2

1K 62 14
                                    

Kızlar afişleri dağıtırken sadece onlarla birlikte yürüyordum. Bu sene dördüncüsü  düzenlenecek yılbaşı partilerinden biriydi.

Kadife ayağımı saran ince kırmızı topuklu ayakkabılarım ister istemez dikkat çekiyordu. Ya da bacaklarım. Çoğunun beni arzuladığını biliyordum. Bazılarına istediklerini de veriyordum. Sadece hoşuma gidenlere. Benim gibi biri tarafından öldürülmek onlar tarafından güzel istekti. Red bile etmiyorlardı. Edemiyorlardı.

Işte balo kraliçesi bu akşam seçilecekti. Geçtiğimiz 3 senedir ben oluyordum. Okula geldiğimden beri. Bu durum benden büyükleri her zaman kudurtmuştu. Bu sene de ben olucaktım tuhaf bir şey değildi.

Herkesin haberi olduğundan emin olduğumda bir çok sınıf dersleri boşverip aşağı salona indi. Çoğu malzeme gelmişti.

Şimdi bunları hazırlaması vardı. Pis değildi. Bir kaç gün önce temizletmiştim ben görevli çağırıp. Şimdi de görevliler platformu kurmayı bitirmislerdi. Sadece bizim daha doğrusu benim isteğim üzerine bir kaç şeyin yeri değişecek ve oy pusulaları hazirlanicakti. Katılımlar sona ermişti.

—Her sey tamam görünüyor. Evlere dağılalım. Akşam bir parti var. Ölümcül topuklularinizi giymeyi unutmayın dedim ve göz kırptım. Komik olmamasına rağmen etrafımdaki çoğu kız güldü. Gözüme mi girmeye çalışıyorlardı?

...

Evde kırmızı rujum için dudağıma kalemle çerçeve geçiyordum. Kapı tıklandı.

—Gel dedim nazikçe.

Içeri babam girerken dikkatlice çekmeye devam ettim.

—Senin benim kızım olduğunu öğrenmiş. Açıkçası ufak bir oyun düzenliycek. Bu akşamki balodan sonra seni kaçırmayı planlıyor. Direnme masum hiç bir şeyden habersiz kız rolü oyna. Olurda işkence etmeye kalkarlarsa istediğini yapmakta özgürsün. Onun dışında bilgi toplamaya çalış. Uzun zamandır görevin yoktu. Eminim dört gözle bekliyorsundur. 

—Tanrı balo kraliçesini korusun. Dedim kırmızı ruju elime alırken.

—Hayatında gördüğüm en güzel rol yapan insansın. Bence bu işi de gayet güzel yapıcaksın. Dedi babam.

Kızını ateşe atmaktan korkmayan bir baba. Ve gerekirse kızının küllerini alabilmek için her yeri küle cevirebilecek bir baba. Ateş bendim. Gerekirse herkesi yakicak olan bendim. Söndürecek biri bulunamamıştı henüz.

—Eğlence çıkıyor desene dedim gülerek.

—Diğer rujun elbisenin rengiyle daha uyumlu.

Bahsettiği ruju elime aldım. Gerçekten de öyleydi.

—Teşekkür ederim. Dedim.

—Ayrıca stiletto üstündeki kırmızı elbisene tam olarak olmamış. Platformları giy. Bilekten kemerli olanı. Mavi gözlerinin ortaya çıkması için rimellerini  arttir.  Dedi ve odadan çıktı.

Şaşkınlıkla ona bakarken gerçekten dediklerini hepsini yaptığımda çok daha iyi görünüyordum.

Baba anneme ne yaptın?

Elime siyah çantamı aldım. Maşalı saçlarımı düzeltip evden çıktım ve arabaya bindim. Yeterince gecikmiştim.

Bu yuksek topuklulara o kadar alışmıştım ki...

Balonun olduğu yerin kapısından girerken bir kaç gözün bana dönmesiyle birbirlerine haber vermeleriyle tüm gözler bana dönmüştü.

Bir elimle saçlarımı savurarak bana doğru yürüyen kızlara karşı etkileyici bir şekilde yürüdüm. Herkesin beni süzmekle meşgul olduğuna emindim.

The Murderers's Love (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin