Bu gün eve sabaha karşı saat altıda gelmiştim.
Çok yorgundum ama olsun. Nasılsa yolda uyuyacaktım.
Okul sonunda gideceğimiz kampı okul ortasına çekmişlerdi.
Aslında hiç gidesim yoktu ama Ayşeyle Furkanı orada yalnız bırakamazdım.
Valizimi dün akşamdan hazırlamam gerekti. Ama dün kızlar sağ olsun kafamı o kadar karıştırdılar ki hiç bir şey yapmamıştım.
Saat 9-da otobüs kalkacaktı ve ben hala hazır değildim.
Çabucak yatağımın altından valizimi çıkardım ve yatağın üstüne koydum.
Çok kıyafet almak istemiyordum. Ama 3 gün dışarda kalıcaktık.
Ne olur ne olmaz diye 5 tane kazak ve 5 tane pantolon gibi şeyler aldım.
Valizi topladıktan sonra odamdaki duşa girdim ve güzelce bir duş yaptım.
Duşumu aldıktan sonra odama gittim ve üzerimi giydim sonra yine banyoya girdim saçımı kuruladım ve taradım.
İşimi bitirdikten sonra odama gittim ve komidinin üzerindeki telefonumu alıp saate baktım.
Saat 07:50 olmuştu şimdiden.
Aşağıya indiyimde babamların kahvaltı yaptığını gördüm.
"Günaydınlar her kese."
"Sana da günaydın kızım. Kampa saat kaçta gideceksiniz?"
"Saat 9-da otobüs kalkacak baba."
"Tamam. O zaman hızlan biraz. Okula gideceksin daha."
"Evet biliyorum."
Biraz bir şey atıştırdıktan sonra masadan kaltım.
Odama çıktım montumu ve botlarımı giydim. Sonra valizimi alıp aşağıya indim.
"Ben kaçar. Üç gün sonra görüşürüz aşkitoşlarım."
"Görüşürüz kızım."
Evden çıktım ve valizi arabaya koyması için şoföre verdim.
Saat artık 08:30 olmuştu.
Okula varmamla telefonuma bir bildirim geldi.
Telefonu açtığımda Furkanın olduğunu gördüm.
DM.
furkanoz: Gelicek misin?
singularity: Sana ne.
furkanoz: Ters tarafından mı uyandın?
singularity: Uyuduğumuda nereden çıkardın?
furkanoz: Sen beni terslemeye alıştın artık. Bende terslenmeye alıştım.
singularity: Buna da şükr etmelisin.
furkanoz: Neden benimle böyle konuşuyorsun?
singularity: İki yüzlü insanları sevmem. Ama sen iki yüzlüsün.
furkanoz: Hangi iki yüzlülüyümü gördün?
singularity: Cidden beni çocuk yerine mi koyuyorsun? Benden ayca büyük olsan da aklın çok küçük.
furkanoz: Ne yapmışım söylesene? Cevap bekliyorum.
singularity: Senden sıkıldım artık. Gelip bana 'seni seviyorum' diyip sonra Ayşeyle birlikte olmandan sıkıldım. İki yüzlülüyünü bu şekilde göstermiş oluyorsun işte.
singularity: Diyecek bir şeyin kalmadı mı?
singularity: Bende öyle düşünmüştüm.
singularity: İyi eğlenceler.
İyi ağzına ettim. Sana bu hala az Furkancığım. Sadece yalvaracağın zamanı bekliyorum.
Kızlarda geldikten sonra hep beraber otobüse bindik.
Bu kez 4 değil 6 kişiydik. Çünkü Umut enişteciğimle Akında bizimle geliyordu.
"Enişte. Naber? Nasıl gidiyor?"
"İyi vallah Denizciğim. Sende nasıl gidiyor?"
"Her zamanki gibi işte."
Biraz sohbet ettikten sonra her kes yerine geçmeye başladı.
Aylinle Umut, Selinle Leyla, benimleyse Akın oturmuştu.
"İki dakikaya geliyorum."
"Tamam."
Akın gittikten sonra kulaklığımı taktım ve başımı cama yasladım.
"Otura bilir miyim?"
Kulaklıkta olsamda sesini çok net bir şekilde duymuştum.
Kulaklığımı çıkardım ve yüzümü ondan yana çevirdim.
"Üzgünüm dolu."
Dememin üzerine Akın geldi.
"İzin verirsen yerime oturmak istiyorum."
Akını gördüğü an kafasından resmen tüstü çıkacaktı.
Zavallı.
Sinirden deliye dönmüş bir şekilde en ön sıradaki koltuğa oturdu.
Bense tekrar kulaklığımı takarak pis pis sırıtmaya başladım.
Kudur zavallı.
Kudur.
Çok geçmeden otobüs yola çıktı.
Bekle Furkan. Bu hala bir hiç.
Senin 3 gününü sana zehir edicem.
Evet güzel okurlarım. Hikayeyi nasıl buluyorsunuz? Eğer hikaye ve yazar hakkında sorularınız varsa yorumlara yaza bilirsiniz. Hepsini okuycam ve cevaplıycam. Ve unutmadan söyleyeyim. Korona virüs artık çok yayıldı. Kendinize dikkat edin. Sizi seviyorum🤍🤍
Sevgilerle AnGel.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansızlığım || Texting ✓
RomanceSen benim imkansızlığımsın. Başlangıç: 31.07.2019 Bitiş: 23.06.2020