydı.

Yelloz sürtük.

Bunun burada ne işi vardı.

Kızın sesi götünden çıkıyor resmen.

Şarkı söyleyecekmiş.

Mikrafonu ağzına yokta götüne tutsa yine biraz da olsa ses çıkar.

Neyse sinirlenme Deniz.

No problem.

Her kes bir biriyle eşkeştikten sonra ben ve Akın kalmıştık.

Furkan ne kadar onu sevmesede ben onu arkadaş olarak çok seviyordum.

İyi çocuktu.

Bende Furkana inat Akınla eşleştim.

Madem sen Yelloz Ayşe ile eşleşiyorsun bende Akınla eşleşirim.

Ayağa kalktım ve Furkanın önünde Akına elimi uzattım.

"Başarılar dilerim düet ortağım. Eminim ki biz kazanırız."

Elimi sıktı.

"Bencede biz kazanırız Ada."

Bana sahne adımla hitab ettiğinde Furkan renk alıp renk verdi.

Kudur.

Sevgilerle AnGel.

İmkansızlığım || Texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin