Bölüm 33

1.2K 133 27
                                    

"Büyük yalanlar, büyük belalar getirir."

Poyraz ile Umut yanyana gelip gülüşüyorlardı. Ben ise korku dolu gözlerle arada bir Zeynep ile göz göze geliyordum. Ürkütücü bir durumdaydık gerçekten. Bir ara Umut gözden kayboldu Poyraz ise yanıma geldi.
"Noldu bitanem iyi değil gibi gözüküyorsun."
"İ-İyiyim! Merak etme canım iyiyim ben." diyip zoraki gülümsedim.
"Umut ne kadar değişmiş dimi ve yurt dışında efsane bir iş bulmuş bende ona onay verdim. Çok iyi paralar kazanıyormuş."
"Ö-öyle mi? Ne güzel!Şey ben bir lavobaya gideyim canım?"
"Tabikii."
Hızla lavobaya gidiyordum. Evin kapısı bu gün herkese açıktı. Içeri de kimseler yoktu. Hızla girdim lavobaya. Soğuk suyu açıp yüzümü yıkadım. Kendime gelmem lazımdı. Poyraz bunları öğrenirse iş hayatı, arkadaşlıkları, arkadaşlığım her şey riske girerdi. Kimse üzülmemeliydi. Lavobadan çıkıp yatak odamıza girdim kapıyı kapattım. Seccade mi serip ellerimi açtım.
"Allah'ım dualarımın kabulüne engel olan ve tüm ömrüm boyunca işlediğim günahlarımı bağışla. Beni affet. Ailemi affet. Bir hata işleyip senin benden hoşlanmayacağın kelimeleri kullanmaktan, hoşlanmayacağın hareketleri yapmaktan sana sığınıyorum Allah'ım. Sen öyle Yücesin ki ne yaparsak yapalım bizi bırakmıyorsun, kapın hep açık. Uyumuyorsun, yorulmuyorsun. Hep varsın, her an varsın. Senin her şeye gücün yeter. Bana da yardım et Rabbim."
Ellerimi amin şeklinde yüzüme sürdüm. Duamın başında ve sonunda salavat getirdim. Rabbimin varlığını hissetmek bu dünya da bana en iyi gelen şeydi. O sıra da kapım tıklatıldı.
"Arya canım hadi gel herkes seni merak ediyor."
Bu Ece'nin sesiydi.
"Tamam canım geliyorum." diye seslendim. Ayak seslerinden gittiğini anlayınca aynanın karşısında kendimi düzelttim. Kapıyı açtım fakat tam kapıdan çıkarken Umut'la çarpıştım. Hemen estağfurullah çekip geri durdum ve gözlerimi yere indirdim.
"Ben şey. Kusura bakma Umut." diye hızla yanından geçip gidecektim ki kolumdan tuttu. Bu beni çok rahatsız etmişti. Kolumu silkeleyip ellerinden kurtuldum. Ne yapıyordu bu çocuk?!
"Arya dur biraz dinle beni. Arya ben seni çok seviyorum. Arya ben ölüyorum senin için her şeyi yaparım nolur gitme bırakma beni."
Umut Poyraz kadar dini hassasiyetleri bilmiyordu.
"Umut böyle konuşmamız uygun değil ben evli bir kadınım üstelik bebeğim olacak. Bu mümkün değil, ben eşimi seviyorum. Uzak dur bizden, benden.!"
Sinirle ve hızla konuşup giderken geri döndüm.
"Ayrıca Poyraz'dan biraz utan da gözünün içine bakıp ona ihanet ederken gülme! Kahkahalar atma! Komik oluyorsun!" diyip hızla aşağı iniyordum.
Bu sefer bana dokunmadan önüme geçti ve fısıldarcasına konuştu.
"Ben, senin için, her şey olurum!"
"Akıllı ol yeter! Sen delirmişsin Umut!"
"Hayatım neler oluyor?"
Hi! Poyraz! Allah'ım ne yapıcam şimdi ben!
"Hi-hiç!" derken Umut konuştu.
"Zeynep'le ilgili konuşuyorduk Poyrazcım ya öyle, önemli değil." diyip gülümsedi.
Ne kadar rahat yalan söylüyor, ne kadar rahat rol yapıyordu. Bu hiç doğru değil!
Bu nasıl bir şeydi. Bir yanda kocam, bir yanda en yakın dostum, bir yanda da Umut!
"Poyrazcım gel biz içeri gidelim insanlar merak etmesin." diyerek elini tuttum. O da mutlulukla bana göz kırptı. Gözleri parlıyordu. Bebeğinizle ilgili her şey onu çok mutlu ediyordu böyle bir gün de üzülmesine asla dayanamazdım.
Bahçeye geçtiğimizde karnımda ki sancı artmıştı. Poyrazın elini acı ile sıktım. 
"Bitanem neyin var?"
"Biraz ağrı girdi karnıma."
"Sen ciddi misin? Tamam o zaman beyler bayanlar herkes dağılıyor! Karımın dinlenmesi lazım."
Bir anda bağırmaya başlamıştı. Kimseyle vedalaşamadan beni eve soktu. Evin kapısını da kapatıp kucağına aldı. Odaya girdiğimizde yatağın üzerine kibarca beni bıraktı.
Hemen şifonyerin üzerinden telefonu aldı ve doktorumu aradı. Sorular sordu odanın içinde volta atarken. O benim için çırpınıyordu. Ben ise bir Umut'u başımdan atamamıştım.
"Arya güzelim doktorun normal bir durum olduğunu söyledi ilaçlar da ağrı yaparmış. Çok yorulmaması iyi olmuş dedi. Şimdi sen güzelce uyuyorsun."
Üzerime doğru eğilip şalımın bağını arkamdan açtı. Bende iğnelerimi çıkarttım. Kaygan şalımı bir çırpıda boynumda yavaşça çekiverdi. Yüzüme doğru yaklaşıp boyunumdan bonemi de çıkarttı.
"Poyraz gel sende dinlen bahçeyi toparlarlar onlar zaten." dedim. Onun kokusuna ihtiyacım vardı.

