Bölüm 12

3.1K 252 8
                                    

"Senin gözünden bir damla yaş düşse,
Benim yüreğim taşar sevgili."
Yusuf Özer

Düğünde yaşanan o gecenin ardından 3 gün geçmişti..
Şimdi hastanedeydik ve her şey yolundaysa bugün taburcu olabilecektim. Bir ameliyat ile içimdeki kurşunu çıkartmışlardı ve iki gündür kontrol altında tutuluyordum. Bu dönemde en çok üstüme titreyen Zeynep ve Poyraz'dı. Şimdi ise Poyraz'ın doktorla konuşmasını bekliyordum. Odaya girip çıkan hemşireler ve doktorlar dışında odada kimse yoktu. O sırada Poyraz içeri girince soran gözlerle ona baktım ama gözleri parlıyordu:
"Bunu da atlattık bitanem. Artık evimize gidebiliriz."
"Aslında olumlu yanından bakacak olursak hayatımda asla unutamayacağım bir düğünüm oldu." dedim zorla gülümseyerek.
"Arya.. Beni affet.. Bunlar benim yüzümden."
"Poyraz.. Şimdi bana bir söz ver."
"Ne için?"
"Sen söz ver bi."
"Ne diyeceğine nasıl güvenebilirim?"
Ya birde dalga geçiyordu ya.
"Şu arkamdaki yastığı fırlatırsam belki güvenebilirsin?" diyerek onu tehdit ettim. Gülümseyip:
"Söz" dedi.
"Korktun dimi?" diye bu sefer onla ben dalga geçtim. Gülüşü büyüdü. Sonra ciddileşip:
"Neden bu sözü verdim peki?" dedi. Vay be koskoca Poyraz'la senet imzalamış gibi hissediyordum.
"Holdingi benim üzerime yapman içindi." deyip ciddiyetimi bozmadan kollarımı önümde bağladım. Gözleri kocaman olan Poyraz:
"Sen ciddi misin Arya?" deyince kahkaha attım.
"Hayır tabi ki de. Napacağım senin holdingini. Dertsiz başıma dert işte. Senin bana verdiğin söz bir daha benim yüzümden dememen içindi. Senin yüzünden gelmiyor başıma veya başımıza gelenler. Sen elinden geleni yaptıktan sonra artık gerisi kader Poyraz. Bu bizim elimizde olan bir şey değil. Yaşayacağımız varsa yaşarız bu kadar."
Poyraz susup bakışlarını yere indirdi. Haklı olduğumu düşünüyordum. Her şey için kendini suçlaması beni üzüyordu.

***

Şimdi ise ilk kez Poyraz'ın evini (artık benimde evim olan yeri) görecektim. Gittikçe giden bir yoldaydık. İstanbul içindeydik ama nereye gittiğimizi bilmiyordum. Çok yabancı da değildi sanki ama ıssız gibiydi. Ben burda tek kalsam çok korkardım herhalde. Ilerledikçe sanırım geldiğimiz yeri artık hatırlıyordum:
"Poyraz burası bizim ilk tanıştığımız yer. Hatta silahlı adamlar arabayla buraya gelmişti. Ben şu çöp konteynırının arkasına saklanmıştım. İşte burası da o gün ki orman!"
Bir an duraksadıktan sorna:
"İyi ama burada ev yok ki?"
"Daha geldiğimizi söylemedim, Arya." dedi ince uzun parmaklarıyla anahtarı arabadan çıkartıp kapısını açtı ve indi. Bu Poyraz'ın kibarca "artık sende insen diyorum" demesiydi. Canım ya...
Şimdi yanyana ormanın içinden yürüyorduk. Gündüz olduğu için o kadar korkmuyordum ama kimselerde yoktu. Manzarası ise hayran kalınacak derecedeydi. Oksijeni çok fazla hissediyordum. Herkesten uzak huzur verici bir yanı vardı buranın. Sadece ikimiz burada, dünya dertleri ile dolduğumuzda Hira dağımız olan evimize çekilecektik. Tüm dertleri sıkıntıları evimizin kapısında bırakıp içeride yalnızca ikimiz olacak ve birde her yerde olan Yüceler Yücesi yaratıcımız olacaktı. Ona sığınıp, ona şükredecektik. Gittikçe sevmiştim bu ormanı..
Birazcık karnım da sancı vardı sanırım kurşun yeri sızlıyordu. Ufak bir dikiş vardı karnım da. Bu ileride bebeğimin izi olsun isterdim ama öyle değildi.. Poyraz'ı ne kadar çok sevdiğimin vücudumda ki iziydi bu.
Elimi izin olduğu yere götürdüm yürürken. O sırada Poyraz bana döndü. Gözleri ellerimle tuttuğum karnıma kaydı. Biraz gözlerimin içine baktı. O an ona acı çektiğimi göstermemek için gülümsedim. O ise bana yaklaşıp bacaklarımdan kavrayarak kucağına alıverdi beni. O anki heyecan ile acımı unutmuştum çünkü şuan yüzlerimiz çok yakındı. Nefes alış verişim onun tenine değiyordu. Poyraz yüzünü yola doğru çevirip biraz daha ilerledikten sonra gelmiştik.
"İşte geldik." dedi beni kucağından indirip. Yorulmuş ve üzgündü Poyraz. Gözlerimi ondan çekip eve bakmak istedim. Gördüğüm görüntü ise beni hayran bırakmıştı. Ormanın içinde ahşap bir ağaç evdi burası o kadar güzeldi ki etrafına loş ışıklar tasarlanmıştı. Burası hayallerimden de güzeldi. Poyraz bana bakıp:
"Beğenmezsen zamanında bir yatırım olarak aldığım villa var Kemerburgaz taraflarında. Oraya da gidebiliriz. Ama bu aralar buraya ihtiyacımız olduğunu düşündüm." diyen Poyraz'a hayretle baktım.
"Hayır, hayır! Burada kalalım. Hatta ilk önce gidip ikindi namazımı burada kılmak istiyorum Poyraz lütfen!" dedim heyecanla.
  Poyraz şaşkın ve mutlu gibiydi.
"Ama karnın acımıyor mu? Ben seni tutayım."deyince.
"Yok yok iyiyim ben." diyip heyecanla merdivenlerden çıktım ilk kez böyle bir yere geliyordum!

RÜYA! (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin