"Esila sen,"
girdiğim şokun etkisiyle ne diyeceğimi bilememiştim.
Şaşkınlıkla haykırarak, "Esila bu nasıl oldu?" dedim. Esila anlamdıramadığım bir şekide sakindi. " Nasıl olduğunu bilmiyorum," dedi ve derin bir nefes alarak devam etti,"Onu, senin yanından uzaklaştırdığım vakit bir sahilde belirdik, ne olduğunu anlamadan eski dilde bir şeyler mırıldandı ve beni suya itti. Uyandığımda işte bu bedendeydim."
Hala şaşkınlığımdan dolayı bir şey diyemiyor, adeta dilim tutulmuş gibiydi."Esila bu imkansız. Ben anlayamıyorum, sen ilk defa insan bedenine büründün ve senin şuan yürüyemiyor, ayakta duramıyor olman gerekiyordu. Nasıl bu şekilde olabiliyorsun?"
Esila bana doğru birkaç adım attı, "Çünkü ben bir zamanlar insandım yani insan bedenine bürünmüş bir elçiydim." Yeni bir şok daha geçirirken cevap vermeme izin bile vermeden konuştu, "Eve girelim lütfen. Sana her şeyi anlatacağım." Eve girdiğimiz vakit odama doğru yöneldi. İçeri girdiğinde odamın kapısını kapattı ve çalışma masamın önünde duran sandalyemi çekip oturdu.
"Evet, anlat dinliyorum." dedim sakinliğimi korumaya çalışarak.
"Ben çok eskiden kurtlar ve vampirler düşman olmadığı zamanlar Kurt- Vampir meclisinde bilge ve elçi olarak görev yapıyordum. Tabii o zamanlar insan bedenindeydim herkes gibi. Bilgenin görevi yani özelliği bütün sıradışı varlıklar, büyüler, semboller, diller bu tip şeylerin hepsine hakim olmasıydı. Küçüklüğümden beri bunun için yetiştirilmiştim. Mecliste ki görevimde buydu. Her hangi bir bilinmezlikle karşı karşıya gelinirse bilgeliğimi ortaya koyuyor, akıllarda ki soru işaretlerini gideriyordum. Bu görev yıllar sürdü. Bir süre sonra meclis beni elçi yani eğitmen olarak görevlendirmeye karar verdi. Yani şuan sana yardım etmem gibi. Başın sıkıştığında beni çağırabiliyorsan bil ki meclis sayesinde."
"Peki nasıl oldu da toz bulutu gibi bir hâle büründün?" Esila derin bir nefes alarak anlatmaya devam etti.
" Elçisi olduğum bir öğrenci vardı. Arron. Beni lanetleyerek bu hale getirdi ve lanet o ölmediği sürece de bozulamazdı. Öldüğü zaman lanetin ortadan kalkması gerekirdi fakat lanet ruhuma o kadar işlemişti ki eski bedenime bürünemedim. Lanet çok güçlüydü Alexandra ve o nasıl başardı da eski bedenime bürünmemi sağladı bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey var,"
"Ne?"
"O çok güçlü Alexandra. Hissetim, o an ki gücünü hissettim. Ondan olabildiğince uzak dur Alexandra."
Ne diyeceğimi, ne cevap vereceğimi bilemez hâle gelmiştim. Esila' da bu durumu anlamış olmalıydı ki hiçbir şey demeden evden çıktı.
Kendime gelerek yatağıma uzandım gözlerimi kapattığım an sanki hep bu anı bekliyormuşum gibi bedenim uykunun kollarına girmişti bile.
🍷
Karanlık bir mağaranın içindeydim.
Yattığım yerden doğrulduğum vakit mağaranın içinde bir ses yankılandı.
" Sizin Kaderleriniz birleşmiş. Aynı zaman da o kızın kaderi diğer oğlana da bağlı. Biriniz gerçekten o kızın kaderi olacaksınız. Bir gün gelecek ve o gün o kız kaderini seçince dünya yerinden oynayacak. Savaş çıkacak. Fakat o kız bunu değiştirebilir. "
Ne olduğunu anlamak için sesin geldiği yöne ilerledim.
Mağaranın ortasında bir büyücü kadın ve karşısında da Andrew'in oturduğunu görünce görünmemek için hızla kocaman bir taşın arkasına saklandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Okulu
VampirMelez bir kız ve dünyada ki en güçlü kişi. O bir kraliçe... O en güçlü ve en tehlikeli ırk... Dünyaya iyiliği getirecek olan bir melez ve aynı zaman da güçlerini çalmaya çalışan kötü adamlar var. Sizce hayatı nasıl olacak? Bunları ileride ki bölüml...