Aşk, birbirine bakmak değil;
birlikte aynı yöne bakmaktır.
Antonie de Saint-ExsuperiTelefonumu korkusuzca camdan atmıştım. Hızla evrakların olduğu yere doğru gidiyorduk. Bu kadar gaza basması beni korkutsa da sesimi çıkartmadım. Tam o an karşıdan hızla gelen bir kamyonla kornaya basmıştı. İkisi de kornaya basarken kıl payı çarpışmaktan kurtulmuştuk. Sonra ani bir fren yaptık.
"Az kalsın çarpışıyorduk!"
"Ama çarpışmadık."
Bu çocuğun rahatlığı beni öldürecek! Arabadan inmişti. Umarım kavga etmezdi. Camdan kamyon şoförünün de indiğini gördüm. Kamyon şoförü:
"Poyraz beyim kusura bakmayasın, tevafuk ya böyle karşı karşıya gelmek istemezdim." diyip ceketini iliklemişti.
Bir kişiyi de tanımasa şaşardım.
"Benden mi öğrendiniz böyle sürmeyi?! Dediğimi yap, yaptığımı yapma demiyor muyum ben size." demesi ile arabada kıkırdamıştım.
"Neyse bende köye evrakları almaya geliyordum. Gökte ararken yerde buldum seni." diyip evrakları aldı Poyraz. Oradan arabaya atlayıp bu sefer biraz daha az bir hızda evraklarla birlikte gidiyorduk. Kamyondaki adamı kornaya basarak selamladı. Üstünü ve arabayı değiştirmeden evrakları bulmuştuk. Poyraz'ın evrak aldığını tahmin edemeyeceklerdi böylelikle. Bu daha iyi olmuştu. Şimdi gidebilirdik.
Sonra yolu değiştirip başka bir yöne gittik.
"Şimdi nereye gidiyoruz Poyraz."
Dememle bir yere gelmiştik bile.
"İn bakalım." demişti. Neresiydi burası? Bir salona girmemizle birlikte etrafta bir sürü gelin görmeye başladım.
"Bugün nikâh işlemlerimizi tamamlamalıyız. Bu kadar çok arabama biniyorsun ve doğru olmuyor. Seninle rahatça yalnız kalabilmek istiyorum." demişti.
İyi ama bu çocuk ciddi miydi? Gerçekten inanamıyorum!
"Ayağımda spor ayakkabı ve neredeyse pijamamsı bu kıyafetlerle nikah salonuna sokmayacaksın beni dimi Poyraz?" dedim kaşlarımı çatarak.
"Ne varmış? Farklı ol biraz. Sen her zaman çok güzelsin."
Tamam bu iltifatı başka bir zaman söylese yumuşardım ama nikahıma pijamayla gitme fikrine ne kadar ısınabilirdim bilmiyorum.
"Bakma öyle çocuklarımıza anlatırken çok eğleneceğiz."
"Eğlenicem desen daha doğru olur!" dedim kollarımı göğsümde bağlayıp.
"Haklısın." diyip salonu ararken:
"Poyraz ayağına öyle bir basıcam ki pişman olacaksın!"
"Yumuşak spor ayakkabılarının acıtacağını pek sanmıyorum." demesiyle ona nikahta hayır demeyi düşünmeye başlamıştım.
Adımızın bir an seslenilmesi ile salona doğru ilerliyordum. Allah'ım ben hiç böyle hayal etmemiştim ama ya..***
Nikâh işlerinden sonra da camiye gidip bütün nikah işlemleri halledilmişti. Geriye sadece kutlaması yani düğünü kalmıştı.
Şimdi ise eve dönüyorduk. Evraklar hala Poyraz'daydı.
"Beni düğüne de eşofman terlikle götürürsün artık." dedim imalı imalı.
"Olabilir. Kimse seni gelinlikle görmez, işime gelir aslında bunu bir düşüneyim." demesiyle elimdeki yumuşak çantayı kafasına geçirdim.
Bana kaşlarını çatarak baktığında korksamda karizmam çizilmesin diye bende ona kaşlarımı çatarak baktım. O sıra hayatımı kurtaran o telefon çalmasaydı arabanın kapısını açıp atlardım belkide..
"Ne oldu Umut?"
Bir kere de kibar aç şu telefonu ya.
"Ne diyorsun oğlum sen! Ne yapmış lan bunlar böyle?!"
"Sabrımı taşırıyorlar, şeytan diyor ki git ateşe ver fabrikalarını!"
"Yok oğlum ciddi değilim tabiki! Her şey adaletle olacak!"
konuşmaları devam ederken kapımızın önüne gelmiştik. O sırada Zeynep'te eve giriyordu.
"Aaa Zeynep!" diye bağırmamla, hararetli konuşmasının arasında dönüp bana bakan Poyraz'a 32 diş sırıtıp tüm sevimliliğimi kullanarak:
"Görüşürüz Poyrazcııım." diyip arabadan inmek için kapının kolunu tuttum ki Poyraz beni kolumdan tutup durdurdu. Ona döndüğümde ise telefondaki Umut'un:
"Yeter oğlum ne konuştun ya işim var!" diyip suratına kapattı. Şaşkınlıkla ona bakarken, elimi kibarca tutup kendine doğru çekti. Dudaklarıyla ellerime yavaşça kokulu ve narin bir öpücük bıraktıktan sonra hayatımda en güzel sesten en güzel sözcükleri duydum.
"Görüşürüz karıcım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYA! (Tamamlandı)
Espiritual"Siz hiç rüyanızda gördüğünüz birine aşık oldunuz mu?" Arya oldu.. Dünyaya dair hiçbir şeyini bilmediği bir rüya karakteri onu kendi kalbine hapsetti.. "Siz hiç uyumaktan korktunuz mu?" Arya korktu. Arya ve Poyraz, gerçek olamayacak kadar güz...