***

Poyraz yakasından Umut'a yapışmıştı.
"Sen ne diyorsun lan!"
"Abi yapma abi bildiğin gibi değil!"
Yumruğunun biri suratına giderken öbür yumruğu havaya kalkıyordu. Umut eskisi gibiydi. Kıyafetleri tarzı eski hali gibiydi. Değişime uğramış Umut değildi bu.
"Yenge, yenge, yardım et bana! Yenge ben sana kötü gözle bakmadım."
Neler diyordu bu Umut benim en son konuştuğum Umut değildi sanki. Poyraz hırsında sürekli vuruyordu. Boğazını sıkıyordu.
"Poyraz öldüreceksin yapma!"
"Poyraz gözlerimin önünde katil olamazsın!!"
Karnımın ağrısı şiddetleniyordu.
"Poyraz bebeğimiz için dur!"
"Arya! Arya!"
Poyraz konuşuyordu.
"Yapma Poyraz!"
"Neyi yapmayayım? Arya uyan artık korkutuyorsun beni!"
Gözlerimi açtığımda Poyraz yanımdaydı yatağımdaydım.
Soran gözlerle bana bakan Poyrazın yanağına elimi koydum.
"Ah rüyaymış.. ben bir elimi yüzümü yıkayayım."
Yataktan ayaklarımı aşağı sarkıttım.
Poyraz kolumdan tutup:
"Canım iyi misin ne gördün?"
"Kabus gördüm anlatmasam daha iyi." deyip hızlıca konuştum. Gözlerimi sürekli ondan kaçırarak lavobaya girdim.
Aynada ki yansımama baktım. Pembe pijamalarım, dağılmış saçlarım ve yatarken kafamda unuttuğum tokam. Ayrıca morarmış göz altlarım ve kırmızı gözlerim bana adeta günaydın diyordu.
Böyle olmaz diyip iyice yüzümü yıkadım. Sonra içeri girip:
"Ben bir sıcak duş alıyım Poyraz. Kendimi çok iyi hissetmiyorum." dedim.
"Tabi bitanem iyi gelicekse sen gir ben senin elbiselerini hazırlarım."
"Teşekkür ederim."

