KARANLIK #wattys2020

-12-

Bölüm Şarkısı: Herkes gider mi?- Cem Adrian/ Aylin Aslım💓

İyi geceler güzellerim!

Çok geç oldu farkındayım ama geç olsun güç olmasın ayol.

Keyifli okumalar dilerim. He bu Arada 2K OLMUŞUUUUZ çok teşekkür ederim desteğiniz için💖

•
•
•

Balo salonundan içeri girer girmez yüksek sesli müzik kulaklarıma doldu.

İnsanlar çılgınlar gibi dans ediyor ya da kahkaha atıyorlardı.

Bu karanlık ortamda birbirilerini nasıl bulabilmişlerdi be bunlar?

Dorukla Eylem'i kaybetmemek için yanlarında yürümeye başladım. Böyle ortamlar beni geriyordu. Parti tarzı şeyleri hiç sevmezdim. Anksiyete olduğumu iddia etsem de tam tescillenmediği için herkes dalga geçtiğimi sanıyordu.

Ellerimin titrediğini fark edince Doruk'un koluna girdim.

Bana bakıp "Doğa, kısmetimi kapatacaksın!" Deyince ters ters bakıp "Ne halt edersen et! Manyak!" Diyerek kollarımı çektim.

Çapkın bir sırıtış gönderip yanımızdan ayrılınca Eylem'e dönüp deli işareti yaptım. Gülerek beni onaylarken beraber bir masaya geçtik.

Telefonumun zil sesini duyunca ekrandaki isme baktım.

Efeaşke arıyor...

Kendini böyle kaydettiğini görünce istemsizce gülümseyip telefonu açtım.

"Alüüü?" Diye bağırınca refleksle telefonu kulağımdan uzaklaştırmak zorunda kaldım.

"Efe mal mısın? Kulağımın zarını patlattın!"

"Heee?" Diye doğulu vurgusu yapınca gülmeden edemedim.

"Neyse onu bunu bırak neredesin lo?" Dedi hemen.

"Ben balodayım sen neredesin?"

"Ben de balodayım. Masken nedir lo? Ya da sormadım varsay. Söyle bana neresi, konum at da geleyim."

"Sanki oldun nemesiz. Atıyorum konumu." Deyip telefonu kapattım.

WhatsApp'dan konum atıp sarı kafayı beklemeye başladım.

Yaylana yaylana yürüyerek telefonuna bakan Efe'yi görünce sırıtmadan edemedim.

Yaşamayı çok seviyordu. Güneşin doğmasını, tekrar batmasını, ayın tutulmasını, yağmurun yağmasını.

Küçük şeylerle mutlu olmayı becerebilen bir insandı.

Kafasını kaldırınca gözleri beni buldu ve bağırdı.

"YUH! Allahsız mısın kızım!"

Sağ eliyle elimi tutup beni kendi etrafımda bir kez döndürüp.

"Ula çilli hele çilli! Sen çilli piliç olmuşsan!" Yaptığı doğulu ağzına kahkaha atıp.

Beyaz gömleğinin üstüne giydiği cırtlak sarı ceketi ve siyah pantolonuyla deli gibi olmuştu ama umursuyora benzemiyordu.

İstediği gibi takılan biriydi. Hayat kısaydı ve üç günlük hayatının üç gününü de istediği şeyleri yaparak geçirme felsefesi vardı.

Yüzüne taktığı sarı maskesi ile de ceketini kombinlemeye çalışmıştı anladığım kadarıyla.

"Sarı seni açmış." Doruk'un sesini duyunca yanımda duran Doruk'a baktım.