1.Moon light🌚

4.3K 191 87
                                    

Taehyung, babasından habersiz hergün yaptığı gibi bu akşamda evlerinde bulunan stüdyoda dans ediyordu.

Onun kıvrak ve  keskin hareketlerine ay ışığı eşlik ediyordu. Müzik yoktu. Gözleri kapalı şekilde kulaklarında yankı yapan müziğe eşlik ediyordu.  Alnından göğsüne doğru akan terleri umursamadı.

Sonunda durduğunda köşedeki masanın  üstünde duran telefonundan saate baktı. Gecenin ikisinde bu boş odada çılgınca dans ediyordu. Şu şişesini aldı ve içti. Telefonunu alarak sessizce kapıyı açtı ve odasına geçti. Dolabından   pijama takımlarını aldı ve banyoya girdi. Su başından aşağı akıyordu. Kabinden çıktı ve üstünü giydi.

Kendini çift kişilik lüks yatağa  attı. 

18 yaşında Kim Taehyung. Babası Kim Jonghyun. Kendisi Kim oteller zincirinin Ceo'su. Canından çok sevdiği annesi ise Kim Sunmi.  Oğluna sevgisini babasından çok gösteriyordu ve onu anlıyordu.

  Taehyung babasıyla  beraber en son ne zaman parka gittiğini hatırlamıyordu. 6 yaşında derslere başlamıştı. Kraliyet soyundan geliyor gibi yetişiyordu, Taehyung.

Bu halinden memnun değildi ama. Sürekli disiplin isteyen, kurallara uyan birisi olmak istemiyordu. Kendisini kaybediyordu.

Ebeveynlerine ne kadar Dans kursuna gitmeyi söylese de onlar oyun oynamak yerine birşeyler öğrenmesini istiyordu.

Bu yüzden evlerinde o stüdyo vardı. En azından evde vakit geçirsin diye. Ama Taehyung kuralları yıkmak isteyen birisiydi.

Arkadaşlarıyla beraber gece kaçamakları yapan birisi. Taehyung yorulmuş gözlerini karanlığa kapatarak sabah olmasını istedi.  Ne kadar çabuk gün biterse dans edebilir ya da dışarı çıkabilirdi. Uykuya hasret gözleri kapandı.

   Sabah uyandığında alarmı kapattı.  Dakik olması çok iyiydi. Yüzünü yıkadı ve dişlerini fırçaladı.  Ders programını hazırlamış, lacivert formasını giymişti. Üstüne de deri ceketi almıştı. Aynaya bakarak gözlüğünü taktı. Evet gözlük kullanıyordu Tae.  Çok fazla olmasa da miyopluk vardı. Ağzına masasında duran çilekli sakızı attı. 

Merdivenlerden indi ve ailesine Günaydın dedi.

Babası ona bakarak  kafasını salladı.

Taehyung ne kadar refah içinde  yaşasa da bazı şeyleri dışa vurmuyordu. Mütevazı bir gençti.
Hatta göründüğünden daha  mutlu, daha komik.

"Arabayla git.  Yağmur yağıyor."

"Şemsiye alırım baba. Görüşmek üzere."

Askıda duran şemsiyesini alarak dışarı çıktı. Hava çok güzeldi. Kulaklığını taktı ve yürümeye başladı. Zengin aile çocuğu Taehyung, gösterisi sevmezdi. Sadelikten yanaydı. Şımarık değildi. Yeri geldiğinde kibirli olmayı seçerdi. Durağa geldiğinde ıslanmamak için kapalı alana girdi. Otobüs geldiğinde sırası gelince bindi. Rahatsız eden yolculuğun ardından okula gelmişti. Bazıları ona tuhaf baksa da alışmıştı. Ne yani? Zengin olduğu için toplu taşıma kullanmak yasak mı?  Derin nefes alarak  binaya ilk adımını attı.

  Sınıfa geldiğinde kafasını sıraya koydu ve uyudu. Öğretmeni geldiğinde zorla ayağa kalktı. En azından ingilizce dersini seviyordu. 
Taehyung dersleri uyuyarak geçirmiş, sonunda gününü bitirmişti. Arada onun en yakın arkadaşı Min Yoongi, onunla beraber uyumaya eşlik etmişti.

Taehyung evine geldiğinde annesinin telaşlı şekilde oradan buraya koşturduğunu gördü.

"Neden hızlı hareket ediyorsun anne?"

Bayan kim, oğluna baktı. 

"Akşam baban için önemli bir misafir gelecek oğlum. Ona hazırlık yapıyoruz ve sende yapsan iyi olur. Mina! Lütfen güzel yemekler yap tatlım. Sana temizlikte yardım edeceğim."

Bayan kim oğlunu öperek yukarı çıktı.  Taehyung ise sıkılarak derin nefes aldı ve odasına, merdivenleri koşarak çıktı. Okul formasını çıkardıktan sonra duşa girdi. Ilık su vücudunu hareketlendirdi. Taehyung, bornozunu giyerek odasına geçti.

Telefonundan Yoongi yi aradı.

"Yoongi buluşalım. Ve birşeyler yapalım."

"Bende bunu demeni bekliyordum dostum. Okulda da böyle canlı olsan keşke."

"Hadi min!   Alacağım seni."

Taehyung bornozunu çıkartarak esmer tenine uygun kıyafet bakmak için dolabı açtı. Ilk olarak boxer i giydi. Daha sonra  siyah dar pantolon ve üstüne sade bir beyaz sweat giydi. Saçlarını kuruttu ve siyah bel çantasına telefonu koyarak aşağa indi.

"Ben dışarı çıksam iyi olur anne! Ayak altında dolaşmak istemiyorum. Kolay gelsin size."

Taehyung ayakkabılarını giyerek evden çıktı.  Arkadaşının evi birkaç sokak üstteydi.  Oraya kadar yürümeyi düşünüyordu ama koşarak gelen arkadaşıyla ona baktı.

"Ne koşuyorsun böyle? Hırsız mı kovalıyor?"

"Annem izin vermedi. Neymiş Hep dışarıda oluyor muşum.  Bende kaçtım."

Taehyung buna güldü.

"Salak. Hadi bir şeyler içmeye gidelim. "

Yoongi kafasını sallayarak onunla beraber durağa yürüdü. 

Metrobüs e bindiklerinde  Yoongi rahatsız olmuştu. Biraz kalabalıktı ve ayakta durmayı fazla beceremiyordu.

"Her gün buna nasıl katlanıyorsun Tae?  "

"Alışıldık bir durum oluyor."

Yoongi, tae ile beraber uzun zaman önce bindiği metrobüste yine hazırlıksız yakalanmıştı.

Tae ise kendini diğer insanlardan üstün görmediği için mutluydu.

Bölüm sonu~~~

Hehehehe böyle bir giriş yapayım dedim.

Taehyung çok karamsar bir karakter değil he öyle düşünmeyin sakın.

Good days :)

 FOR LOVE Taejin/vjin (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin