KAİ' DENSerra diğerleriyle konuşmaya devam ederken ben İlayda' nın dediklerini düşünmeye başladım. İlayda, Serra' ya farklı baktığımı söylerken nasıl bir farklılıktan bahsediyordu?
Ben sadece Serra ile arkadaş olmaya çalışıyordum. Onunla vakit geçirmek istiyordum. Sohbeti sıkıcı değildi. Üstelik eğlenceli biriydi de. Bunu su savaşı yaparken gözlerinde gördüğüm yaramaz parıltılardan anlamıştım. Onunla dalga geçmek ise ayrı hoşuma gidiyordu. Benim eskiden hayranım olması onunla dalga geçmem anlamına gelmez belki ama hoşuma gidiyordu işte.
Partide bunu sormam, grubumuzdan kimin hayranı olduğunu merak ettiğim için değildi, onunla konuşabilmek için ürettiğim bir bahaneydi. Çok da güzel bir bahaneydi. Eğer o bahane ile Serra ile konuşmasaydım şu anda onunla bu durumda olmazdık.
Hem ilk defa yalnız başıma gittiğim bir partide sıkılmamıştım. Tek başıma gittiğim her parti, sadece davete icap etmek içindi. Evet belki partide çok kalmıyordum. Durmam sadece yarım saat sürsede o yarım saatte tanımadığım insanlarla, dilini anlamadığım insanlarla olmak sinirimi bozuyordu. Dünkü parti hiç ayrılmak istemediğim partilerden biriydi. Çünkü o partide Serra vardı.
Ben düşüncelere dalmışken Serra' nın bana seslendiğini duydum.
-Efendim Serra?
-Nerelere daldın öyle?
-Hiç sadece düşünüyordum. Ne oldu ki?
-Buradaki herkes bizim nasıl tanıştığımızı soruyor. Belki birlikte anlatmamızı istersin.
-Yok fark etmez. Sen de anlatabilirsin.
Serra omzuyla omzuma vurdu.
-Hadi beraber anlatalım.
-Pekala o zaman sen başla.
-Hayır sen başla. Partiye nasıl davet edildin?
-Tamam, anlatayım. Hatırlıyor musunuz? Ben bir ara bir dergi için Gucci markasının tanıtım çekimlerini yapmıştım.
Do:
-Evet, bu yakın zamanda yaptığın tanıtım çekimi değil miydi?
-Aynen öyle. Bu sene Gucci markası bir farklılık yapmak istemiş. Her ülkede bu markanın tanıtımını yapan modelleri ve Gucci şirketinin müdürlerininde katılabileceği bir davet düzenlemek istemiş. Bu davette Gucci markasının doğduğu yerde yapılacakmış. Yani...
Serra:
-İtalya/ Floransa' da.
-Bende bu markanın tanıtımını yapan, Kore' yi temsil eden modellerden biriyim. Floransa' da bu şirketi yöneten CEO, bana da özel bir davetiye gönderdi. (Chanyeol' a döndüm) Hani senin yurtta eline geçen, tasarımını çok beğendiğin davetiye.
Chanyeol:
-Ha şu davetiye, orada anlamadığım bir dil yazıyordu. Ama o tasarım, kesinlikle Gucci markasının davetiyesiyim diye bağıran bir davetiye idi.
Herkes, Chanyeol' un bu tepkisine güldü. Serra, Chanyeol' a:
-Büyük ihtimal, o anlamadığın dilde İtalyanca idi.
Chanyeol:
-Herhalde.
-Çevirmen İtalyanca olduğunu söylemişti.
Serra:
-Doğru tahmin etmişim. O davetiyeyi ben tasarlamıştım.
Chanyeol ile aynı anda:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BULUT PARÇASI (Tamamlandı)
Fanfiction"Narin gözlerine değen çiğ damlalarını, Dün seçtiğim bir bulut parçasına koyacağım. Sevgilim, kalbin bir ihtimal kurursa eğer Kesinlikle onu budayıp tekrar sulayacağım. " ~○~ İlayda ve Dilara iki yıl önce ailelerini bir trafik kazasında kaybetmeler...