Hafta sonu
HYE JU' DAN
Sabah kahvaltısının ardından iki grupta haber vermeden bizim evi basmıştı. Biz kızlar bundan şikayetçi miydik? Değildik tabi ki. Evimize gelen iki grupta müsait olunca hep birlikte kayak merkezine gitmeyi teklif etmişlerdi. Bizde seve seve kabul etmiştik. Üstelik bir gece kayak merkezinin orada kalacaktık. Ayla' ya sarılı olan Jimin:
-Herkes hemfikir olduğuna göre ben bir Jungkook' u arayayım.
Yanımda oturan Do:
-Sahi Kook nerede?
Jimin telefonun eline alıp:
-Bilmiyorum ki birkaç gündür işimiz biter bitmez ortadan kayboluveriyor.
Ayla:
-Acaba ailesi ile ilgili bir sorun mu var?
J-Hope:
- Ailesiyle neredeyse her gün konuşuyor hatta bazen biz bile onlarla konuşuyoruz. Konuştuğumuzda da sesleri gayet iyi geliyordu.
Rm:
-Hope haklı. Ailesiyle ilgili bir durum olsaydı onlarla konuşurken anlaşılırdı.
Biz kendi aramızda konuşurken Jimin de Jungkook ile konuşmaya başladı.
-Ne yapıyorsun Kook? Neredesin oğlum sabahtan beri? Birinin yanına mı gitmen gerekti? Kim o? Umarım ailenle ilgili bir durum varda bize söylememezlik yapmıyorsundur. Madem ailenle ilgili bir durum yok ne bu kaçışlar? Anlaşıldı söylemeyeceksin. O zaman ben seni aramamın asıl sebebine geleyim. Exo' da kızlarda bizim gibi bu hafta sonu müsaitmiş. Diğer grupla birlikte bizde kızlara bir teklifte bulunduk. Birazdan yola çıkıp kayak merkezine gideceğiz. Bugün gidip yarın döneceğiz. Neredeysen toparlan gel de hep birlikte gidelim. Ne demek gelemem, müsait değilim? Alo Kook, kiminle konuşuyorsun oğlum sen? Efendim? Misafir mi? Kim o misafir? İlayda ve Dilara' nın da çok sevineceği biri de ne demek?
İlayda:
-Kimi getirmek istiyorsa getirsin Jimin? Ne kadar kalabalık o kadar eğlence.
Jimin, İlayda' yı dinledikten sonra Kook' a geri döndü.
-Tamam İlayda sorun etmiyor. Bizimkiler ve onlar niye sorun etsin? Off, Kook! Kimi getirmek istiyorsan getir. Ben istememezlik yapmıyorum. Sadece sen çok fazla ısrar ediyorsun. Tamam Kook, geç kalmayın. (Telefonu kapattıktan sonra salondaki herkese döndü) Kook, bir saate misafiri ile geleceğini söyledi.
Chen ayağa kalkıp:
-Hadi toparlanın ve valizlerinizi hazırlayın. Kook gelmeden hepimiz hazır olalım.
Herkes ayağa kalkınca bende ayağa kalktım. Do bana:
-Kayak merkezi için uygun kıyafetlerin var mı?
-Aslında vardı ama annemlerin evinde kaldı.
-Tamam, benim yedek montum falan vardı. Gel benimle sana vereyim.
-Ama senin kıyafetlerin bana olacak mı?
Do gülerek:
-Olur merak etme, zaten içine kalın şeyler giymeyecek misin?
Bende gülümsedim:
-Aslında haklısın. Şapşal kafam, deyip alnıma vurdum.
Biraz sert vurmuş olmalıyım ki kendime vurduktan sonra inledim. Do endişeyle alnımı üflemeye başladı. Hafif kızgın bir ses tonuyla:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BULUT PARÇASI (Tamamlandı)
Fanfiction"Narin gözlerine değen çiğ damlalarını, Dün seçtiğim bir bulut parçasına koyacağım. Sevgilim, kalbin bir ihtimal kurursa eğer Kesinlikle onu budayıp tekrar sulayacağım. " ~○~ İlayda ve Dilara iki yıl önce ailelerini bir trafik kazasında kaybetmeler...