***

3 ay sonra

Yaklaşık 3 aydır hiç Umut'la bir araya gelmemiştik. Bu oldukça işime geliyordu. Zeynep'le ise aramız iyiydi fakat  Umut'la ciddi bir kaç kavga daha etmiş aralarında ki bağı koparmışlardı.
Davaları devam ediyordu. Bir kere mahkemeye gitmişlerdi. Gelmeyi teklif etsem de teke tek gitmeye karar vermişlerdi. Açıkçası Poyraz hiç karışmıyor kendi işleri ile meşgul oluyordu. Son zamanlarda başıma bir sürü olay gelmişti. Bir gün evde otururken telefonuna organ mafyalarının bulunduğu bir whatsapp grubundan mesaj geldi. Gruba alındınız diye. Sonra Poyraz grupta işkence videoları olduğunu gördü. Poyraz kayıtları elinde tutup bu mafyayı araştırmak istedi. 3-4 gün o grubu takip etti. 4. Günün sonunda kapımıza polisler geldi. Poyraz'ı kelepçeleyip götürdüler. Ben ise kocaman bir karın ile tek başıma oturup ağlaya ağlaya dua ettim. O grupta olduğu için polisler Poyraz'ı onlardan sanmış. Sonra her şey temize çıkınca Poyraz evimize gelip her şeyi bana anlattı. Sonra da tekrardan bu sefer polislerle birlikte o organ mafyalarının peşine düştü. Günlerdir onlarla ilgileniyorlar ve Poyraz hep yoğun oluyordu.
Bu gün ise evraklar elindeyken ona kek yapıp götürme kararı aldım.
"Poyraz biraz mola ver bitanem hadi gel sana kek yaptım."
"Ooo güzel karınım ellerinden yerim tabiki."
Bende karşısına oturup kekten bir ısırık aldım. Kendim yaptım diye demiyorum çok lezzetliydi.
Poyraz ise kekini bitirmişti bile:
"Arya bir tane daha verir misin bu  efsane."
"Çünkü onu bir Arya Sultan yaptı."
Gülüşünü duyarken mutfağa gidip bir dilim kek daha kestim.
Salona geldiğimde Poyraz telefonu hapörlere almış biri ile konuşuyordu.
Ona yaklaştığımda konuşan kişinin Umut olduğunu anladım.
"Iyiyim kardeşim ne olsun Arya'nın keklerinden gömüyorum."
"Ohaa abi ya bensiz?"
"Gel ye kardeşim."
"Yok abi sağol tadını da hiç kaçırmak istemem ama bir şey diyecektim sana."
Oturusunu değiştiren Poyraz'la birlikte bende gerildim.
"Söyle Umut hayırdır?"
Sesi bir anda ciddileşti Poyraz'ın.
"Poyraz, kardeşim, yıllardır sevip sayarız birbirimizi ama geçen gün bizi Aryayla konuşurken gördün ya o gün boz çok önemli bir şey konuştuk aslında. Sana onu anlatmak istiyorum."
Ha-hayır! Yapmazdı değil mi?! Ya-Yapmazdı?
"Söyle Umut neymiş o kadar önemli olan?"
"Abi Arya'nın bana karşı hisleri varmış, beni seviyor."
Allah'ım! Kulaklarım çınlıyor, gözlerim kararıyordu. Bu nasıl bir iftiraydı?!
Daha fazla vücudumu taşıyamayacaktım ve kendimi yere bıraktım. Gözlerim sadece karanlığı görüyordu. Simsiyah karanlığı..

Hikayemizi okuduysanız ve beğendiyseniz bir yıldız  da siz bırakır mısınız?💫

RÜYA! (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin