~Park Chaeyoung~
Kar hiç durmadan yağmaya devam ediyordu. Yatak odasındaydık ve saat artık çok geç olmuştu. Uyku gözlerimden akarken, Tae'ye baktım.
Sanırım aynı yatakta uyumamızı istiyordu. Tabii ya, yakında onunla zorla evlenecektim. Ne bekliyordum ki...
İkimizde yatağa ilerliyorken, yine telefonum çalmıştı. Birden çaldığı için korkmuştum.
Hemen çıkarıp parlak ekrana baktım.
Babam Arıyor...
Hemen telefonu açıp kulağıma götürmüştüm. Babam derin bir endişenin sonunda ki mutluluğuna ermiş gibiydi. Sevinçle, "Kızım?" dediğinde benim için akan sular durmuştu.
Mutluluktan uykum bile gitmişti. Sevinçle, "Baba-" derken cümlemi tamamlayamadan telefonum alındı.
Taehyung telefonumu almıştı ve kapatıp banyoya doğru gitti. Arkasından koşup, banyoya vardığımda telefonumu klozete atıp sifonu çektiğini gördüm.
Sinirden ağlamaya başlamıştım. Hayal kırıklığıyla, "Ne yaptığını sanıyorsun sen? Ahh cidden niye?!" diye bağırdım. Sert yüz hatlarıyla, gözlerini gözlerime dikti ve "Bir gün sonra onunla görüşeceksin. Şimdilik konuşamazsın, bitti!" dedi.
Bana omuz atıp, tekrar içeri döndüğünde pes etmeye niyetim yoktu. Gözyaşlarımı sildim ve "Ama niye?" diye sordum. Arkasından koşup, yine yanına varmıştım.
Aramızda ki mesafenin çok kısa olduğunu görünce bir adım geriye atmıştım. Sinirle, "Sana sözümden çıkma dedim. Bir gün sonra babanı görürsün. Şimdilik sadece geç ve uyu." dedi.
Başımı öne eğmiştim. Artık çok fazla oluyordu ve gerçekten haykırmak istiyordum. Ama yapamazdım. Babam onun yüzünden çok fazla derdin içine giriyordu ve babamı kurtarabilmemin tek yolu buydu.
Başımı kaldırdım ve umutla gözlerine baktım. İki elimle onun tek elini tuttum ve "Bir dakika konuşsam sadece. Hı? Sadece bir dakika. Lütfen..." dedim.
Önce ellerimize sonra da gözlerime baktı. Nefes verip boşta ki elini yanağıma yerleştirdi. Tuttuğum elini de çekti ve saçlarımı okşadı.
Gözyaşlarımı silerken, "Bak Chaeyoung, bir bildiğim var tamam mı? Bir gün sonra babanı görüceksin." dedi.
Gözlerimi kapatmıştım. Dayanacak gücüm kalmamıştı. Canım öyle yanıyordu ki, Taehyung ateşini daha fazla harlıyordu.
Bir şey diyemeden başımı aşağı-yukarı salladım. Kendimi geri çekerek, ellerinden kurtuldum. Yavaşça yatağa ilerledim ve içine girdim.
Biraz öylece gözlerimi kapatmıştım. Arkamdan iki el belime sarınmıştı. Onun dudaklarını kullağımın arkasında hissettiğimde yine bir damla gözyaşım akıvermişti.
İçimde ki bütün acıları bastırmaya çalışıp, kendimi uykuya bıraktım ama gerçekten hiçbir acı uyuyarak geçmiyordu. Tecrübeyle sabit. Annemi haykırarak beklediğim geceleri de biliyordum ve o zamanlarda da uyku hiçbir acıma fayda etmemişti. Şimdi de etmeyecekti...
***
Sabah uyandığımda Tae yanımda yoktu. Gözlerimi ovuşturarak yataktan çıkmıştım. Pencereden dışarıyı, gözlerimle taradım. Her şey aynıydı. Kar hâlâ tüm güzelliğiyle yağmaya devam ediyordu. Ağaçlar bile bembeyaz olmuştu.
Banyoya gittiğimde gözlerim klozete takılmıştı. Hatırlamak en kötüsüydü. Unutmaya çalışarak, lavabonun önüne geçtim ve hemen yüzümü yıkadım. İşlerimi hallettikten sonra aşağıya inmiştim.
Taehyung'u salonda göremeyince evi aramaya başlamıştım. Hiçbir yerde yoktu. Son bir oda kalmıştı. Oraya gittim ve akıl edip ilk önce kapıyı tıklattım.
Hiçbir ses duyamayınca son çare içeriye girmiştim. Girdiğim gibi babamı karşımda bulmuştum.
Şaşkınlıkla gözlerim ve ağzım sonuna kadar açılmıştı. Babam gülümseyerek oturduğu kanepeden kalktı ve bana yaklaştı. Hemen boynuna atlayıp, sıkıca sarılmaya başlamıştım.
Sevinçten çığlık atabilirdim. Bu kadar çok duygu değişimi hiç iyi değildi ama benim hayatım böyleydi...
Babamla olan uzun sarılmamız bittiğinde onu öpücüklere boğmuştum. Gülerek, "Dur kızım, dur." gibi şeyler söylüyordu ama ben hiçbir şeyi umursamadan özlemimi gideriyordum.
Belki sadece bir gün olmuştu ama Taehyung'tan çok fazla korktuğum için yeterince zor bir gündü. Bu yüzden babama çok ihtiyaç duymuştum.
Babamın sevincinden unuttuğum odada Taehyung'u göremeyince merak etmiştim. Babam nasıl geldi, bilmiyorum ama Tae hiçbir yerde yoktu.
Korkuyla babama baktığımda, gülümsedi ve çenesiyle arkamı işaret etti. Şaşkınca arkamı döndüğümde onu kapının yanına omzunu yaslarken görmüştüm.
Yüzü normal sert yüz ifadesindeydi. Babam nedenini bilmediğim bir şekilde hiçbir şey söylemeden odadan çıkmıştı.
Ne olduğunu anlamayan ifademle, Tae'ye bakıyordum. Normal bir şekilde, "Bir dakika istemiştin, isteğini yaptım." dedi.
Ben hâlâ olabildiğine şaşkınken, devam etti: "Yarın seni evine götüreceğim. Son olarak, orada bir gün geçireceksin ve sonra temelli olarak benimle kalacaksın. Düğüne gerek yok, zaten çoktan seni karım yaptım." dedi ve arka cebinde bir evlilik cüzdanı çıkardı.
..........................................................
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Weird {VRose}
FanficChaeyoung, ölmüş olan annesini bir melek kadar temiz kalpli ve iyi biri zannediyordu ama gerçek öyle değildi. Taehyung'a göre ailesini, Chaeyoung'un annesi dağıtmıştı. Ona göre Chae'nin annesi tam bir fahişeydi ve ondan çocukluğunu çalmıştı. Bu düşü...