2 ay sonra.
Aradan 2 ay geçmişti.
Babamın beni bırakıp gitmesinden 2 ay geçmişti.
Bu 2 ay bana 2 asır gibi geldi.
Her gün sabah kalkıp okula gidiyor sonra yine eve gelip odama giriyordum.
Tüm günüm odamda geçiyordu.
Telefon deseniz nerede olduğunu bile bilmiyorum. Bu da benim başıma büyük bir oyun açacaktı.
Yatağımda ölü gibi uzanırken odamın kapısı tıklandı.
"Gele bilir miyim?"
Gelen annemdi.
"Gel."
Yatakta dikleşip oturur pozisyona geldim.
Annem gelip yanımda oturdu.
"Anne. Ne oldu?"
"Seninle konuşmaya geldim."
"Hangi konuda?"
"Ben her şeyi öğrendim."
"Her şey derken?"
"Her şeyi. Yani senin geceleri nereye gittiğini falan."
Şimdi sıçmıştım.
"Nereden öğrendin?"
"Telefonun aşağıda kalmıştı. Sonra biri aradı. Güney adında bir çocuktu. Açar açmaz 'Neden hala gelmiyorsun? Seni özledi hayranların' dedi."
Güney senin ben ebeni.
"Boşuna susma. Her şeyi anlatacaksın."
"Tamam. Anlatıcam ama sözümü kesme."
"Tamam anlat. Seni dinliyorum."
Önce derin bir nefes aldım. Artık ne varsa söyleyecektim. Her şeyi bildi zaten.
"2 yıl önce okulda dedikodular çıkmıştı. Furkanla beni sevgili sanıyorlardı. Aslında bir taraftan doğruydu. Çünkü ben Furkanı seviyordum. Ama bundan hiç kimsenin haberi yoktu."
Dolan gözlerimi elimin tersiyle sildim ve yeniden anlatmaya başladım.
"O zamanlar Furkanla Ayşe sevgililerdi. Bu yüzden aramız açılmıştı. Bir gün kantinde her kes oturmuşken Furkan her kesin içinde beni rezil etti. 'Ben bunun neyini sevicem. Gül gibi sevgilim olurken.' O günden sonra Burak da bana karşı çıkmaya başladı. Hepsi Ardanın ölümünden sonra olmuştu bunların. Yoksa Arda beni dışlamazdı."
"Devam et."
"Benim neden geceleri bara gittiğimi düşünüyorsundur. Ben geceleri o kadar ağlıyordum ki uyuyamıyordum. Kafamı dağıtacak bir şey arıyordum. Bu yüzden çareyi şarkı söylemekte buldum. Orası aslında pek bar sayılmaz. Benim yaşımdaki gençlerin eğlence için gittiği kulüp gibiydi. Ben kafam dağılsın diye geceleri orada şarkı söylemeye başladım. İkinci ismimi kullandım. Bu yüzden benim bilinmem imkansızdı. Ben artık dayanamadım ve Furkana anonim olarak yazmaya başladım. Sonra kimliğim ortaya çıktı ve onu sevdiğimi öğrendi. Bana gelip seni seviyorum diyip Ayşeyle sevgili olmaya devam etti. Kalbimi her geçen gün daha çok kırdı. Hatta geçen gün ne öğrendim biliyor musun? Ayşe Arda'nın kardeşiymiş. Bu yüzden Ayşe'den ayrılamıyormuş. Bende böyle olsun istemezdim. Ama oldu artık. Ben gülerek geçirmem gereken yıllarımı ağlayarak geçirdim."
Kendimi tutamadım ve anneme sarılıp ağlamaya devam ettim.
"Lütfen beni affet. İsteyerek yapmadım. Acı çekmekten yorulduğum için yaptım ne yaptıysam."
"Tamam kızım ağlama. Anladım seni. Ben bu işi halledicem."
Anneme sarılıp saatlerce ağladım.
Babamın yokluğu ve öğrendiğim yalanlar beni mahv etmişti.
Annem gittikten sonra telefonum çalmaya başladı.
Orospu çocuğu Güney.
-Alo! Deniz. Bu kez sensin değil mi?
-Bu kez benim. Ama bir daha bana aradığında sesimi duymadan konuşma.
-Tamam ya. Sende çok abarttın.
-Çok mu abarttım orospu? Anneme senin yüzünden her şeyi söylemek zorunda kaldım. Öylede demişsin ki, 'Nodon holo golmoyorson? Sono ozlodo hoyronloron.'(Neden hala gelmiyorsun? Seni özledi hayranların.) Ne anlam çıkar bu sözden. Annem o an 'evet kızım şarkı söylüyor o yüzden hayranları var.' düşünür mü sence?
-Tamam. Biraz yalnış almaşılmış gibi konuşmuş ola bilirim.
-Oldu bile. Neyse ben yatıyorum. Ve bunu unutma seni ilk gördüğümde öldürücem.
-Tamam unutmam merak etme.
Güneyle konuştuktan sonra üzerimi değiştirdim ve yatağıma uzanıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Biraz rahatlamak istiyordum. Ve uyku bunun en güzel yöntemiydi.
Sevgilerle AnGel.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansızlığım || Texting ✓
RomanceSen benim imkansızlığımsın. Başlangıç: 31.07.2019 Bitiş: 23.06.2020