Bölüm Şarkısı: Kafile- Yüksek Sadakat🍒
Güzelleriiiiim! Ben geldim! Bu bölümü yazarın dilinden yazdım bunun sebebi karakterleri üçüncü kişi ağzıyla daha iyi fiziksel özelliklerini betimleyebileceğimi düşünmemdi.
Ve diğer bölümler Doğa'nın ağzından olaaacak🍒
Umarım güzel olmuştur ve umarım beğenirsiniz, keyifli okumalar❤️
•
•
-Elinde sıkı sıkıya tuttuğu kitaplarla beraber okulun büyük kampüsünden içeri girdi.
Kendinin düşündüğünün aksine çok güzel bir kızdı.
1.65'in üzerinde boyu, boyuyla orantılı kilosu ile mükemmel bir fiziği vardı.
Dalgalı koyu kahverengi saçları beline kadar uzanıyordu ve omuzlarının iki yanından dökülüyordu. Üzerine giymiş olduğu pastel sarı hoodiesinin altına giydiği uzun siyah spor taytı ve beyaz spor ayakkabılarıyla çok güzel görünüyordu.
İfadesiz bakışlarla yürüyerek dersinin işleneceği amfisine girdi.
Koskocaman amfide anca on kişi vardı. Dersin başlamasından çok çok önce bir saat olduğu İçin kimse yoktu.
Ortalarda bir sıraya eşyalarını koyup amfiden çıktı.
Kantine gidip sert bir kahve içmesi gerekiyordu.
Gece geç yattığı için gözünden uyku akıyordu.
Önünü zor görerek kantine indi. Geniş kafeteryada hiç kimse yoktu bu yüzden derin bir oh çekerek kasaya gitti.
"Günaydın Nurullah amca," dedi kasadaki nur yüzlü amcaya.
"Ooo Günaydın Doğa kızım. Kahveni yapıyorum hemen."
Nurullah amca, ellilerinin ortalarında beyaz saçlı beyaz sakallı bir adamdı. Doğa'yla çok iyi anlaşırlardı.
"Bugün hangi farklı görüşlerin var kızım?"
Nurullah amca mavi gözlerini merakla Doğa'ya dikti.
"Vallaha görüşüm kalmadı Nurullah amca. Yarı uyur geldim zaten. Ay dur dur! Kalmış. Bu sabah erken kalkma olayı varya, bitiriyor beni. Tükendim. Atalarımız demiş Ya erken kalkan yol alır diye vallaha bizim burada erken kalkan yol almıyor. Sabahları öyle bir trafik ve insan seli var ki aman aman! Köy göçüren vallahi."
Nurullah amca şen bir kahkaha atıp "Doğru diyorsun kızım! İnsanlar hayatta kalma mücadelesi veriyor. Vahşi batı gibi," derken Doğa'nın kahvesini uzattı.
Sıcak bir şekilde gülümseyip "Teşekkür ederim Nurullah amca," dedi. Bu okulda sevdiği sayılı insanlardan birisiydi Nurullah amca.
"Afiyet olsun kızım." Deyince kız parayı uzatmıştı ki Nurullah amca istemediğini belirten bir şekilde kaşlarını çatıp kafasını iki yana salladı.
Doğa, "Nurullah amca bu kaçıncı ama! Böyle şey olur mu?!" Diye hafif sitem edince Nurullah amca gülüp "Bugün son kızım." Dedi.
"Her gün aynı şeyleri söylüyorsun ama..."
Nurullah amca tekrar gülümseyip "Hadi hadi çok konuşma. Derse geç kalacaksın!" Diyerek Doğa'yı kış kışladı.
Doğa başını sallayıp ellerini salladı ve arkasını döndü.
Arkasını döndüğü an gördüğü kişiyle yerinde mıh gibi kalmıştı.
Kalbinin düzenli ritimleri düzenini kaybederken göz bebekleri büyümüştü. Ayak parmak uçlarından itibaren titrediğini hissettiği an sağ eliyle kahverengi saçlarını geriye attı.
Eren; 1.90'ın üzerinde boyu, ne çok kaslı ne çok çelimsiz olan güzel kaslı vücudu, sarıya çalan kumral saçları ve uçsuz bucaksız bir okyanusu andıran lacivert gözleriyle orada duruyordu.
Üzerine giymiş olduğu siyah hoodiesi ve siyah bacaklarını saran pantolonuyla oldukça yakışıklı olmuştu.
Masalardan birine oturdu arkadaşlarıyla.
Doğa, titreyen elleriyle ve patlayacak gibi atan kalbiyle yürümeye başladı.
Düşmekten delicesine korkuyordu bu nedenle adımlarını sağlam basmaya çalıştı.
İçten içe on dokuz yaşında bir genç kız olduğunu çocuk gibi davranmaması gerektiğini telkin ediyordu.
Sağlam adımlar atarak yürümeye başladı.
Giderek Erenler'in masasına yaklaşıyordu. Tam masanın yanından geçip hızlıca gidecekken adının seslenildiğini duydu.
Duyduğu sesle eş zamanlı olarak dururken bir yandan da arkasını dönüp sesin sahibine bakmıştı.
•
•
Vote vermeyi unutmayın :**

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK #wattys2020
Fiksi RemajaBilinmeyen Numara: küçükken bir tanıdığımızın düğününde pistte ben avare avare dolaşırken yanıma geldin dans etmek için aynı anda bir mavi gömlekli bir çocuk da gelmişti çocuk elimi tutmaya çalışınca elini ittirip senin elini tutmaya çalışmıştım Bi...