~Park Chaeyoung~
Odamın penceresinden, tek ayağımı sarkıtmış öylece gökyüzünü seyrediyordum. Şehrin gürültüsü kulaklarımı doldururken, simsiyah gökyüzünde tek bir yıldızın bile olmamasına küfür ettim.
Kalın bir kazak giymiş olmama rağmen soğuk havadan üşüyordum. Şu an aklıma takılan, iki şey vardı. Biri, sınavdan F aldığım için çok üzülüyordum. Diğeri, şu Kim Taehyung. Tuhaf birine benziyordu. Hemde çok tuhaf...
Odam birden açılınca, az kalsın camdan düşüyordum. Seulgi dalmıştı içeri. Aşağılıyıcı bir ses tonuyla, "Babacık geldi. Sanıyorum ki ikimize de aynı parfümü ve aynı ayakkabıları aldı. Kesinlikle onları bir tek ben kullanacağım. Seninle pişti olup, aynı şekilde kokmak istemiyorum. Bu yüzden onları kullanmazsan iyi edersin. Okey?!" dediğinde onu hiç umursamadan omuz attım ve aşağıya koştum.
Babam salondaydı. Üvey annemle konuşuyordu ve baya mutlu görünüyordu. Oysa o kadın, o kadar yapmacıktı ki... ama yine de babam mutluydu ve bunu bozmak istemiyordum. Sonuçta ben annemi kaybettiysem, o da hayat arkadaşını kaybetmişti...
Onları öyle gördüğümde, annemin yokluğu aklıma gelmişti ve gözlerim dolmuştu. Ama belli etmemeye çalışarak gülümsedim ve "Hoşgeldin Baba..." dedim. Babam beni görünce, sevinçle ayağa kalktı ve kollarını sarılmam için açtı.
Hemen koşup, sarıldım ve tutamadığım birkaç damla gözyaşını bıraktım. Sadece iki günlüğüne gitmiş olsa bile onun yokluğu çok acı vericiydi. Babam, ağladığımı hissettiği için sırtımı sıvazlayarak beni teselli etmeye başladı.
O sırada üvey annem, "Ahh Chae, abartma. Sadece iki gündü..." dediğinde babamla ayrılmıştık. Babam gülümsedi ve alnımı öpüp tekrar yerine oturdu.
Gözyaşlarımı sildim ve bende oturdum. Seulgi'de gelmişti. Göz devirerek biraz uzağıma, aynı kanepe yerleşti. Babam, üvey anneme dönüp "Bugün Taehyung, geldi mi?" diye sordu.
Acayip meraklanmıştım. Sebebini bilmiyorum. O çocuğu merak ediyordum...
Üvey annem gülerek, "Ay evet. Ne kadar da karizmatik ve eğlenceliydi. Bir alemdi, doğrusu." dediğinde göz devirmiştim.
Seulgi heyecanla "Çok yakışıklıydı..." dedi. Bense umursamazca "Abartmayın." dedim ve kanepe yastığını, kucağıma aldım.
Seulgi bana ters ters bakarken, onu takmadım ve babama döndüm. "Gerçekten de senin ortağın mı baba?" diye sormuştum.
Babam güldü ve "Aslında benden daha çok hissesi var. Zaten dünyanın sayılı zenginlerinden." dedi. Ben 'anladım' manasında mırıldanırken, üvey annem ve Seulgi ağızları açık öylece kalmışlardı.
Babam, "Yorgunum hanımlar. Ben yatmaya gideceğim. İyi geceler." dedi ve ayağa kalktı. Bende onunla birlikte kalktım ve birlikte yukarı çıkmaya başladık.
Merdivenlerden tırmanırken babam "Kızım?" dediğinde onun koluna girdim ve söyleyeceği şeyi bekledim. Sıkıntı içerisinde, "Beni hala seviyor musun güzel kızım?" diye sordu.
Gülümseyerek, "O nasıl söz, baba? Elbette, seviyorum." dedim. Babam yine sıkıntıyla, "Bak kızım, annenin yokluğunda çok zorlandığını biliyorum. Onun dışında... şirkette durumlar çok kötü. Bay Kim'i bu yüzden ortağım yaptım. Onunla anlaşamamışsın sanırım. Sorun nedir Chae?" diye sordu.
Ciddiyete bürünerek, "Benim anlaşıp, anlaşamamamın ne önemi var baba? Şirket meselesiyle, ben? Ne alaka?" diye sordum. Babam, "Olsun kızım. Yine de Taehyung'la iyi anlaş olur mu? Baban için..." dediğinde çok şaşırmıştım. Babam, bana öylece bakarken başımı sallamak zorunda kalmıştım.
Neden Taehyung'la iyi anlaşmam gereksin ki? Ahh sanırım babamın konuşmalarından anladığım kadarıyla bu Taehyung'u son görüşüm olmayacaktı...
Babam beni odamın önüne kadar getirmişti ve yanaklarıma öpücük kondurarak, saçımı okşadı. Babam gittikten sonra odama girdim.
Taehyung denen adamı neden bu kadar büyütüyordu babam? Bir sebebi olmalıydı? Haksız mıyım.?.
Oflayarak açık olan camımı kapattım. Perdeyi tam çekerken, siyah bir araba dikkatimi çekmişti. Detaylıca incelediğimde, onu görmüştüm. Taehyung denen herifin burda ne işi vardı ki? Evimizin önünde.
Üstelik, o da beni farketmişti. Zaten beni izliyordu. Niye? Göz göze geldiğimizde içimi korku basmıştı. Resmen gözleriyle buz saçıyordu. Ona bakarak üşümüştüm...
Bakmayı bırakmayacağını anladığımda, gözlerimi kaçırdım ve perdemi indirdim. Komidinin üzerinde ki suyu alıp, bir dikişte içtim.
O adamın burda ne işi vardı? Ayrıca, niye beni izliyordu?
............................................................
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Weird {VRose}
FanfictionChaeyoung, ölmüş olan annesini bir melek kadar temiz kalpli ve iyi biri zannediyordu ama gerçek öyle değildi. Taehyung'a göre ailesini, Chaeyoung'un annesi dağıtmıştı. Ona göre Chae'nin annesi tam bir fahişeydi ve ondan çocukluğunu çalmıştı. Bu düşü...